CHP Aydın Gençlik Kolları Başkanı Av. Yılmaz TİLKİ Röportajı

Osman ÇELİKKOL : Kendinizden bahseder misiniz ?

Yılmaz TİLKİ :  Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesini Kazandım

19 Temmuz 1992 yılında Aydında doğdum. 6 Kişilik bir ailenin en büyük ve tek erkek çocuğuyum. 3 kız kardeşim var. Güzelhisar İlköğretim okulunda ilk ve ortaokul 8 yıllık eğitimimi tamamladım. Daha sonra Cumhuriyet Lisesine geçtim. 4 yıl burada okuduktan sonra Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım. 4 içerisinde o zorlu eğitim dönemimi bitirdikten sonra geri döndüm. Stajımı yaptıktan sonra meslek hayatına adımımı attım. Babam müteahhit annem ev hanımı, en büyük kız kardeşim Isparta’da İşletme, bir küçüğü Eskişehir’de Mimarlık ve en küçüğümüz Lise 2 ye gidiyor.

Osman ÇELİKKOL : Avukat olmak nereden aklınıza geldi ?

Yılmaz TİLKİ : Babam Hep Avukat Olmak İstemiştir

Babam hep avukat olmak istemiştir. Babam aynı zamanda eski infaz koruma memurudur. 11 yıllık bir görev hayatı vardı. Kendisi küçüklüğünden beri avukat olmak istemiştir fakat maddi imkansızlıklar, şartlardan ötürü buna hiçbir zaman muvaffak olamadı. Küçüklüğümden beri de avukatlık iyi bir meslektir, iyiyi kötüye karşı savunuyorsun, haklıyı haksıza, mazlumu zalime karşı savunursun şiarı ile bizi büyüttü. Bizde bu yola girdik ve avukat olduk. 

Osman ÇELİKKOL : Hiç mahkemede kazandığın veya kaybettiğin oldu mu ?

Yılmaz TİLKİ : Amacımız Dava Kazanmak ve Kaybetmek Değil

Esas amacımız dava kazanmak veya kaybetmek değildir. Esas amacımı ortada bir mağduriyet bir hak ihlali varsa bunu gidermektir. Bunun üzerine yoğunlaşmaktır. Açtığımız bazı davalarda haklı olmamıza rağmen kaybettiğimiz de oldu. Bunlar yaşanıyor.

Osman ÇELİKKOL : Ne kadar süredir avukatlık yapıyorsun ?

Yılmaz TİLKİ : 1 Yıl 1 Ay

Faal olarak avukatlığa başlayalı 1 yıl 1 ay oldu yaklaşık olarak. 2014 Eylül mezunuyum. 1 yıl staj yaptıktan sonra 2015 Kasımda ruhsatnamemi aldım. Bu 1 yıl staj mecburi bir dönem. Eğer bu stajı yapmazsak avukatlığı hak edemiyoruz. Bu eğitimi almak zorundayız.

Osman ÇELİKKOL : Aydın CHP Gençlik Kolları Başkanısın. CHP’ye ilk adımını ne zaman attın ?

Yılmaz TİLKİ : Eşitlik, Adalet, Hak, Hukuk, Özgürlük, Demokrasi

Ailesel değerleri göz önüne alırsak ailede her zaman bir sol kimliği ön plandaydı. Küçüklüğümüzden beri her zaman eşitlik, adalet, hak, hukuk, özgürlük, demokrasi gibi bu temeller üzerine eğitildik. Babam ile Annemin eğitimleri hep bu yönde oldu. Adımın Yılmaz olması bile Yılmaz GÜNEY’den ötürüdür. Böyle bir gelenekten yetişen biri olarak bizde biraz daha sola yakın olduk.

