ADÜ Tıp Fakültesi Arş. Gör. Mehran AKSEL Röportajı

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Emrullah TURGUT ADÜ Tıp Fakültesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Arş. Gör. Mehran AKSEL ile Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi.

Emrullah TURGUT : Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız? Nerelisiniz, nerede doğdunuz, hangi eğitimleri aldınız?

Mehran AKSEL : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fizik Bölümünü Kazandım

1981 yılında Aydın Dalaman doğumluyum. İlkokul 3’e kadar Yenipazar’da okudum. Daha sonra eğitimime orta 2’ye kadar Aydın’da devam ettim. Orta 3’ten liseye kadar Kuşadası’nda eğitim aldım. Kuşadası’nda Şehit Kaya Aldoğan Süper Lisesi’nden mezun oldum. 2001 yılında ilk tercihim olan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fizik Bölümünü kazandım.

Mehran AKSEL : Eskişehir’de Yüksek Lisans Yaptım

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ndeki eğitimimi tamamladıktan sonra yüksek lisans yapmaya karar verdim. Hocalarımızın da desteğiyle Osmangazi Üniversitesinde yüksek lisansıma başladım. Atom Molekül Fiziği Anabilim Dalı’nda yüksek lisansımı tamamladım.

Mehran AKSEL : 2012 Yılında 9 Eylül’den İstifa Edip ADÜ’ye Geldim

Daha sonra İzmir 9 Eylül Üniversitesi’nde Biyomekanik Anabilim Dalı’nda doktora eğitimime başladım. 1 buçuk yıl kadar oradaki eğitimime devam ettim. 2012 yılında oradaki görevimden istifa edip Adnan menderes Üniversitesi Biyofizik Anabilim Dalı’nda doktora eğitimime yeniden başladım. Kadromu da aldım. Şuan doktora eğitimime devam ediyorum. Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisiyim.

Emrullah TURGUT : Yüksek lisans, doktora eğitimleriniz sırasında yapmış olduğunuz projeleriniz, çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Mehran AKSEL : Yurtdışı Menşeli Makalelerim Var

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi BAP projesinde görev aldım. Eskişehir’de 3-4 tane yurtdışı menşeli makalem oldu. Ardından 9 Eylül Üniversitesi’nde çalışmaya başladım, orada da 1 tane yurtdışı menşeli makalem oldu.

Mehran AKSEL : Hazırlık Aşamasında Makalem Var

Burada da hem Adnan Menderes Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi’nde araştırmacı olarak görev alıyorum, hem de TUBİTAK 1001 projesinde bursiyer olarak görev yapıyorum. Adnan Menderes Üniversitesi’nde yayınlanmış 1 makalem var, hazırlık aşamasında da 1 makalem var.

Mehran AKSEL : Slovakya’da Brifing Verdim

2015 yılının Temmuz ayında erasmus ders verme hareketleriyle Slovakya’ya gittim. 1 hafta kadar çalıştığım konularla ilgili olarak oradaki hocalara brifing verdim. Onların çalıştığı konular hakkında bilgi sahibi oldum.

Mehran AKSEL : Sunulmayı Bekleyen 2 Projemiz Var.

Şuan çalışmalarımızda devam ediyor. 2 tane hazırlanıp sunulmayı bekleyen projemiz var. OHAL kapsamında 1001 projelerin alımı kısıtlandı. Tarihlerin açılmasını bekliyoruz. Açıldıktan sonra tekrar projelerimize devam edeceğiz.

Emrullah TURGUT : Fizik mezunusunuz, Tıp fakültesinde devam ediyorsunuz eğitiminize. Fizikten sonra tıpa geçmek nasıl oldu?

