Hakan IŞIKÇI / Köşe Yazarı

Fransa meclisinin 45-50 vekili ile, Türkiye yi suçlayıcı yalan ve diretme dolu gerçeklerden uzak aptalca yasa kararından sonra gelişmeler nasıl olacak?

Geriye dönüp baksak ve gerçekleri görmek istesek bu sürpriz sayılmaz. Çünkü bunu yıllar önce İsviçre kabul ederek yasalaştırdı. Ancak bizim ne siyasilerimiz ne ülke insanımız hiç bir tepki göstermediği gibi yıllar içinde unutuldu. Evet şimdi bunu kabul eden 19 Dünya ülkesine, AB nin en güçlü ve söz sahibi ülkesi Fransa yaptı. Hemde diğerleri gibi sadece soykırımı kabul etmedi,cezai müeyyide koydu. Şimdi bu kıvılcımın Batı ülkelerinde, yangına dönüşmesini sağlayacak.Yani daha bir çok avrupa, batı ülkesi aynı şekilde karşımıza çıkacak. Bizim girmek için herşeyi göze aldığımız, bu haçlı birliği zihniyeti kararları en sonunda bu birliğe giremeyecek konumda olduğumuzun kanıtı olarak önümüze konacaktır. Eğer bu kadar pasif ve kabullenmiş bir tavır sergileyecek olursak, Avrupanın tüm ülkeleri bu tür kararlar almada asla tereddüt etmeyeceklerdir. Bilmek istemediğimiz asla AB ye giremeyecek olduğumuzun en büyük nedeni, mazereti olarak da bunu önümüze koyacaklar.

Yani bu karar o kadar aptalca,saçma, kin ve nefret dolu, çıkar peşinde koşan, adı büyük, kendi, şahsiyeti küçük bir ülkenin kararıdır ki; ne yazık gerçekleri ortaya çıkaracak tarihçilerin doğrularını bile ret etmektedir. Bunu atlamayın Fransada kabul edilen bu yasanın son cümlesi," bu kanundan tarihçilerde muaf tutulamaz" ibaresidir. Kısacası aslında bunun böyle olmadığını domuz eti yiyen, bu densizlerde biliyor ve yarın tarihçilerden,ilim adamlarından bir ses çıkacak doğruları yazıp söyleyecek birileri çıkarsa,bunlarıda susturmuşlardır. Fransa gibi adi, alçak, aptalca, yalan yanlış, işine gelir, Türkiyeyi zayıflatacak.bölecek kararlar alabilecek ülkeler, gerçeklerden korkarak böyle yasa çıkarırlar. Gerçekler bizi bağlamaz diye sadece menfaatlerine ve büyük bir güç olan Türkiye nin aleyhine her imzayı atarlar. İşte Batının,Avrupanın,demokrasi, düşünce özgürlüğü,ifade özgürlüğü. Ve biz hala böyle ülkelerin oluşturduğu bir topluluğa girmek için herşeyimizden ödün verir haldeyiz. Avrupa birliği bakanımız dahi var!

Türkiyenin AB deyip ne olursa olsun gözümüz dönmüş şekilde bu birliğe şartlanmış halimiz daha ne getirecek, ne götürecek anlayarak karar vermeliyiz. Biz AB diyerek inat edersek,batının esiri,avrupa nın onurundan ödün veren ve şahsiyetsiz bir ülke oluruz. Ülke dışına çıkacak her Türkün, hatta bunu doğru değil diyen,başka devlet ülkelerinin vatandaşlarına avrupa ülkeleri cezaevi olacak demektir. Kısacası, biz avrupa diye girmek için çabaladıkca, batı böyle kararlar alarak, istersen gel bakalım demektedirler. Avrupa bize umut değil, 1-3 yıl hapis yatılacak ve 45.000 euro ödeyerek ekonomisini ayağa kaldıracağımzı hapishaneler olacaktır.