Yılmaz TİLKİ : Mustafa Kemal ATATÜRK Kurdu

Mevcut partiler içerisinde sol siyasete zemini olan, siyaset yapılması en uygun olan parti, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisidir. Cumhuriyet Halk Partisinin ilkeleri ve devrimleri zaten bizim düşüncelerimiz ve ideolojilerimiz ile aynı doğrultuda olduğu için 18 yaşıma adım atar atmaz amcam ile birlikte Efeler İlçe binamıza giderek 2010 Ağustos ayında partimize üye oldum. Geçen 6 yılda aktif bir üyelik hayatım var.

Osman ÇELİKKOL : Kıbrıs’ta okurken CHP olarak aktif oldunuz mu ?

Yılmaz TİLKİ : 2. Sınıfta Kıbrıs CHP’nin Temsilciliğine Gittim

Kıbrıs her ne olursa olsun Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de olsa farklı bir ortam farklı bir ülke. Türkiye’den apayrı bir yer. Oraya ilk gittiğimde 1 yıl boyunca insanları tanımaya çalıştım. Ortamımı kurmaya, arkadaşlarımızı görmeye çalıştım. 2. Sınıfa geçtiğimde orada bulunan Kıbrıs temsilciliğimiz ile tanıştım.

Yılmaz TİLKİ :  Gezi Olaylarında Muazzam Kitleye Ulaştık

Kendileri ile aylık ve münferit zamanlarda toplantılar yaptık. Bu toplantılar sonrasında belli etkinlikler ve aktiviteler düzenledik. Gezi olayları sırasında muazzam bir kitleye ulaştık çağrı yaparak. Güzel işler yaptığımızı düşünüyorum. Aynı zamanda Kıbrıs’ta öğrenci olduğum için ve bilmediğim, ayrı bir ülkede olduğum için çok fazla aktif olamadım. Derslerden fırsat buldukça orada partiye vakit ayırmaya çalıştım.

Yılmaz TİLKİ : Kemal GÜNERİ Önderliğinde Güzel İşlere İmza Attık

Daha sonra burada staj yaparken o zamanki il başkanımız Kemal GÜNERİ ile tanışıyordum. Kendisi ile tekrar görüştük. Birlikte yol yürüyebileceğimizi gördük ve onun önderliğinde 2014-2015 yılları arasında güzel işlere imza attık. Çeşitli aktiviteler, etkinlikler, projeler düzenledik. Toplumsal olaylara parmak basmaya çalıştık. Bu süre zarfında Aydının yapısını öğrenmeye çalıştım. Aydında siyaset nasıl yapılır, odaklar kimler, bunlara kafa yormaya çalıştım. Yeni insanlar ile tanıştım.

Osman ÇELİKKOL : Gençlik Kolları Başkanı nasıl oldunuz ?

Yılmaz TİLKİ : Bütünleyici ve Birleştirici Bir Yapı

Kemal başkanımız o zaman önümüzdeki dönem aday olmayacağını açıkladı. Aynı ekip içerisinde birisinin olması gerektiğini belirtti. Arkadaşlarım benim üzerimde karar kıldı. Görev alınmaz verilir sözünün açıklamasını en güzel onlar yaptı. Adaylık sürecimde herkes adaylığımı kabul etti. Tek adaylı gençlik kolları başkanı seçimine gittik. Ayrıştırıcı, parçalayıcı değil tamamen bütünleyici ve birleştirici bir yapı ile gençlik kollarında başkan seçildim. Geçtiğimiz 1 yıllık süreçte var olan yapının üzerine bir şeyler koyduğumuzu da gördük. Açıkçası buda bizi mutlu etti.

Osman ÇELİKKOL : Gençlik kolları olarak yaptığınız veya ileriye dönük planlar projeler var mı ?

