Ali NARİN / Köşe Yazarı

BİR SAKATLAR HAFTASINDADA HALA SAKATLIKLAR DEVAM EDİYOR…
(HİÇ BİR ENGEL KAFALARDAKİ ÖN YARGIDAN DAHA BÜYÜK DEĞİLDİR)
Engelliler Haftası, 10 Mayıs ile 16 Mayısarasında, Milletlere üye 156 ülkede aynı tarihlerde kutlanan özel haftadır.
Sakatlar Haftası boyunca; sakatlık sorunu, sakatlığın önlenmesi ve sakatların eğitimi konusu üstünde durulur. Radyo ve televizyonda konu ile ilgili programlar yayınlanır. Okullarda her gün ayrı bir sakatlık konusu işle­nir. Sakatları Koruma Millî Koordinasyonu Kurulu haftanın değerlendirilmesi için aşağıdaki programın uygulanmasını kararlaştırmıştır.

         10 Mayıs Sakatlar Haftasının açılışı

         11 Mayıs Görmeyenler günü

         12 Mayıs işitme ve Konuşma Kusurluları günü

         13 Mayıs Ortopedik Sakatlar günü

         14 Mayıs Zekâ ve Ruhsal Engelliler günü

         15 Mayıs Güçsüz Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar günü

         16 Mayıs Sakatlar Haftasına genel bakış.

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi bu haftanın mirleşmiş milletler 1 hafta içinde farklı özürlü guruplarının sorunlarını hafta içinde kendi katoğorisinde bilhassa okullarda her gün ayrı bir engelli sorunu ile ilgili program yapılmasını ve radyo televizyonlarda bu konuda program yapılması için milli koordinasyon kurulu kurularak önem verilmesi gereklidir.

Ülkemizde 2005 yılında özürlülerin sorunları daha kolay aşmaları için 5378 sayılı yasa ile bazı kanunlarda değişiklik yapılarak özürlü bireyin sosyal hayatın içine adapte olmasının sağlanması için atılan ilk adımdı.

Ak parti hükümeti bununla yetinmeyip 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ile anayasanın 10 maddesine ’’yaslılar kadınlar çocuklar ve özürlüler için alınan tedbirler bu madde kapsamında değerlendirilmez’’ ibaresi eklenerek özürlüler pozitif ayrımcılık tanınmıştır.

Ancak bürokratımız hala bu durumu kavrayamamış eski alışılmış uygulamaları inadına sürdürerek özürlü bireyleri ve ailelerini adeta süründürmektedirler.

Özürlü birey sosyal hayata adapte olması için varlığını sürdüre bilmesi için yasların kendisine sağlamış olduğu sosyal ve ekonomik bağımsızlığını haklardan birini ancak kullanabiliyor.

Örneğin özürlü aracı alan bir özürlü birey yeşil kart alamıyor 2022 maaşını alamıyor

Öne sürülen gerekçeler yasalardan çok halk arasındaki dedikodulara itibar edilerek özürlü aileleri ve özürlüler mağdur ediliyor.

İl ve ilçe idare kurullarına neden böyle oluyor diye sorduğumuzda aldığımız cevaplar bizleri hayrete düşürüyor.

Neymiş efendim toplumsal tepki toplum vicdani madem muhtaç nerden buldun gibi afakî bir sürü mazeretle kendilerini savunuyorlar bizde yasal dayanağı olmayan bu mazeretler sadece özürlülere zulümden başka bir şey değildir.

İlçe idare kurulları bizim girişimlerimiz sonucu konuyu bakanlığa soruyorlar bakanlıktan gelen cevap bizim dernek üyelerimizin yasal hakkımız olduğu açık secık belirtmesine rağmen yine taleplerimiz göz ardı etmek için bu seferde medeni kanuna göre alt soy üst soy yönü ile araştırma yapacakların hiç çekinmeden söyleye biliyorlar. Hâlbuki gerek yeşil kart arastımasında gerek 2022 sayılı yasada alt ve üst soy şeklinde bir araştırma yapılacaktır diye bir atıf yapılmamıştır.

BİRİSİNİN MUTLULUĞUNU YAZACAK KÂĞIT OLAMIYORSAN, HÜZNÜNÜ SİLECEK SİLGİ OLABİLİRSİN.

Bu duygularla tüm özürlü kardeşlerimizin haftasını canı gönülden kutluyorum. Geleceğimizin mutluluk sevgi dolu ve huzurlu olmasını temenni ediyorum.

Hoşça kalın sevgi ile kalın…

             Ali Narin                    Deyad Bşk

www.aydinozel.com