Yunanistan 1992 yılında, AB de İtalyanın kendileri aleyhinde olan karara imza atması karşısında,Yunan halkının tepki koyması, İtalyan mallarını boykot ederek,top yekün tavır almaları, tepki göstermeleri karşısında, 1 hafta içerisinde italyayı geri adım atmayı ve imzasını çekmeye zorlamışlardır.

Hiç bir şekilde güçlü bir türkiye istemeyen, (Fransa,İtalya,İngiltere v.b.) batı ülkeleri, eziklik ve hırs içerisinde ortadoğuda, asyada büyüyen söz sahibi olan türkiye yi asla istemezler. Batı kendi inanç,düşünce,yaşam şeklini,menfaatlerini bize dikte edecektir.Bu haçlı seferlerinin şimdiki hali olup, silahsız savaş zihniyetinin siyasi olarak önümüze çıkması ve bizi ele geçirip mağlup etmesidir.

Kesinlikle şunu unutmayalım,Avrupa bizi Asya,ortadoğu gibi müslüman ülkelere karşı türkiyeyi kullanmaktadır.

Ünlü İngiliz tarihçi MANGO nun Mavi kitabını herkes okumalı.Hatta biz değil batının halkı okumalıdır ki, gerçekleri bilsinler. Gerçi bilselerde zavalli tarihçi bu yazdıklarından dolayı,Fransaya giderse belki oda hapis yatacak,45.000 euro ceza ödeyecek.

Ey halkım,ey türk milleti, AB nin bizim için gelecek,umut ve ilerleme değil, batının esiri,diretmeleri karşısında, inanç, manevi kimliğimizi kaybetmemiz,asil türk milletinin sonunun hazırlamak olduğunu bilelim.Hiç bir zaman AB, bir Yunanistana gösterdiği duyarlılığını Türkiyeye asla göstermeyeceğini unutmayalım. Batı artık Türkiyeyi ele geçirip zayıflatmanın tek yolunun kimlik değişimi ve ekonomik ve siyasi yollarla esir alınmasıyla gerçekleşebileceğini bilerek uygulamaktadırlar.

Avrupa bizi ancak,dinimizi,geçmişimizi,maneviyatımızı,özümüzü inkar ederek onların istediği şekile girdiğimiz zaman aralarına alırlar.

Çok ilginç ve gerçek bir konuyu sizlere aktarmak istiyorum.Elime bir belge geçti.Okullarımızda rehberlik servislerinin düzenlediği anket formu.

Size bir kaç soruyu yanıt şıklarıyla yazmak isterim.

*Evinizde küslük veya tartışma yaşanırmı?

Şıkları: - evet çoğunlukta, - bazen, - çok az

*Ortada çok önemli bir neden yokken ailendekiler birbirlerine kızar,tartışma yaşarlarmı?

Şıkları : - evet çoğunlukta, - bazen, - çok az

*Ailende fiziksel kavgalar çıkarmı?

Şıkları : - evet çoğunlukta, - bazen, - çok az

Birşeyler anlayabildinizmi? Evet bu anket soruları avrupa birliği için hazırlanmış! Hiç fark ettinizmi? Yanıt olarak hiç hayır şıkkı yok. Öğrenciler mecburen ailelerinde böyle durum olmasa bile "çok az şıkkını" işaretleyeceksiniz! Bu sonuç, işte Türkiye aile yapısının hali diye avrupaya gidecek.Anket sonuçları olarak açıklanacak. Neden bu üç soruda hayır yok?

Uyuyoruz,uyutuluyoruz ey halkım! AB Türkiyenin sonunun hızlanacağı bir süreçtir.Asla kabul edilmeyeceğimiz bir HRİSTİYAN birliğidir.

Türk milleti, ne geçmişinden utanılacak,  nede saklanılacak, karanlıkları olan bir millet değildir. Gerçi dersim olaylarını Atatürke kadar uzanacak suçlamalara çanak tutanlar, bu olaylarla Türkiyemizi nereye getirecekler, götürecekler, bakalım!