Yılmaz TİLKİ : 17 İlçede Siyasi ve Sosyo Ekonomik Anlamda Projelere İmza Attık

Bugüne kadar siyasi anlamda da sosyo ekonomik anlamda da güzel projelere imza attık. Sadece Aydında değil 17 ilçede aynı şekilde devam ettik. Siyasi anlamda yürüyüşlerimiz, panellerimiz, anma filmlerimiz, anma programlarımız oldu. Elimizden geldiğince aktif olmaya çalıştık. Sosyal sorumluluk anlamında geçen kış üşüyen çocuklarımıza ayakkabı, kaban ve kıyafet yardımı yapmıştık.

Yılmaz TİLKİ : Efelerin Çocukları Efeler Gençlik Kolları İle Isınıyor

Efelerin çocukların efeler gençlik kolları ile ısınıyor adı altında birlikte yürüttüğümüz bir kampanya vardı. Bunun devamında yine çeşitli sosyal projelere imza attık. Cezaevinde yatan abilerimize dostlarımıza kitap, kağıt, kalem mektup yazabilmeleri için zarf gibi bu tarz yardımlarda bulunduk. Aşağı yukarı 350 kitap bağışladık cezaevine.

Yılmaz TİLKİ : Üstü Açık Bir Otobüs İle Öğrencilere Mutlu Anlar Yaşattık

Yine ilkokul öğrencilerimize karne hediyesi olarak haziranda Didim’de bir köy okulu belirledik. Üstü açık bir otobüsle onları gezdirdik. Beraber sahilde tur attık. Palyaçolar ile çocukları eğlendirdik. Güzel bir projeye imza attık. 1 yıllık gençlik kolları başkanlığı süresi içinde elimizden gelen hem  toplumsal olaylara, hem siyasi anlamda, iktidarın yapmış olduğu yanlışlara karşı birçok refleks geliştirdiğimizi söyleyebilirim.

Yılmaz TİLKİ : Kısıtlı Bir Hak Mevcut

Her zaman aklımızda bir şeyler var ama her zaman aklınızdakileri yapamıyorsunuz. İmkanlar doğrultusunda ve genel konjonktür yapı ile de alakalı. Günümüzde ohal var. Ohal kapsamında avukat olduğum için iyi bilirim, tam anlamıyla özgür değilsin ve istediğin her şeyi yapmaya muktedir değilsin. Kısıtlı bir hak mevcut ve bazı şeyleri yapmamız engellenebiliyor.

Osman ÇELİKKOL :  Ohal daha sürer mi ?

Yılmaz TİLKİ : Bir Avukat, Bir Vatandaş Olarak Umuyorum

Ohal 3 ay sürdü. Sonrasında bir 3 ay daha uzatıldı. En kısa zamanda ohalinde bitmesini, insanların hak ve özgürlüklerine tekrardan elde etmesini bir avukat olarak, bir vatandaş olarak bekliyorum.

Osman ÇELİKKOL :  Gençlik kolları olarak kendi içerinizde eğitimler veriyor musunuz ?

Yılmaz TİLKİ : Sandık Eğitimleri Verdik

Geçtiğimiz süreçte bunun altyapı çalışmasını yaptık. Aydında parti içi eğitim için yaklaşık 20-25 tane eğitmenimiz var. Bu parti eğitmenlerimizden üye olan arkadaşlarımıza temel üye eğitimi vermesini kendilerinden rica ettik. En kısa sürede de eğitim çalışmalarına başlayacağız. Bunun öncesinde sandık eğitimleri verdik.

Yılmaz TİLKİ : 2017 Yılı İtibari İle Eğitimlerimiz Olacak

Temel üye eğitimini ilçelere sorduk kimlerin kaç kişinin nerede nasıl yapılacağını belirledik tespit ettik. 2017 yılı itibari ile ilçe ilçe gençlik kolları üyelerimize partimizin ideolojisini, tüzüğünü, Cumhuriyet Halk Partisinin geçmişini, sosyal demokrasiyi anlatan, Atatürk’ü anlatan konu eğitimlerimiz olacak.  

Osman ÇELİKKOL :  Parti içerisinde doğru olmayan bir görüş belirdiğinde buna karşı çıkıyor musunuz ?

