• Aydın19 °C

Alper DERELİOĞLU / Köşe Yazarı

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Alper DERELİOĞLU / Köşe Yazarı

AYDIN ESKİ BİR ŞEHİR

15 Aralık 2011 Perşembe 02:12

Avrupa’yı dolaşmadım. Bu nedenle şehircilikleri ile ilgili bir bilgim yok. Sadece kişisel merakım nedeniyle okuduğum birkaç sanat tarihi yapıtı var.

 
Avrupalılar restorasyona ve şehirlerinin peyzajına çok önem veriyorlar. Onlar için kentli olmak bir ayrıcalık. Elbetteki çalışacaklar ve üretecekler. Ama evlere tıkılmayacaklar. Gezecekler, tarihlerini öğrenecekler, müzelere doluşacaklar.
 
Ünlü yazar ve bestecilerinin yaşadıkları evleri müze haline getirerek onlara olan vefa borcunu ödeyecekler. Şehrin göbeğine büyük büyük botanik parkları yapıp temiz oksijenin ve güneşlenmenin keyfini çıkaracaklar. Şehrin ortasından geçen nehrin kenarlarında kafelerede iki kelam edecekler, günün yorgunluğunu atacaklar.
 
Kısacası şehir ile bütünleşecekler. Önce o şehrin bir üyesi sonra tüm Kürenin bir üyesi olacaklar, kendi şehirleri ile övünecekler. Mesela bir Barcelonalı Katalana İstanbul’un kökünü verseniz o yine de Barcelona diyecektir. Bir Milanolu İtalyana asla Milano'dan başka Dünyada güzel bir şehir gördüğünü söyletemezsiniz.
 
Aydınımız çok eski bir yerleşim yeri. Günümüzden 6500 yıl önce bu ovada yine aydın insanların aydınlık bir gökyüzüne uyandığı şehirleşme olgusu mevcut. Antik çağlardaki ismi TRALLES. Kent, argoslular ve Tralleis’liler tarafından kurulmuştur. Kent ismini bu iki kavmin adlarının ortak kullanımından doğmuştur. Menderes havzasının verimli toprakları üzerine kurulmuş olan bu kent M.Ö.334’te İskender tarafından alınmasından sonra Hellenistik krallıklar arasında sık sık el değiştirmiştir. Ne yazık ki Tralles’den geriye sadece Üç Gözler Kazı Alanı elimizde kaldı. O dönemin iki önemli yontu ustası Apolonios ve Tauriskos’un yapıları, Dünya heykel sanatının iki önemli eseri olan Farnese Boğazı ve Genç Atlet isimli heykellerde yine bu antik kentin içindedir.
 
Biz Aydınlılar yaşadığımız şehrin daha önce kimler tarafından imar edildiğini, üzerine kondurduğumuz 7-8 katlı çarpık apartmanların yerinde nasıl bir şehrin olduğunu hiç merak ettik mi?
 
Sorarım size. İtalya’nın başkenti Roma’nın göbeğindeki COLLESSİUMtüm haşmetiyle yüzyıllardır korunarak bugünlere kadar getiriliyor ve şehrin binlerce simgesinden biri haline geliyor. Avrupalılar eski ile yeniyi şehircilikte çok iyi sentezliyor.
 
Bizim belediyecilik anlayışımız son yıllarda kendini gözden geçiriyor ve bu benim Aydınlı bir hemşehriniz olarak çok hoşuma gidiyor. Güzel örneklemeler olduğu kadar kötü örneklemeler de oldu zamanında.
 
Mesela Sayın Ortekin zamanında yol kenarlarına yapılan, sözde bisiklet yolunu ayıran o demir plakaları hala daha unutamamam. Değil bisiklete kullanma, yaya olarak bile ayağınıza takılabiliyordu.
 
