• Aydın17 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
10.Kuruluş Yıldönümü
17 Ekim 2015 Cumartesi 18:14

10.Kuruluş Yıldönümü

Eğitim-İş olarak, Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını, egemenliğini, ulus ve ülke bütünlüğünü, laik düzeni, demokratik ve ulusal eğitim değerlerini korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için mücadele etmek üzere çıktığımız y

Eğitim-İş olarak, Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını, egemenliğini, ulus ve ülke bütünlüğünü, laik düzeni, demokratik ve ulusal eğitim değerlerini korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için mücadele etmek üzere çıktığımız yolda 10 yılı arkamızda bıraktık.

17 Ekim 2005 tarihinde kurulan Eğitim-İş, 10 yıllık sürede; eğitim çalışanlarının, tüm emekçilerin, günden güne yoksullaşan halkımızın ve karanlığa sürüklenen ülkemizin umudu haline gelmiştir.

Eğitim-İş, 10 yıllık sürede, yüz yıllık sendikal mücadele geleneğimizden ders alarak yoluna devam etmektedir. Bugün Encümen-i Muallim’den, 

TÖS’ten, TÖBDER’den devraldığımız kültür, birikim ve cesaretle, Köy Enstitüleri ile Fakir Baykurt’un yurtsever ve mücadeleci ruhunu birleştirerek yeniden kurduğumuz Eğitim-İş’imizi, Edirne’den Van’a, Hatay’dan Sinop’a yurdumuzun dört bir tarafındaki eğitim çalışanlarıyla kucaklaştırdık. Gözlerimizdeki mutluluğun pırıltısını, yüreğimizdeki coşkuyu ve heyecanı hiçbir zaman yitirmeden birbirimizle paylaştık.

17 Ekim 2005’ten bugüne emeğimiz ve geleceğimiz için canımız pahasına mücadele ettik. Mücadelemiz Cumhuriyetin bütün kurumlarının teslim alındığı yeni dönemde çok daha çetin geçecek. İçinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte, başta ABD olmak üzere emperyalist güçlerin Yeni 

Dünya Düzeni kapsamında sömürüyü alabildiğine yoğunlaştırdıkları, küreselleşme adı altında yapılan uygulamalarla emek örgütlerini ve demokratik kitle örgütlerini işlevsizleştirdikleri, yapılan özelleştirmelerle taşeronlaştırmayı etkin kıldıkları görülmektedir. AKP iktidarı ise bu küresel güçlerle işbirliği yaparak, ulus devletin ve bağımsızlığın yok edilmesine, etnik ve dinsel ayrımcılıklarla da üniter yapının yıkılmasına, ulusal birlik ve beraberliğin bozulmasına çanak tutmaktadır.

İçinde bulunduğumuz dönem, siyasal iktidarın faşizan politikalarının, her türlü haksızlığın ve hukuksuzluğun yaşandığı, yargının ve adaletin çöktüğü bir dönem olarak tarihe geçmiştir. Laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimin askıya alınmaya, Cumhuriyet eğitim sisteminin ve oluşturduğu kültürün tasfiye edilmeye çalışıldığı, Atatürk devrim ve ilkelerinin yok edilmek istendiği bir süreç yaşanmaktadır.

Eğitim-iş tam da böyle bir dönemde, sınıf mücadelesini hatırlatan bir başkaldırı olarak tarih sahnesindeki yerini tekrar almıştır: Eğitim-İş, AKP iktidarına karşı yürütülen muhalefetin demokratik ve meşru mücadeledeki en önemli direnç merkezi haline gelmiştir.

Siyasal iktidar, geride bıraktığımız 13 yıl boyunca, eğitim sistemini kendi çıkarları için kullanacağı bir araca dönüştürmüştür. Bu araç, gerici ve işbirlikçi iktidara seçmen ve oy devşirmek için kullanılmaktadır. Doğal olarak özgür düşünceli insanlar yetiştirecek laik ve bilimsel eğitim yok edilmek istenmektedir.