Yılmaz TİLKİ : Özgürlüklerin Partisiyiz

Biz kendimizi özgürlüklerin partisi olarak tanımlıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi ciddi anlamda ülkede demokrasinin, eşitliğin ve özgürlüğün hakim olduğu tek parti bana göre. Diğer partiler içerisinde böyle bir şey yok. Neden diye sorarsanız AKP içerisinde bir dikta var. Bu diktaya karşı kimse ağzını açıp tek kelime bile edemiyor. Edilse dahi bu medyaya yansımıyor.

Yılmaz TİLKİ : Yanlışa Yanlış Doğruya Doğru Diyen Bir Adamım

MHP’de de aynı şekilde muhalifler çıktı konuştu. Ama Devlet BAHÇELİ hepsini tek tek susturdu veya pasifize etti. Cumhuriyet Halk Partisinde böyle bir şey yok. Bizde Partiye üye olan herkes parti için, partinin menfaati doğrultusunda, partinin iyiliği için herkes fikrini açıkça beyan edebilir. Şahsım adına konuşuyorum. Ben parti içerisinde yanlışa yanlış doğruya doğru diyen bir adamım.

Yılmaz TİLKİ : Parti Tüzüğüne Aykırı Hareket Etmem

Lafımı, sözümü hiç kimseden esirgemem. Bana göre benim doğrularım mutlaka herkese göre kendi doğruları var ama partinin doğrularının önüne hiçbir zaman geçmedim. Partinin belli bir düzeni belli bir tüzüğü vardır. Buna aykırı buna aksi bir şekilde hareket etmem söz konusu değil. Bu doğrultuda elimden gelen en iyi şeyi söylemeye çalışıyorum ve söylemeye de devam edeceğim.

Osman ÇELİKKOL :  Parti içerisinde yanlış bir ideoloji olduğunda karşı çıkar mısın yoksa geri planda mı kalırsın ?

Yılmaz TİLKİ : Günümüz Teknoloji Çağı

Günümüz teknoloji çağı. Gün geçtikçe bazı düşünceler, bazı konular yada herhangi bir şeyler değişebiliyor. Bundan önceki 1923 ten sonraki Cumhuriyet Halk Partisinin yapmış oldukları ile bugünkü arasında illaki bazı ayrımlar vardır. Çünkü güne göre, yapıya göre, yerel yapıya göre değişebilen ve değişmesi gereken durum söz konusu. Bunlar değiştiği zamanda bizim partimizin tüzüğüne de yansıyacak, bizim programımıza da yansıyacak. İdeolojimiz değişmez.

Yılmaz TİLKİ : İdeolojilerimiz Atatürk İlke ve Devrimleridir

Bizim ideolojimiz, hedeflerimiz Atatürk’ün ilke ve devrimleridir ve altı okumuz vardır. Bu altı okumuzdan biz hiçbir şekilde şaşmayız. Eşitlik, Demokrasi, Hukuk, Adalet gibi kavramlar ve biz bunlardan şaşmayız. Ama bunların yanına yenileri eklenebilir. Cumhuriyet Halk Partisinde yanlış bir düşünceyi hiç kimsenin destekleyeceğini düşünmüyorum. Zaten yanlış bir kavramı bize getirip dayatmazlar.

Osman ÇELİKKOL :  Medyada AKP – MHP , CHP – HDP yakınlaşması var gibi gösteriliyor. Şimdi HDP Pkk destekçisi CHP Atatürkçü bir parti ve bu insanları düşündürüyor

Yılmaz TİLKİ : CHP Her Zaman Yanlışın Karşısında Durmuştur

Bizim genel başkanımızın, partimizin tüzüğü doğrultusunda konuşuyorum. Cumhuriyet Halk Partisi bugüne kadar her zaman yanlışın karşısında olmuştur. Ezilen bir kimse varsa onun yanında olmuştur. Zulmeden birisi varsa onunda karşısında olmuştur. Az önce söylediğim ilkelerin ihlali söz konusu olduğunda karşısında hep Cumhuriyet Halk Partisi vardır.

Yılmaz TİLKİ : Referandumda MHP’nin Tabanına İhtiyacı Var

CHP ile HDP bağladıkları veya yakıştıranlar açıkça söylemek gerekirse AKP Genel başkanı olarak Başbakanlık yapmış şuan ki Cumhurbaşkanımızın Başkanlık hayali var. Bu başkanlık hayalini gerçekleştirebilmesi için MHP’nin desteğine ihtiyacı var. Mecliste çoğunluk yakalanmıyor referanduma gidilecek. Referandumda MHP’nin tabanını da ihtiyacı var. % 51’e ulaşabilmesi için ihtiyacı var. %49 olursa kabul edilmez.

Yılmaz TİLKİ : HDP’nin Savunuculuğunu Yapmam

Bu bağlamda ben HDP’nin savunuculuğunu yapmam. Ama gördüğümüz kadarı ile yorumlayabiliriz. HDP’nin 7 Hazirandaki seçimlere giriş sloganı seni başkan yaptırmayacağız. Şimdi AKP’nin önünde başkanlığa uzanan yolda bazı engeller mevcut. Bu engellerden biri de HDP idi. HDP’ye yapmış olduğu operasyonlar ile bu engeli ortadan kaldırmaya çalışıyor. Daha sonrasında Cumhuriyet Gazetesi bugüne kadar doğruları bağımsız bir şekilde tarafsız bir şekilde yazan gazetedir. Cumhuriyet Gazetesine yapılan operasyonları var.

Yılmaz TİLKİ : Faşist Bir Yapının Ülkede Egemen Olması İsteniyor

Yazarların gözaltına alınması. Bunların yanında bizim Genel Başkanımıza cenaze töreninde önünde atılan bir mermi, Artvin yolunda o konvoyun suikasta uğraması. Genel başkan yardımcımız Aydın Milletvekili Bülent TEZCAN’ın burada yemek yediği sırada silahlı saldırıya uğraması, Avcılar Belediye Başkanımızın aracına yapılan saldırı. Bunların hepsi yan yana geldiği zaman faşist bir yapının ülkede egemen olması isteniyor ve bu faşist yapı ile bir şeyler hedefleniyor.

Yılmaz TİLKİ : Biz Hem Kuruluşun Hem Kurtuluşun Partisiyiz

Hedefleri de başkanlık. Bu başkanlığın karşısında şuan da tek kale, dokunulmak istenen cumhuriyetin, dokunulmak ve ortadan kaldırılmak istenen laikliğin savunucusu ve başkanlık sisteminin karşısında parlamenter sistemin savunucusu Cumhuriyet Halk Partisidir. Biz yanlış bir şey varsa yanlışa yanlış demek ile mükellefiz. Bu insan, görüş, düşünce ayrımı yapmaksızın bunu yapmak zorundayız. Her partili olabilir hiç fark etmez. Şimdi Devlet ortada birine karşı yanlış bir şey veya yanlış bir adım atarsa  biz kendi doğrultumuzda; haksız tutuklamalar, başkanlık sistemi bize göre yanlış.  Hiçbir zaman yanında olmayacağız her zaman karşısında duracağız. Gerekirse bu uğurda canımızı da kanımızı da veririz. Bizim laiklik ile ilgili tavrımız net. Biz hem kuruluşun hem kurtuluşun partisiyiz. 

Osman ÇELİKKOL :  Başkanlık gelirse ne olur ?

Yılmaz TİLKİ : Partili Başkanlık Sistemi

Bu başkanlık paketinin içerisinde açıkça ne olup ne olmadığını bilmiyoruz. Şunu biliyoruz partili başkanlık sistemi. Yani hem partinin genel başkanı olacak hem Cumhurbaşkanı olacak. Oturtulmaya çalışılan ve istedikleri başkanlık sistemi bu. Hem parti genel başkanı hem Cumhurbaşkanı. Biliyorsunuz şuan Cumhurbaşkanı anayasaya göre hiçbir partiye üye olamaz hem de tarafsız olmalıdır.