Sulu Park ve Eski Belediye Meydanı ile ilgili hiçbir şey yapılmayarak şehrin bu nadide alanları kendi kaderine terk edilmişti. Atatürk Bulvarıatıl bırakılmıştı. Sayın Başkanımız Özlem ÇERÇİOĞLU sağolsun bu anlamda önemli katkılar yaptı. Ama kanımca tüm bunlar yetmez. Aydınımız için daha fazla şeye ihtiyaç var.
 
Ben Aydın Belediyesi’nde hizmetten önce gerçekleşen zihniyet değişikliğini önce kutluyorum. Eski dönemlerde doğu Avrupa belediyeleri ile sıkı ilişkilerde bulunuldu bir dönem. Macaristan’ın bilmem ne kenti ( Avrupa’da bazı şehirler hala kasabadır ) ile ortak projeler yürütüldü. Oradan örnekleme yolu ile birkaç proje Aydın Şehrimizde faaliyete geçirildi. Sonuç hep hüsran oldu. Aydın demin değindiğim bisiklet yolu halleri gibi. Bundan başka çok kötü örnekleme var. Ama hepsini saysamsevgili editörüm fazla uzun tuttum diye bana kızacak. Bu yüzden hepsine burada değinemeyeceğim. Yeni dönemde Aydın Belediyesi’ninbu ivme değişikliği politikasını kutluyorum.
 
Yaklaşık bir ay önce Sayın Başkanımız ve beraberindeki heyet Eskişehir Büyük Şehir Belediyesi’ni ziyaret ettiler. Eskişehir’i Eskişehir yapan adam Sayın Prof. Dr.Yılmaz BÜYÜKERŞEN heyetimizi üç gün boyunca şehri gezdirdi. Tamamladığı, tamamlamak üzere olduğu ve tasarladığı yeni projelerden bahsetti. Bir kentin check-up’ını yaptı tabiri caizse.
 
Eskişehir bir önceki paragrafta bahsettiğim o eski ile yeninin sentezini yarattı ve yaşanılası bir kent haline geldi. Bu nedenle Yılmaz Hocaya derin saygımı belirtiyor ve onu tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Bu ziyaretin olumlu katkılarını ben görüyorum.
 
Aydın her akşam taklarla, süslü ağaçları ile ışıl ışıl. Ama yetmez.
 
Mesela Yeni Beldiye Binasına giden yol üzerindeki Taşköprü Mevkii bir peyzaj çalışması bekliyor. Eski Sanayi’nin yanında geçen ve çevre yoluna kadar uzanan o geniş ve uzun cadde şimdilik yürüyüş yolu olarak kullanılıyor. Burası akşamları insanların rahatça gelip oturabilecekleri kafelerle, müzik ve kitap satış noktaları ile bir cazibe merkezi haline getirilebilir ve şu anki izbe halinden arındırılabilir.
 
Aydın’ın belediyecilik anlamında rol modelleri Eskişehir gibi kentler olmalıdır. Aydınımız bunu hak ediyor. Tarihçi Herodot’un ‘’YERYÜZÜNDEKİ CENNET’’ olarak bahsettiği bu kent bir kültür, bilim ve ticaret merkez haline gelebilir. Aynı Tralles gibi.
 
Sayın Başkanımızdan uzun vadeli hedefleri arasına bir kent müzesi ve kent kütüphanesi inşasını almasını Aydınlı bir hemşehrisi olarak talep ediyorum. Bir Aydınlı olarak yaşadığım şehirde soluduğum havadan, içtiğim sudan, yürüdüğüm sokaktan, gezdiğim müzeden keyif almak istiyorum.
 
Kısacası bir kentli olmak istiyorum. Eskiyi unutmadan, yeniye dalmadan. Sizce çok şey mi istiyorum. Sağlıcakla kalın.
 
Daha güzel bir Aydın’da yaşamak dileğiyle hepinize iyi günler.
 
www.aydinozel.com Köşe Yazarı Alper Derelioğlu
Bu yazı toplam 1486 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim