Çocuğunuz Okumayı Öğrenmeden de Yabancı Dil Öğrenebilir

Yetişkinler yeni bir dil öğrenmek için büyük çaba gösterirken, küçükler için bu durum doğal bir süreçte işliyor. Oyunlarla, görsel ve işitsel aktivitelerle, çocukların okul öncesi dönemde akıcı bir şekilde yabancı dil öğrenmesi mümkündür. GEO Koleji Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Talia Büke, “Okul öncesi dönemde çocuklarda dil öğreniminin, kendiliğinden gelişen bir süreç” olduğunu ifade ediyor.

Bir ya da birkaç yabancı dile hakim olmak, hızla değişen günümüz dünyasında bir adım öne geçebilmek ve dünya vatandaşı olmak adına her geçen gün daha da önem taşıyor. Bu nedenle ebeveynler çocuklarının küçük yaşlardan itibaren dil eğitimi almasını arzu ediyor. Yapılan araştırmalar da küçük yaşlarda özellikle de okul öncesi dönemde edinilen yabancı dil bilgilerinin daha kalıcı olduğunu ortaya koyuyor. Küçük yaşlarda merak ve öğrenme güdüsünün fazla oluşu, hata yapma korkusunun olmaması gibi etkenlerin dil eğitimini kolaylaştırırken ileride farklı dillerin öğrenilebilmesine de zemin hazırladığını ifade eden GEO Koleji Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Talia Büke, dil eğitimine dair önemli bilgiler veriyor.
 

Küçük çocuklarda dil öğrenmenin ortama bağlı olarak kendiliğinden gelişen bir süreç olduğunu anlatan Büke, “Çocuğunuz okuma yazmayı öğrenmeden İngilizce, Almanca, İspanyolca gibi bir yabancı dil öğrenebilir. Çünkü çocuklar, özel bir durumları söz konusu değilse, konuşulanları duyma, tekrarlama/taklit etme ve kuralları kendi kendilerine algılama yeteneğine sahiptir” diyor.
 

Dil edinim sürecinde olumlu pekiştirmenin büyük önem taşıdığını hatırlatan GEO Koleji Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Talia Büke, bu nedenle okul öncesi 4-5 yaş grubundaki çocukların dil eğitiminin görsel ve işitsel aktivitelerle sağlandığını belirtiyor. Dil eğitiminde farklı oyunlar ve sürekli tekrarlarla çocukların öğrenmeye daha istekli hale geleceğini anlatan Büke, şunları söylüyor: “Öyküler ve dramatizasyon yoluyla okul öncesi dönemde çocuklar dil becerilerini geliştirirler. Bu yaklaşımda kuklalar, çeşitli manipülatifler ve flaş kartlar kullanılır. Çocukların hafızalarına hitap ederek verilen komutlara tepki vermesini sağlayan “bütüncül fiziksel tepki” (Total Physical Response) yaklaşımı da yabancı dili uygulayarak öğrenmelerine yardımcı olur.”
 

Büke, okul öncesi 4 yaş grubunda yarım gün, 5 yaş hazırlık grubunda tam gün çift dilli eğitim, diğer tüm seviyelerde ise yüksek ders saatleri ve uzman öğretmenlerle çocukların küresel ve iletişimsel yeterliliklerinin geliştirilmesinin mümkün olduğunu söylüyor. GEO Koleji’nde yabancı dilde yetkinliğin bir eğitim standardı olduğunun da altını çizen Büke, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Geleceğin Eğitim İçeriği kapsamında vurguladığımız “iki dilde akıcılık” doğrultusunda; dinleme, konuşma, okuma, yazma ve eleştirel düşünme becerileri kazandırmaya yönelik programlarla öğrencilerimizin en iyi şekilde yabancı bir dili edinmelerini sağlıyoruz. İlkokul 1. sınıf, ortaokul 5.sınıf ve lise hazırlık sınıfında yer alan yabancı dil ağırlıklı programlar ile (18-24 saat) öğrencilerin, İngilizceye güçlü bir şekilde başlangıç yapmalarına destek oluyoruz. GEO Koleji’nde İngilizcenin yanı sıra Almancada da öğrencilerimizin yetkinlik kazanmasına imkân tanıyoruz.”

Haber : Helin ÖDEN