Cihan ŞAHİN / Köşe Yazarı

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ YAKLAŞIRKEN;

                Örfümüzde  bize bir harf öğretenin çok büyük  değeri vardır.İlk harfi,okumayı ilkokul öğretmeninden  öğreniriz. Okumayı öğrenince kitaplarda neler varmış diye bilmeye,bilmek istemeye başlarız ki bu araştırmanın,öğrenmenin ilk basamaklarıdır.

                İlk alfabeyi ve okumayı öğreten ilkokul öğretmenlerime, ortaokulda bana bilgiler veren öğretmenlerime, lisedeki öğretmenlerime , üniversitede beni bilgilendirip hukukçu yapan hocalarıma ve tüm hayatımda bilgilenmeme neden olan bilge kişilerin hepsine şükranlarımı sunuyor öğretmenler günü ve haftası  dolayısı ile onların gününü kutluyor ellerinden öpüyorum.

                İnsanlar hayatlarında birilerine örnek olacaksa onların devamlı konuşup anlatmasından ziyade anlattıklarını kendisinin bizzat yaşaması lazımdır,yani “kal(söz) den ziyade hal(davranış)” etkilidir ki bu iki davranış tipindeki iki öğretmenimin bende bıraktığı etkileri anlatıp geçmişe yolculuk yapacağız.

                Ortaokul yıllarındayız , zamanın …. Bakanı süikasta kurban gitmiş ki okulda bulunan bizden büyük sınıflardaki öğrenciler derslere girmiyorlar,okulun idarecileri de öğrencileri sınıflara sokamıyor,bu arada nöbetçi olan öğretmenimiz sessiz ve kendi halinde birisi olmasına karşın öğrenciler üzerinde hal durumu itibarı ile etkisi bulunduğundan dolayı sınıflarına girmek istemeyen öğrencilere hitaben “ ne duruyorsunuz çocuklar zil çaldı hadi bakalım herkes sınıflarına “ dedi ve öğrenciler sessizce sınıflarına girdiler.Burada idarecilerin yapamadığını bir öğretmenin öğrenciler üzerindeki görünmeyen etkisi ve saygınlığı kargaşaya son verdi.Bu öğretmenimizin hal lisanı bizden sonra da aynen devam edip gitmiş olmakla aynı değerleri, halen yapmakta olduğu öğretmenlik faaliyetlerinde sürdürmekte olduğunu duyuyorum. Bizlere bir şeyler verdiklerinden  ve öğretmenimiz olmalarından dolayı da gurur duyuyorum

                Yine  aynı yıllarda bir başka öğretmenim vardı ki derse girdiğinde bizlere bir şeyler anlatacağı zaman “doğru değil, dos doğru olacaksınız derdi” .Bu cümle bende etki bırakmıştı.Uzun yıllar sonra hocam emekli olup ticarete başlamış benim de yaptığı iş kolundan dolayı bir ihtiyacım doğdu ki kendisine giderek ihtiyaçlarımın giderilmesini talep ederek anlaşmamızı yaptık ancak işlemler zamanında bitirilmedi,ben hizmetten memnun olmadım.Sonra tarafım aranarak anlaşmaya aykırı bir talepte bulunuldu ki bende kendisine hocam bize doğru değil, dos doğru olun diye düstur olacak cümleyi ortaokulda öğretmiştiniz ancak bu taleple bende bıraktığınız iz ortadan kalkmıştır dedim anlaşmayı gösterdim ve o zaman hocam üzüldü tabii.

                İki farklı yaklaşım ve hayattaki davranış düsturu.Her iki öğretmenimi de sevgiyle saygıyla anıyorum ancak ilk örnektekinin hal(davranış) lisanı bende  ikinci örnekte olan öğretmenimin kal(söz) lisanından daha fazla etki bırakmıştır.

                Öğretmenler günü ve haftası nedeniyle öğretmenlerimin özlük haklarının tam anlamıyla verileceği günlerin umudunu taşıyarak  aydınlık yarınların fedakar emekçilerine merhaba diyorum.