Yılmaz TİLKİ : Başbakan Başkan Yardımcısı Gibi

Şuan Cumhurbaşkanımızın herhangi bir parti ile ilişiği yok gibi görünüyor. Kağıt üzerinde böyle. Fakat Cumhurbaşkanı çıktığında, konuşmalarında, söylemlerinde her zaman AKP’nin politikasını yapıyor. Görünen köy kılavuz istemez. 2 artı 2 dört eder. Hali hazırda resmiyette başkanlık yok ama görünürde ülkede zaten bir başkanlık sistemi var. Bir başkan var evet ama başbakan göremiyorum. Başbakan başkan yardımcısı gibi davranıyor.

Yılmaz TİLKİ : Atatürk’ten Bu Yana Cumhurbaşkanları Tarafsız Olmuşlardır

Bugüne kadar Atatürk’ten bugüne kadar bütün Cumhurbaşkanları tarafsız olmuşlardır fakat bu denli aktif olmamışlardır. Bu denli aktif olmaya çalışmamışlardır. Biz Abdullah GÜL’ü biliyoruz. Böyle miydi?. Değildi. Ahmet Necdet SEZER gerçekten iyi bir insan. Tarafsız bir insan ve mükemmel bir Cumhurbaşkanı. Sahaya inmesi gerektiği zaman Cumhurbaşkanımızda inecek elbette.  Ama AKP politikasını propagandasını yapmayacak.

Yılmaz TİLKİ : Açılış Adı Altında AKP Propagandaları

 7 Haziran seçimlerinden sonra bu 1 Kasımdan önce Cumhurbaşkanı Aydın’a dahi geldi. Birçok ilde açılış adı altında AKP propagandası yaptı ve insanları AKP’ye yönlendirdi. Bunu kimse görmezden gelemez. İşte bu durumu şuan gayrimeşru olan durumu meşrulaştırmak istiyorlar. Bizde başkanlığın karşısındayız.

Osman ÇELİKKOL :   Oy durumu nasıl olacak? Başkanlık için yeterli oy alınacak mı ? MHP’nin oyları ile birlikte.

Yılmaz TİLKİ : Bana Göre Ülkemize Başkanlık Sistemi Gelmeyecek

Ben orada MHP için bir parantez açayım. MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ ile MHP tabanının görüşleri aynı olduğunu düşünmüyorum. Benim birçok Ülkücü arkadaşım, birçok MHP’li arkadaşım var. Kendileri ile konuşmam da dahi hiçbiri Devlet BAHÇELİ’nin başkanlık sisteminde olan tutumunu desteklemiyor. Bu açık ve net. Referandumda bunu hep beraber göreceğiz. Bana göre bu ülkeye başkanlık gelmeyecek. Yine kıl payı ile %2 %3 fazla olarak Hayır çıkacağına inanıyorum.

Osman ÇELİKKOL :   Bir daire düşünün bir tane modern mimar olsun, bir tane batı mimarisine hakim mimar, bir tane asya mimarisine hakim ve bunların birlikte çalışıp ortaya çıkardıkları şey çok farklı ve güzel bir şey olur. Yani tek partili bir sistem mi var ?

Yılmaz TİLKİ : 1982 Anayasası ile %10 Baraj Sistemi

Bu sıkıntının esas kaynağı 1982 Anayasasıdır. Darbe Anayasası. 1961 Anayasasında o da bir darbe anayasasıdır ama orada sivil toplum örgütlerinden baroya, barodan tabipler odasına kadar meclis içerisinde gruplar vardı, komisyonlar vardı ve senato grubu vardı, milletvekilleri vardı. 1982 Anayasasında şöyle bir sistem getirildi. %10 baraj sistemi.

Yılmaz TİLKİ : 1982 Anayasasının Değişmesi Lazım

%10’un altında kalan hiçbir düşünce meclise taşınamıyor. Yani bugün örnek olarak, Komünist Partisi veya Büyük Birlik Partisi, Saadet Partisi gibi değişik düşüncelerde olan birçok parti var ve bu partiler zamanında Saadet Partisi eski adı ile Fazilet Partisi koalisyonla iktidar bile olmuştur. Doğruyol Partisidir, Demokrat Partisidir.  Bunlar hiçbir şekilde mecliste temsil edilemiyor. Meclis halkın iradesi. Bu şekilde olunca da halkın iradesi mecliste temsil edilemiyor. Bana kalırsa 1982 Anayasasının tamamen değişmesi lazım. Ama Anayasa değişirken iktidarın istediği ölçütte değişmemesi gerekmektedir.

Yılmaz TİLKİ : Dünyada En Ağır, Hakkaniyete Uygun Olmayan Sistem Türkiye’de

Örneğin Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilim mecliste benim irademi yansıtıyor. Ben halkım. HDP Milletvekili HDP çatısı altında o oy veren 6 milyon kişinin iradesini yansıtıyor. MHP Milletvekili MHP’ye oy veren %11’lik kesimin iradesini yansıtıyor. Bu şekilde bakılınca birçok parti, birçok zihniyet meclis dışında kalıyor. Yani düşüncelerini, siyasetini ve fikirlerini mecliste beyan edemiyor. O yüzden o %10’luk sistemi, başlı başına kötü bir sistem, değiştirilmesi gerekiyor. Dünyada baktığımız zaman en ağır olan seçim sistemi en hakkaniyete uygun olmayan Türkiye.

Yılmaz TİLKİ : Hiçbir Yerde %10 Yok

Hiçbir yerde %10 baraj yok. 1 ülke daha olması lazım. Örneğin Hollanda %2, Almanya yine düşük. Olması gereken %3-%5 arası kontenjan. Şimdi insanlar düşünürken; örnek veriyorum Büyük Birlik Partisi verecek olanlar diyor ki zaten biz barajı geçemeyeceğiz. Buraya oyumuzu versek boşa gidecek. Hadi biz MHP’ye verelim diyorlar. Ama %5 olsa bu potansiyel ile meclise taşınacak.

Yılmaz TİLKİ : Bizim Ülkemiz Bir Kilim Gibi

 2002 seçimlerinde AKP tek başına iktidar oldu. CHP 2. Parti oldu ve meclise 2 parti girdi. Diğer partilerin hepsi barajın altında kaldı. Eğer % 5’lik bir sistem olsaydı orada belki bir çok parti girecekti. Daha düşük olsaydı daha çok parti girecekti. Zaten demokrasi demek birçok sesin buluşması ve o oluşan sesin ortak bir müşterekli payın bozulmaması demektir. Bizim ülkemiz bakılınca bir kilim gibi. Rengarenk. Çok güzel.

Yılmaz TİLKİ : Sinmek, Susmak, Yılmak Yok

Fakat bu ülke üzerinde oynanan ve oynamaya çalıştıkları bu oyun bu ülkenin renklerini birbirine katıyor. Bu renkler şuan birbirine giriyor. Şuan ülkede kaos ortamı var. Fetosu, HDP’si, Cumhuriyet Gazetesi vb. gibi. Yani kendi amaçları doğrultusunda önünde olan her engeli kendileri aşmaya çalışıyor. Ya susturacak, susmuyor mu? O zaman kilidi vuracak. Bitti. Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne olursa olsun zaten bizim geleneğimizde sinmek, susmak, yılmak yok. Biz mücadelemizi her platformda veriyoruz ve vermeye de devam edeceğiz.

Osman ÇELİKKOL :   İl Başkanı sizi neden disipline gönderdi ?

Yılmaz TİLKİ : Ayrı Düştüğümüz de Birlikte Olduğumuz Noktalarda Oldu

İl Başkanımız ve yönetimi ile yaklaşık seçim günlerimiz aynı. 1 Yıldır hem gençlik kolları olarak hem il başkanı ve yönetimi olarak aşağı yukarı aynı tarihlerde göreve geldik. Bu süreçte ayrı düştüğümüz noktalar oldu, birlikte olduğumuz noktalar oldu.

Yılmaz TİLKİ : Koca Çınarın Altında Bizi Cumhuriyet Halk Partisi Birleştiriyor

 Bir laf vardır ‘’kol kırılır yen içinde kalır’’ . Biz her ne kadar atışmış olsak da, her ne kadar dışarıda böyle bir görüntü oluşsa da biz bir ağacın dallarıyız. Bunu kimse görmezden gelemez. Biz aynı mücadele doğrultusunda hareket eden, ideoloji bağlamında bir birlikteliği olan insanlarız. Ayrıda düşebiliriz, yer yer düşüncelerimiz birbirimize de uymayabilir ama koca çınarın altında bizi birleştiren Cumhuriyet Halk Partisidir. Biz bunun altında birleşiriz yine. Bazı sıkıntılarımız oldu. Biz kendisi ile oturup konuştuk. Bu sorunları hallettik. Kimsede aramıza nifak tohumu sokamaz. Hakkımda vermiş oldukları tedbir yüksek disiplin kurulundan geri döndü. Ben kendim itiraz ettim. Yüksek disiplin kurulu itirazımı değerlendirdi ve tedbiri kaldırdı. Başkanlığımın askıya alındığı 1 haftalık süreçten çıktık. Şuan hala görevimin başındayım. Kendisi ile zaten sürekli görüşüyoruz.

Osman ÇELİKKOL :   Bülent TEZCAN

Yılmaz TİLKİ : Alparslan SARGIN’ı Kınıyorum

Soruşturma aşamasında şuan. Kovuşturma aşamasına geçecek. Mahkemeye sevk edildi. Bu saldırıyı yapan Alparslan SARGIN’ın kendisini kınıyorum. Orada partilileri ile yemek yiyen bir insana böyle bir saldırı gerçekleştirmesi      bizi derinden üzdü. Yer yer bizi öfkelendirdi de. Ama parti büyüklerimizin telkinleri ile biz herhangi bir karşılık vermedik. Vermeyiz de.

Yılmaz TİLKİ : Bu Saldırı MHP’ye veya Ülkü Ocaklarına Mal Edilemez

Onların kurşunlarına biz kalem atarız. Onların silahına biz kitap atarız. Biz böyle bir gençliğiz. Ama yapılan bir yanlışlık var. Bir insan düşünceleri ile veya yapmış olduğu hareketleri ile politikası ile böyle bir sonla karşılaşmamalı. Biz Genel Başkan Yardımcımızı çok yakından tanıyoruz ve kendisini örnek aldığımız, kendisini idol olarak seçtiğimiz, değerlerimizden biridir. Böyle bir insana böyle bir saldırıyı reva görenler utansın. İnsanlıklarından utansın. Bunun için hakkımızı hukuki olarak, adalet sarayında arayacağız. Bu saldırı MHP’ye veya Ülkü Ocaklarına mal edilemez. Onlara izafe edilemez. Ülkücü kardeşlerimizde en az bizler kadar vatanına milletine sahip çıkan, seven ve onun doğrultusunda, uğruna canlarını bile gözlerini kırpmadan verecek insanlardır. O yüzden mevzu bahis vatanda olmadığı için bu saldırıyı yapan ülkücü biri veya onların görüşünde olan biri yaptı diye MHP’ye veya Ülkücülere yüklemek bize göre değildir. 

Röportaj : Osman ÇELİKKOL