Hakan KURTARAN / Köşe Yazarı

DİL DÖKMEZ

==================        

Yanar nar-ı fırkatta, bu fersude yürekler,

Binbir renge bürünmüş, arkasından sürükler.

Lalezardı cemali, kor ateşi körükler,

___Bozuldu masumiyet, boş konuşup dil dökmez,

___Arzunun girdabında, sürülürse bil çökmez!

Ariflerin kutbunda, mahfazalar açılır,

Cevrü mihnet içinde, bühtan’lardan kaçılır.

Kapılırsın hayale, eşk-i tarab saçılır,

___Can alıcı bakışlar, konuşarak dil dökmez,

___Büyük aşkla yarınlar, örülürse bil çökmez!

Kış gününde yaşarken, çok bunaltır sıcaklar,

Mecralardan giderken, geçer ilçe, bucaklar.

Şu gök kubbe altında, boş kalmayan kucaklar,

___Kervansaray bu kalbi, anlatarak dil dökmez,

___Karşılıklı sevgiler, görülürse bil çökmez!

Bu sevdanın mimarı, başlamıştır yayına,

Kırılarak katmanlar, etki yapmış fayına.

Gümşüde duygularla, sevda düşmüş payına,

___Ceffel kalem kırıldı, bundan sonra dil dökmez,

___Dosyalarda birikmiş, dürülürse bil çökmez!

Bunlar mülhem prensip, işte böyle çalışır,

Fersah fersah uzakta, her damlaya ulaşır,

Yakut gibi kıymetli, altın suya bulaşır,

___Cevşen zırhlı bu diller, hiçbir zaman dil dökmez,

___Sevda açık bir delil, çözülürse bil çökmez!

Yankılanan anılar, işte böyle geçerken,

Daha berrak görünür, mutluluğu içerken.

Hasretin pençesinde, bir tek onu seçerken,

___Gözlerinde mavilik, bundan böyle dil dökmez,

___Bu can tende durdukça, sultanı da bil çökmez!

Hakan KURTARAN

04.10.2009-Aydın

__________________

nar-ı fıkrat= ayrılık ateşi

fersude= eskimiş, yıpranmış

lalezar       =  lale bahçesi

mahfaza   =   değerli süs eşyalarının saklandığı kutu.

Cevrü mihnet= cefaya uğrayan

Bühtan     =kara çalma iftira

Eşk-i tarab=sevinçten akan gözyaşı

Ceffel kalem=hemen hüküm vermek

Gümşüde = telef olmuş

Bedia =estetik değeri yüksek olan

Mülhem=birinin içine doğmuş

Cevşen =zırh,koruyan

_________________