Hakan DEMİR / Köşe Yazarı

Değerli Aydınözel.com takipçileri hepinize  en içten duygularla selamımı iletip öyle başlayayım yazıma müsaadenizle.

   Hatırlayacağınız üzere seçimlere iki haftadan az bir zaman kaldı.Ülkem seçim atmosferini belki daha önce hiç olmadığı kadar sessiz yaşıyor.Tabi çarşıda sürekli şarkılar söyleyen parti araçlarını saymazsak.Bunun nedeni de çok açık ve net.Yıllardır hayal olan meselelerin son 9 yılda çözülmüş olmasıdır.Mesela şahsen ben doktora istediğim zaman gidip sadece kimliğimi(hatta sadece aklımda olan kimlik numaramı)götürerek muayene  olacağımı hiç düşünemezdim.Veya 6-7 sene önce aldığım bir ürünü bu sene hala aynı fiyata alacağım aklımın ucundan geçmezdi..Veya uçağa bu kadar çok bineceğimi hiç düşünemezdim.Gördüğünüz gibi şu yazdıklarımın hiçbiri parti muhabbeti değil.Çünkü benim particiliğim 10 saniyeliktir.Oyumu verir geçerim ve hizmete bakarım.Seçim meselesinde siyasetin halka bakan yönünün bir kısmı bu şekilde.

   Bir de adaylar yönünden bakacak olursak  siyaset bence hiç bu kadar kirlenmedi. Siyasi arenada boy gösteren iki muhalefet partisine bakıyorsunuz ,adayları  ülkeyi kaosa sürüklemekten hala  yargılanan kişiler.Ortaya çıkan cephaneler ,binlerce mesafeyi havaya uçuracak şiddette patlayıcılar,planlar,vs. hepsi havada uçuşuyor.Aday olan kişiler de bu maddelerin ve planların sahibi olduğu şahsiyetler.Başka bir adaya bakıyorsunuz insanı namaz kılıyor diye olumsuz manada rapor tutan  biri.Ben,  bu ülkede siyaset yapmaya çalışan, bu topluma hizmet edeceğim diye meydanlara inen partilerin böyle adaylara kapılarını nasıl açtıklarını anlamıyorum.Ben bu olayın iki türlü açıklamasını yapıyorum kendimce.Birincisi bu partiler halkımızın balık hafızalı olduğunu düşünüyor ve unutmuşlardır diyerek  böyle politika yapıyorlar.Diğeri ise bir çok olaydan haberi olmayan bir kitleden oy almak niyetindeler.Bir de aklıma şimdi gelen acı bir gerçek var ki ülkemde hala takım tutar gibi parti tutan insanların varlığıdır.Bu noktada  bir hatırlatmada bulunmakta fayda görüyorum.Benim ülkem kolay kazanılmadı . Bütün bir ülke olarak hepimiz  dinini özgür şekilde yaşasın  diye Çanakkale’de yüzbinlerce dedemiz şehit oldu.Bu yüzden Edirne’deki cephede kumlu ekmekleri yediler dedelerimiz.

  Diyeceksiniz siyasi portreyi  anladık.Başlıkta dediğin film nedir?Bu film Samanyolu kanalında yayınlanan ve Yalçın Küçük’ün benim filmim dediği Kollama filmidir.Bir kısım çevrelerin ülkem üzerinde nasıl planlar hazırladığını ayan beyan   gösteren bir film. Bu hafta ki planlardan bende size bahsedeyim ama sadece birisini.Bakalım doğru çıkacak mı?Doğuda bir partinin  yetkilileri  halka sahte oy pusulası dağıtıyor şeklinde gösteriliyor filmde.Yani ,bağımsız adayların mühürlendiği sahte pusulalar halka el altından  veriliyor. Gerçek pusulalar halktan seçim sonrası isteniyor. Gerçek pusulayı vermeyen insanımıza ne yapacaklarını söylememe gerek yok sanırım.

  Son olarak söyleyeceğim söz şudur ki bana göre birçok siyasi partinin politikasını bizzat kendisi uygulayarak Türkiye’de siyasi anlayışı değiştiren iktidar partisinin bize en büyük hediyesi yeni sivil bir anayasa olacaktır.

  Bir daha ki yazımda buluşmak üzere hepinize hoşçakalın diyorum.