Mehran AKSEL : Tıpa Hazırlık Dersleri Aldım

Çalıştığım bölüm Biyofizik. Fizikten çokta kopmuş değilim. Ayrıca 9 Eylül Üniversitesi’nde Biyomekanik Anabilim Dalı’nda eğitim aldığım dönemde ilk 6 ay bize tıpa hazırlık dersleri verdiler; anatomi, moleküler biyoloji vs. Orada tıpta olan eksikliğimi, alt yapımı bir nebze olsun tamamladım. Burada da aynı şekilde ilk 6 ay bilimsel hazırlık dersleri aldım. Bu iki hazırlık sınıfında temeli biraz daha oturtmuş oldum. İlk zamanlarda biraz zorlandım ama çalıştıktan sonra yavaş yavaş oturmaya başladı.

Emrullah TURGUT : Şuan Prostat kanseri üzerine çalışmalarınız var, bize o çalışmanızdan bahsedebilir misiniz?

Mehran AKSEL : Prostat Kanseri Erkeklerde Sıklıkla Görülen Bir Kanser Türü

Malumunuz prostat kanseri erkekler arasında en çok gözlenen bir kanser türlerinden biri. Özellikle 45-50 yaş üzeri erkeklerde sıklıkla rastlanan bir hastalık. Bununla ilgili olarak çok fazla bilgi var. Kaynağı genetik olabiliyor, yediğiniz fast food yiyecekler olabilir vs. birçok etkeni var.

Mehran AKSEL : Tedavilerinin Yan Etkisi Var

Mevcut tedavi yöntemlerine bakacak olursak; cerrahi yöntemler, hormonal tedaviler, kemoterapi vs. gibi tedavi yöntemleri kullanılıyor. Hepsinin bir yan etkisi var. Hastayı bir nebze rahatlatabiliyorsunuz ama sonrasında meydana gelen yan etkiler hastalarda hem psikolojik hem de metabolizma açısından rahatsızlıklara yol açıyor.

Mehran AKSEL : Yan Etkileri Minimize Etmeye Çalışıyoruz

Bizim şuan çalıştığımız projede yan etkileri diğerlerine göre daha minimize edilmiş tedavi üzerine çalışıyoruz. Tedavimizde ışık ve ultrases kullanıyoruz. İkisinin de canlıya veya dokuya uyguladığınızda herhangi bir yan etkisi yok.

Mehran AKSEL : Fotosensitif Ajanlar Kullanıyoruz

Onunla birlikte ışığa duyarlı ajan dediğimiz fotosensitif ajanlar kullanıyoruz. Her ikisi yalnız başına kullanılan ajanın dozuna göre düşük kullanıldığında yan etkisi yok ama dediğim gibi hasta için kullanıldığında bu iki etken tedavi anlamında katkı sağlamazken ikisi kombine olduğunda muazzam etkiler gözlenebiliyor.

Mehran AKSEL : %80-%90 Kanser Hücrelerinin Öldüğünü Gördük

Biz şuan yaptığımız çalışmada özellikle fotodinamik tedavide fotosensitif ajanla birlikte hücre kültüründe çalışıyoruz. %80-%90 civarında kanser hücrelerinin öldüğünü gördük. Yakın zamanda da normal dokuya etkisi var mı yok mu onu inceleyeceğiz.

Mehran AKSEL : 2010 Yılından İtibaren Çalışmalar Arttırılmış

Bu 1905 civarında çıkmış bir yöntem. Biz buna ek olarak ışığı veriyoruz, bazı fotokimyasal olaylar oluşuyor. Hastalığı iyileştiriyor. Biz bununla birlikte ultrases’te verebilir miyiz? Onu incelemek istedik. 2005 yılında bununla ilgili çalışmalar başlamış ama 2009-2010’a kadar çok fazla çalışma yapılmamış. 2010’dan itibaren daha fazla çalışmalar yapılmaya başlanmış.

Mehran AKSEL : Hem Işığı Hemde Ultrases’i Kombine Kullanıyoruz

Biz yaptığımız çalışmalarda, okuduğumuz yayınlarda ultrases’inde benzer etkiler yaptığını gördük. Dolayısıyla bu projede hem ışığın hem ultrases’in hem de ikisinin kombine olduğu yine fotosensitif ajan kullanılarak prostat kanseri hücrelerine bu tedaviyi uyguluyoruz.

