Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

Bekir YÖRÜKOĞLU

AYDIN BAROSU’NDA DEMOKRASİ RAFA MI KALKTI?

      Kamuoyu önceki gün Aydın Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Pınar Öncer ‘in Baro Yönetiminden istifa ettiği haberiyle çalkalandı. Baro seçimlerinde ilk dördüncü sıradan yönetime girmiş, meslektaşları tarafından sevilen sayılan bir avukatın önemli gerekçeler ortaya atarak yönetimden ayrılması hukuk camiasını derinden etkilemişe benziyor.

      Sayın Öncer’in istifa gerekçelerine baktığımızda oldukca dikkat çekici, bir o kadar da üzerinde düşünülmesi gereken hususlar var: “Alınan ve alınacak kararlar karşısında seçilmişler olarak en doğal hakkımız olan irade beyanına bile tahammül edilmediği, karşıt görüş ve muhalefet şerhi koyma talebimizin reddedildiği, kurumsallaşmaktansa keyfi uygulamaların dayatıldığı bir ortamda hukukun üstünlüğü demokrasi ve insan hakları söylemleri dilde kalmaktadır” ifadelerini kullanan sayın Öncer, Aydın Baro yönetiminin keyfi uygulamalar yaptığını, serbest irade beyanına tahammül edilmediğini ileri sürmesi, toplumun seçkin insanlarının toplandığı bir kurumda dile getirilmesi, hem hukuk adına hem de demokrasi adına kaygı verici bir durumdur.

      İnsan hakları, Demokrasi ve hukuk ilkelerinin en üst düzeyde ve hassasiyetle uygulanması gereken bir  toplulukta eğer; serbest irade beyanına tahammül edilmiyorsa, karşıt görüşlere saygı duyulmuyorsa,dayatmacı yaklaşımlar söz konusu ise işte orada çok büyük sorun var demektir.

      Geçmişte hepimizin hatırlayacağı gibi Baro Yönetimi, gündemdeki konularla ilgili görüş ve düşüncelerini dile getirir, kamuoyunda da siyasi söylemlerde bulunmak, yanlı ve kasıtlı açıklamalarda bulunmakla  eleştirilirdi. Bu istifa ile Baro yönetiminin açıklamalarını eleştirenlerin haklılığı ortaya çıkıyor gibi.

      “Demokratik bir seçimle hak ederek üstlendiğim yönetim kurulu üyeliğim boyunca üstlendiğim tüm görevleri bir hukuk kurumuna yakışır bir özen, mesleğe olan inancım, insan haklarına saygı bilinci ile yerine getirmeye çalıştım. Seçimlerde bana oy vermek suretiyle bu inancı paylaşan meslektaşlarımdan özür dileyerek; hukukun üstünlüğü ve demokrasiye olan inancımı kaybetmemek için onurlu ve şerefli bir şekilde üstlendiğim yönetim kurulu üyeliğinden istifa ediyorum” diyen sayın Öncer, onurlu bir duruş sergilemiştir. Kamuoyu örnek bir davranış sergileyen Avukat Pınar Öncer’e sevgi ve saygıyla yaklaşmakta ve mücadelesini her platformda sürdürmesi çağrısında bulunmaktadır. Ayrıca Aydın Barosu’nda olup bitenleri hiç çekinmeden; hukuk ve demokrasi adına her şeyden önemlisi kendi inandığı değerler adına ortaya koyması ve kamuoyu ile paylaşması en önemli görevleri arasında gelmektedir.

      Aydın Barosu Yönetim Kurulu; Avukat Pınar Öncer’in istifa gerekçesinde dile getirdiği konuların doğru olup olmadığına açıklık getirmek zorundadır. Unutulmaması gereken de, kamuoyu Aydın Barosu’ndan yapılacak açıklamayı beklerken inandırıcılık ilkesini de devreye sokmuş vaziyettedir.

      Sağduyu sahibi olan insanlar da; konunun ehemmiyetine dikkat çekerek  üstü örtülmesine müsaade etmeden, hukuk ve demokrasinin kazanması adına mücadelelerine devam etmelidirler.