Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

Bekir Aygül (Yörükoğlu)

ATATÜRK’ÜN AYDIN’A GELİŞİNİN 80.YILDÖNÜMÜNDE GARABET

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Aydın’a gelişinin 80. Yılı büyük coşkuyla kutlandı. Büyük Önderin Aydın’a gelişinin yıldönümü her yıl değişik törenlerle kutlanır. Bu senede Atatürk Anıtına çelenk konulması ile başlayan tören TCDD Aydın Gar istasyonunda yapılan konuşmalarla ve etkinliklerle devam etti. Etkinlikler güzel oldu buna söyleyecek sözümüz yok ama bir konuşmacı vardı ki, konuşmasında ne günün anlam ve ehemmiyetine ne de Atatürk’ün tarihi kişiliğine yakışır bir konuşma sergiledi, tamamen günlük siyasi tartışmalara odaklandı.

Böylesine önemli bir günde, tarihe mal olmuş kişileri suistimal ederek, onlar üzerinden siyasi mesajlar vermek, hele hele kendi karanlık düşüncelerini sanki Atatürk’ün görüşleriymiş gibi lanse etmek ne bilim adamına, ne de aydın geçinenlere yakışır bir davranış değildir. Çoğu dinleyici, bir derneğin de başkanı olan bu akademisyenin konuşmalarından rahatsızlık duydu.

Bu köşeden bu tip insanlara birçift sözümüz var:

Atatürk bir halk adamıydı. Halkıyla bütünleşmiş, halkın derdiyle dertlenir, acısını paylaşır ve canından çok halkını severdi. Halkının sesine kulak verirdi.Onların ihtiyaçlarını gidermekten mutluluk duyardı. Halkı için en faydalı olanı tercih ederdi daima O.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, bir takım akıl tutulması yaşayanların anlayamayacakları, İşlerine geldiği zaman Atatükçü başka zaman ise despot olanların tam aksine milletimizin gönlünde taht kurmuş, eşsiz kişiliğe sahip,  hak ve adalete önem veren, yenilikci, statükoyu reteden,halkın değerlerini yücelten müstesna bir devlet adamı ve liderdi. Onun söylemlerini ve yaptıklarını anlamak ve anlatmak her babayiğidin harcı değildir.

Onun düşünce tarzını, beyinleri dumura uğramış, halktan kopuk, fitne fesatlıkda uzmanlaşmış, milleti küçük görüp yalan yanlış sözlerle kandırmaya çalışanlar anlayamazlar.

Onu anlamak için, özde ve sözde milleti sevmek yine sevmek yine sevmek gerekir. Millet sevgisi ise ancak millet için, halk için çalışmak, görevini ve işini en iyi şekilde yapmakla ulaşılacak ulvi bir sevgidir.

Atatürkçü geçinen bu kişiler, kafalarındaki şartlanmış düşüncelerini bir kenara atmadan, Atatürk’ü gönülden gerçek sevgiyle sevmedikleri müddetce bunların söyledikleri her söz, yazdıkları her yazı, verdikleri her ders vatana ve millete zarar verir.

Yapacağın bir şov varsa, söyleyeceğin siyasi bir söylev varsa onun yeri tören alanları değil, Atatürk’ü anma etkinlikleri hiç değil. Çıkarsın siyasi arenaya, olursun bir siyasi partiye üye, yaparsın siyasetini… o zamanda halk dersini veriverir.

Bu tip zihniyetler halktan korkarlar, halka güvenmezler,halka yukardan bakarlar. Halktan kopuk yaşadıklarından da masa başında tasarladıklarını, birtakım kişi ve kuruluşlara adapte ederek halkı yönlendirmeye çalışırlar. Ama geçti borun pazarı… Millet uyandı.