Emrullah TURGUT : Şuan tedavinin sağlıklı hücrelere etkisini inceliyorsunuz.

Mehran AKSEL : Sağlıklı Hücrelere Etkisini İnceleyeceğiz

Şimdi hücrelerin gelmesini bekliyoruz. Hücreler geldiğinde zarar verip vermediğine bakacağız. Umuyoruz ki onlara zarar vermemesi yönünde. Eğer zarar vermezse projemizi ikinci aşamaya geçireceğiz.

Mehran AKSEL : Deney Hayvanlarında Deneme Yapacağız

Deney hayvanlarını alıp onlarda prostat kanseri modeli oluşturup onlar üzerinde deneme yapacağız. Onda da bu tedavinin etkilerine bakacağız. Sonrada aşama aşama insanlar üzerinde denenebilir mi? Denenemez mi? İnsanlığa faydası olur mu?  Bunu öğrenmeye çalışacağız.

Emrullah TURGUT : Hangi hayvanlar üzerinde denemeler yapılıyor? Bu hayvanları neye göre seçiyorsunuz?

Mehran AKSEL : Babsi Farelerde Çalışmalar Yapacağız

Prostat kanseri ile ilgili yapılan hayvan çalışmalarında Copenhagen Rat denilen bir Rat türü var onlar üzerinde çalışmalar yapılıyor. Farelerde de aynı şekilde çalışmalar yapılabiliyor. Babsi dediğimiz başka bir fare türü var onlar üzerinde çalışmalar yapılabiliyor. Şuan çalışma üzerindeyiz, yakın zamanda Babsi farelerle de çalışıp tedavinin uygun olup olmadığını deneyeceğiz. 

Emrullah TURGUT : Sadece fare türleri üzerinde mi denemeler yapılıyor? Başka canlılar üzerinde de bu denemeler yapılabilir mi?

Mehran AKSEL : Diğer Hayvanlarla da Çalışmalar Yapılıyor

Elbette yapılabilir. Üniversite şartlarını da göz önüne alırsak, ayrıca sıçan ve fareler genetik olarak da insana daha yakın olduklarını dikkate alarak sıçan ve fareler daha sıklıkla kullanılıyor. Ama diğer hayvanlarla yapılan çalışmalarda var.

Emrullah TURGUT : Birkaç projenizin daha olduğunu söylemiştiniz. O projeleriniz de mi hastalıklar üzerine?

Mehran AKSEL : Üzerinde Çalıştığımız Tedavinin Diğer Kanser Türlerinde Etkisini Araştıracağız

Evet, farklı kanser türlerinde aynı tedavi yönteminin işe yarayıp yaramadığını deneyeceğiz. Onun haricinde benim kendi adıma yapmak istediğim farklı hastalık türleri var. Kanserden ziyade başka hastalıklar üzerine çalışmalar yapmayı düşünüyorum.

Mehran AKSEL : Başka Hastalıkların Tedavileri Üzerine Çalışacağım

Mesela nadir görülen Fibröz Displazi adı verdiğimiz ortopedik bir rahatsızlık var. Türkiye’de de örnekleri var. Bu hastalığın tam olarak bir tedavisi yok. Genetik açıdan yaklaşan çalışmalar var. Biyokimyasal, moleküler biyoloji tarafından yaklaşılan çalışmalar var. Bununla ilgili planladığım, tasarladığım projeler var. İleriki zamanlarda bu hastalık üzerine çalışmalar gerçekleştirmeyi düşünüyorum.

Emrullah TURGUT : Doktora eğitiminizi tamamladıktan sonra çalışmalarınıza üniversitede mi devam etmek istersiniz TUBİTAK’ta mı devam etmek istersiniz?

Mehran AKSEL : Her İki Kurumda da Çalışmayı İsterim

Her iki kurumda da çalışmak benim için önemli. Üniversitede öncelikle rektör hocam, sonra bölüm başkanım uygun görürse üniversitede çalışmak isterim. Bunun yanı sıra TUBİTAK’ta çalışmak apayrı bir durum. Şartlar sağlandığı takdir de ikisiyle bir arada çalışabilirim. Her iki kurumda da çalışmayı isterim.

Emrullah TURGUT : Benim sormayı unuttuğum, sizin eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Mehran AKSEL : Bize Destek Verildikçe Milletimize Katkı Sağlamaya Çalışacağız

Bizler araştırma görevlisi olarak, önce hükümetimiz, sonra da üniversite bünyesinde gerek rektör hocam, gerek diğer hocalarımız bize gerekli desteği sağladığı sürece işimizi mümkün olduğu kadar yüksek seviyede yapıp hem Aydın’ımıza hem milletimize hem ülkemize katkı sağlamak adına çalışırız.

Emrullah TURGUT : Adnan Menderes Üniversitesi’nde yapılan çalışmalardan diğer üniversitelere örnek olabilecek nitelikte olanları var mı?

Mehran AKSEL : Biz Gelişmekte Olan  Bir Üniversiteyiz

Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor; biz yeni gelişmekte olan bir üniversiteyiz. Buna rağmen tıp fakültesinde bazı hocalarımızın yapmış olduğu güzel çalışmalar var. Örneğin; Kardiyoloji bölümündeki Ufuk ERYILMAZ  hocamızın ekibinin yaptığı çalışmalar, Nöroloji bölümünde yapılan çalışmalar var.

Mehran AKSEL : Birçok Hocamızın Başarı Hikayeleri Var

Her ana bilim dalındaki hocalarımız ellerinden gelenin en iyisini yapmakta. Haberlerden görüyoruz, tıp fakültesindeki bir çok hocamızın başarılarla dolu hikayeleri var. Bizler de inşallah çalışarak onların seviyesine gelerek üniversitemize katkı sağlamaya çalışacağız.

Mehran AKSEL : Patent Almaya Yönelik Çalışmalar Yapardı

Yüksek lisans çalışmalarımda özellikle Prof. Dr. Süheyla GÜNEŞ hanımın katkıları desteği oldu. Dokuz Eylül’de hem biyomekanik hem de ortopedi anabilim dalı başkanı Prof Dr. Hasan Havıtçıoğlu’nun katkıları fazlaydı. Kendileri çalışmalarında daha çok patent almaya yönelik çalışmalar yapardı. Çok fazlada projesi var. Hatta en son yapılan rektörlük seçimlerine de adaylığını koydu.

Mehran AKSEL : Gelişmemiz İçin Tecrübelerini Bizimle Paylaşıyor

Adnan Menderes Üniversitesi’ndeki çalışmalarımda Prof. Dr. Mehmet Dinçer BİLGİN’in desteği üzerimizde çok fazla var. Hem şuan içinde bulunduğum, bursiyer olarak görev aldığım TUBİTAK 1001 projesinde yürütücü olarak destek sağlamakta. Hem de anabilim dalı başkanı, aynı zamanda temel bilimler başkanı olarak, aynı zamanda HADYEK başkanı olarak da görev yapmakta. Gelişmemiz için tecrübesini, bilgisini bizlere aktarmaya çalışıyor. Birçok konuda bizlere destek sağlıyor.

Mehran AKSEL : Hepsine Teşekkür Ediyorum

Bunun yanı sıra tabi ki rektörümüz Prof. Dr. Cavit BİRCAN hocamız da hem merkez araştırma laboratuarının kurulmasında işleyişinde destek oldu. Biz de çalışmalarımızı orada yapıyoruz, dolayısıyla rektör hocamızın da katkısı oldukça fazla. Bize destek olan hocalarımızın hepsine tek tek teşekkür ediyorum.

Röportaj : Emrullah TURGUT