Coşkun IRMAK / Köşe Yazarı

DAHA AÇIK

09 Ocak 2012 Pazartesi 23:18

coskun_irmak09@hotmail.com

Bu köşeyi takip edenler bilir, haftada bir, gündeme göre iki defa yazmaya çalışıyorum.

En son yazım bugün yayınlandı.

Haftaya şu anda belirlemediğim bir konuyu yazmayı planlarken, bugün ziyaret ettiğim genç bir arkadaşım sohbet arasında 'Abi, niye daha açık yazmıyorsun.....'diye bir laf etti.

Bende 28 şubat 2012 de yazmayı planladığım; 28 Şubat sürecinde yaşadığım olaylar zincirini olabindiğince açık yazmaya çalışacağım.

O sıralarda ülkemizin en büyük KİT'lerinin birinde Müdür Yardımcısı idim.

Re fah yol hükümeti yıkılmış yerine, Ana-Sol hükümeti kurulmuştu.

Kuruluşunun üzerinde bir süre geçtikden sonra tüm ülkede olduğu gibi çalıştığımız ve ikamet ettiğimiz mahaldede garip olaylar olmaya başladı.

Yaşadığımız yer 1000 hanelik;Teknisyenlerin,mühendis ve üniversite mevzunu çalışanların ve biz yöneticilerin oturduğu üç mahalleden teşekkül etmiş kurumun lojmanları idi.

Lojmanlarda sivil ve üniformalı birileri gezip istihbarat topluyordu.....

Bir süre sonra birgün belirli sayıda Müdür, Müdür yardımcısı, Baş mühendis görevden alınmış bir alt dereceye indirilip kızaga çekilmişti; içlerinde bende vardım tek farkım benim makamımı almamışlar, yan ödememi kesmemişler sadece bölümü değiştirmişlerdi.

Sonradan en yetkili ağızdan bu ayrıcalığın 'bu adam mücadele eder, işi sonuna kadar götürür....' gerçeği olduğunu öğrendim.

Arkadaşları alt katta karandık havasız odalara yerleştirdiler.

Ben yeni yerime eşyalarımı götürmedim, olay malum süreçden dolayı idi, ancak yetkililerin ağzından bu garabeti duyacaktım ve en az zararı ben görmeme rağmen haklı bir mücadele başlatmaya karar verdim.

Arkadaşlar moralmen çökmüş yemekhaneye dahi gelmiyordu.

Yapılanlara sessiz kalmayı tercih ettiler, tek başıma mücadeleye başladım.

Çetin bir mücadelin sonucu arkadaşlardan kesilen yan ödemelerin ödenmesini, benimkini kesmediniz onlarınkinide kesemezsiniz savvı ile başarmıştım.

Genel Müdür ün 'Kardeşim senden başka yokmu kaybın yok sus ve rahatca otur..

Sen bu cesareti nerden buluyorsun'dediğinde 'Haksızlık karşısında eğilmeyiniz.

Çünkü hakkınızla birlikde şerefinizide kaybedersiniz 'diyen HZ. ALİ'nin sözünden alıyorum dediğimde nasıl kızardığı nı yıllar sonra bile unutamıyorum.

Olayı koalisyonun ANAP'lı bakanlarınada taşıdım, onlarında bu haksızlık karşısında nasıl caresizlik içinde olduğunu gördüm.

Bakanlardan birinden tutulan fişlerde yazılanları öğrenme fırsatı buldum buda yeterli bir şeydi.

Artık Genel Müdür 15-20 günde bir hem beni kontrol altında tutmak hemde kendince gazımı almak gayesi ile görüşmeler yapıyordu.

Ben eğer bir insan gerçekten haklı olduğuna inanıyor ve cesareti varsa çok şeyleri başarabileceğini bu esnada öğrendim.

Bir tek kişinin mücadelesi sonunda arkadaşların bazı hakları alınmış en önemliside ikinci bir listedeki arkadaşların kızaga çekilişi önlenmişti.

Genel Müdür ün olayın dahada büyümemesi ricaları karşılığında tüm yöneticilerin toplanıp bu yapılanın tamamen sürecin geregi ve ideolojik olduğu aslında bu arkadaşların çalışkan ve dürüst kişiler olup haksızlık yapıldığı itirafını yapması benim için en büyük zaferdi.

O dönemde yaşadığımız ve yapılan mücadelenin çok kısa ve açık bir özetini yapmış oldum.

İnşaallah doğduğu bu şehri çok seven ve zeybeğini iyi oynayan genç arkadaşım bu yazdığımı okuyacaktır.

Yeterince açık bulacaktır.

Kendiside benim gibi ülke sorunlarına duyarlı ve tanıdığım kadarı ile liderlik yetisi olan bir kişi.

O ve kendisi gibi olan arkadaşları çok şanşlı bizim neslimiz gibi 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerini yaşamadılar, yaşamlarının çoğu ülkenin demekrasiye geçiş sürecine denk geldi ve hala o süreçdeler.

Bizden daha cesur, daha iyi yetişmiş, daha kararlı ve açık olmaları gerekiyorki aydın gençlerin yetişmessine ön ayak olsunlar.

Olsunlar ki ülke o karanlık günlere geri gitmesin; insanlar fikirleri, giyim kuşamları, günlük yaşamlarından dolayı ayrıma tabi tutulmasın.

İnsanın ön planda olduğu,hukukun üstün ve eşit uygulandığı bir ülkede yaşamanın hazzını duyalım.

Sağlık ve Mutlulukla..

www.aydinozel.com F. Coşkun IRMAK Yazdı

Bu yazı toplam 1531 defa okunmuştur.

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız.