Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

Bekir AYGÜL(YÖRÜKOĞLU)

“ÇİNE ADNAN MENDERES BARAJI AÇILIŞ TÖRENİ

AKADEMİK ARAŞTIRMA KONUSUNA DÖNÜŞMELİ”

Nihayet Aydınlıların 141 yıllık özlemi sona erdi. Çine Adnan Menderes Barajı Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın katılımıyla dillere destan bir törenle açılarak su tutmaya başladı. Başbakan, Merhum Başvekil Adnan Menderes’in anısına Çine Barajının adını Çine Adnan Menderes Barajı koydu. Ahde vefayı unutmayarak Aydınlıların gönlünde taht kurdu.Onbinlerce vatandaşın katıldığı tören unutulması mümkün olmayan bir şölene dönüştü.

            Padişahların ve geçmiş hükümetlerin hayallerini süsleyen baraj, kendi alanında dünyanın beşinci Avrupanın birinci barajı olma özelliğini taşıyor. Barajdan enerji üretiminin yanı sıra hem sulama amaçlı hem de taşkın koruma amaçlı faydalanılacak. Binlerce tarım arazisi sulanarak çiftçilerimize bol ve bereketli ürün alma imkanı getirilecek. Ürün çeşitlenmesine gidilerek yılda iki üç kez ürün ala bilme imkanları sunulacak. Bundan sonrası için Aydın merkezi başta olmak üzere Çine, Koçarlı, Söke ilçeleri ve köylerinde yaşayan çiftçilerimiz taşkın tehlikesinden korkmadan pamuğunu,mısırını,buğdayını velhasıl yetiştirmek istediği tüm ürünlerini gönül rahatlığı içinde ekebileceklerdir.

            Burada dikkat çeken bir başka hususta; Barajın hayal edilmesinden ve tasarlanmasından tutunda, başlangıcından bitimine kadar geçen süreç başlı başına bir serüven olmasının yanı sıra, açılışı da eşi benzeri görülmedik bir sosyal olay olma özelliğini beraberinde getirdi.

            Çine Adnan Menderes Barajının açılışı başlı başına bir sosyal hadisedir.Sosyal bilimcilerin akademik araştırmalarına konu olabilecek, ülkemizde ve bölgemizde bu güne kadar eşi ve benzeri görülmedik, siyasetinde ötesinde bir hadisedir.Beli bükük nineler, eli bastonlu dedeler, köyünden yola çıkarak kilometrelerce yolu; sıcağın bağrında usanmadan bıkmadan yaya yürüyerek kat eden Hatceler, Emineler, Mustafa dayılar, Hüseyin amcalar heyecanla, coşkuyla; yorulmak nedir bilmeden yollarda sıra sıra dizilerek tören alanına adeta koşarcasına geldiler.

            Bütün bu insanları bu alana iten sebep, sadece ekonomik açıdan ele alınıp değerlendirilirse sacayağının birisi eksik kalır. Sosyal boyutu mutlaka ele alınıp incelenmesi gereken bir konudur.Burada sosyal ve siyaset bilimcilere önemli görevler düşmektedir. Akademisyenlerimiz yüzyılın açılış olayını mutlaka analize tabi tutarak sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmalıdırlar.

            Evvela böyle bir organizasyonda emeği geçen başta Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, Dsi yöneticileri, tüm bürokratlar, köy muhtarları; Ak Parti il,ilçe ve belde teşkilatlarını, yüklenici firma yöneticilerini kutluyorum. Siyasi propoganda malzemesi yapmadan ve hiçbir siyasi ayırıma tabi tutmadan isteyen tüm vatandaşların törene iştirak etmesine imkan tanınması ayrıca övünülecek bir durumdur. Törene her siyasi partiden her sivil toplum kuruluşundan, toplumun her kesiminden insanlar göğsünü gere gere gelmişlerdir.

            Burada toplumun birer ferdi olarak bizlere düşen görev hiçbir sosyal ve siyasi olaya kayıtsız kalmadan bizi ilgilendirmese bile yakınımızı, komşumuzu ilgilendireceğini düşünerek yalan yanlış yönlendirmelere kapılmadan, yapılan hizmetlerin kadrini kıymetini bilmemiz ve takdir edilmesi gerekenleri takdirle karşılamamız gerekliliğidir.

            Eğer yapılan büyük hizmetleri sevinçle karşılamaz, yapanlara minnet duygularıyla yaklaşarak hakkını vermezsek işte o zaman işimiz zordur. Hemde çok zor…