İktidarın bütün eğitim uygulamalarında bu amacı taşıyan somut izler görülmektedir. Bir başka deyişle eğitim yoluyla insan yetiştirme amacı değil, yetişecek olan insanlar üzerinde bir kontrol sağlama amacı güdülmektedir.

Tüm bu olumsuzluklara karşın örgütümüz emek, demokrasi, özgürlük ve ülkeye sahip çıkma mücadelesinin hep içinde, hep önünde olmuştur. 

Eğitim-İş’in böyle bir süreçte mücadele alanı içinde olması, emeğimiz, ülkemiz ve ulusumuz açısından çok büyük bir anlam ve önem taşımaktadır.

Dünya’da acımasızca uygulanan neo-liberal politikalar, ülkemizdeki emek politikalarını da son derece yakından etkilemektedir.

Emekçileri kendi içinde basamaklandırarak bölen, sınıf mücadelesini etnik ve inanç temelinde ayrıştırarak güçsüzleştiren, esnek çalışma koşulları içinde örgütsüzlüğü dayatan ve yeni işsizler yaratarak çalışanları yedekleyen bu ekonomik düzlem, Türkiye işçi sınıfının politik konum almasını da etkilemiş ve yeni güç yarılmaları ortaya çıkartmıştır. Eğitim-iş oynanan bu oyunların farkındadır ve emek mücadelesinde devrimci bir yapılanmanın örülmesi için üzerindeki sorumluluğun da bilincindedir.

Eğitim-İş’in kuruluş gerekçelerinden birisi de, yetkin olmayan kadroların eline terk edilen gerici eğitim siyasetinin yarattığı yıkımı en aza indirmek, eğitim çalışanlarını içine düştükleri karamsarlıktan çıkarmaktır. Sendikamızın bu arayış üzerinde yükselen hukuk mücadelesi, soluksuz ortaya koyduğu başarılı çalışmalarla kamuoyunun büyük takdirini toplamıştır.

Mücadelemiz, Milli Eğitim Bakanlığı’na sayısız defalar geri adım attırmış, bu yolla on binlerce mağdur eğitim çalışanının sorunlarına çözüm üretilmiştir.

Kuruluşumuzdan bugüne işkolunda hukuk mücadelesinin önderliğini yaparak yüzlerce hukuksuzluğu etkisiz kılmanın, bu yolla işkoluna mücadele heyecanı aşılamanın gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Yüz yıllık emek ve aydınlanma mücadelesinin “biricik” mirasçısı olduğumuzun bilincindeyiz. Mücadele ruhumuz, ırkçının, bölücünün, gericinin devlete ya da sokağa egemen olduğu her dönemde halkımızın üzerine güneş gibi doğmuştur.

Eğitim-İş, Büyük Önderi’nin ulusuna güzel günler gösterme hayalini asla ortada bırakmayacaktır. Eğitim-İş tabelası var olduğu sürece, Cumhuriyetin eğitim kurumlarında, aydınlanma devrimlerine savaş açanlara meydan okuyacak namuslu bir soluk da mutlaka var olacaktır.

Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da emeğimize ve ülkemize yönelik her saldırı, karşısında sarsılmaz bir kale gibi Eğitim-İş’i bulacaktır.

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 1686 defa okunmuştur
YORUMLAR
Sen-Dika
Ömer Baturalp
Sayın sendika ağabeyi, "eğitim çalışanlarının, tüm emekçilerin, günden güne yoksullaşan halkımızın ve karanlığa sürüklenen" diye devam eden cümleni ben tamamlayayım siz öğretmenlerin, okulların gelişmesinin önündeki en büyük engelsiniz. O kadar laf etmişsin fakat bir kelime ile öğretmenlerin gelişiminden, onların performanslarının arttırılmasından, okullardaki yönetim kalitesinin geliştirilmesinden tek bir tık cümle etmiyorsunuz. Neden; çünkü bunlar rahatınızı kaçıracak konular da o yüzden.
18 Ekim 2015 Pazar 09:59
188.57.45.251
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim