Adnan SEZGİN'den Basın Açıklaması

AKP Aydın Milletvekili Metin Yavuz’un, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'e yönelik açıklamaları maalesef iktidar cenahının rotasını tamamen şaşırdığını, ne söylediklerini bilmez durumda olduklarını ortaya koymaktadır.

Milliyetçilik, vatanseverlik ve bölücülükle mücadele konularındaki tutumları ise trajikomik bir ciddiyetsizlik taşımaktadır. Bir taraftan teröristbaşı ve tüm ailesiyle sürekli işbirliği ve taktik ortaklık arayışları içinde iken, öte yandan milliyetçilik yorumu yapmaları ve Türkiye'de demokrat milliyetçilik bayrağını taşıyan İYİ Parti'nin tutumunu eleştirme cüreti göstermeleri, çaresizliklerini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

23 Haziran İstanbul seçimi öncesinde teröristbaşının mektubundan medet umarak Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkartanlar, bu konularda ister istemez samimiyet krizine girmektedir. 

AKP, Devlet kavramını da hala idrak edememiştir. Terör örgütü gençleri dağa kaçırıyorsa bunun birinci derecede sorumlusu, temel görevi vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak olan iktidardır.

Terör elbette suçtur, bu suçu önleyecek olan da, suç işlenmesi halinde vatandaşın gördüğü zararın giderilmesinden sorumlu olan da devlettir.

Sayın Genel Başkanımız açıklamasında, bu basit ilkeleri ve gerçekleri hatırlatmıştır. Ancak AKP Milletvekili Sn. Yavuz’un bunu anlaması çok zordur. Çünkü, 15 Temmuz’da olduğu gibi devleti ele geçirmiş olan iktidarın, vatandaş tarafından sokaktan toplanmasını mubah gören bir anlayışın mensubudur.

Onların iktidarında devletin millete karşı sorumluluğu, vizyonu yoktur.

Ayrıca, Türkiye’nin çıkarlarını Siyasal İslamcılık ideolojisinin örgütlerinin çıkarlarıyla ve İhvan’a hizmetle özdeşleştiren AKP’nin, milliyetçilik adına söyleyebileceği hiçbir söz kalmamıştır.

Diyarbakır'da evlatları için ağlayan anneler, iktidardan umutlarını keserek, çaresizce başkalarından medet umacak hale gelmiştir. Bu durum, devletin aciz hale düşürüldüğünün en net göstergesidir. İktidar maalesef devleti, diğer tüm alanlarda görevini yapamayacak bir yetersizliğe mahkum ettiği gibi, kendi vatandaşlarının derman arama kapısı olma görevini de ifa edemeyecek bir duruma getirmiştir.

İYİ Parti, devletin ve milletin yanında olmayı en temel prensip olarak gören bir harekettir. Devletin karşısına milleti, milletin karşısına devleti koyan zihniyeti topyekun reddeden bir siyasi anlayışın vücut bulmuş halidir.

İktidarın içerideki ve dışarıdaki hataları nedeniyle ülkemizin sürüklendiği bu hazin süreçte partimizin, toplumun bir kesimini diğerine karşı kışkırtmadığı için eleştirilmesi açık bir aymazlık ve sorumsuzluktur. İktidar, günah keçileri yaratmaya çalışarak, teröristbaşıyla taktik işbirliğini ve Habur'daki sınır mahkemesi tiyatrosunu unutturabileceği zannından en kısa sürede kurtulmalı ve devlet ciddiyetiyle sorunları ele almaya derhal başlamalıdır.