AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Osman ÇELİKKOL Dokuz Kardeşler İşletme Yöneticisi Sezgin SÖZÜGEÇER ile Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi.

Osman ÇELİKKOL : Biraz kendinizden bahseder misiniz ?

Sezgin SÖZÜGEÇER :  Su Ürünleri Mühendisliğini Norveç’te Okudum

82 doğumluyum. Çocukluğumuzdan beri bu işin içerisindeyiz. Bir yandan iş hayatı bir yandan okul hayatı olarak sürdürdük. Lise de bir süre ara verdik. Açıktan daha sonra bitirdim. Daha sonra Norveç’te Su Ürünleri Mühendisliğini bitirdim.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Pişirme Olayı Eksikti

Oradan döndükten sonra baktık ve Aydında balık var ama pişirme olayının eksik olduğunu fark ettik. İnsanların geneli aile olarak çalışıyor. Diyorlar ki biz kaçta işten çıkacağız, sonra bunu ne zaman temizleyeceğiz, kaçta pişireceğiz, kaçta yiyeceğiz ve ne zaman istirahat edeceğiz ki işe geri dönelim.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Aydında İlk Biziz

Bunlar bizim kulağımıza küpe olan durumlardı. Biz de bunları biriktirdik bir dosya haline getirdik. Daha önce uzun bir süre 11-12 yıl çay kenarında Aydın halkına ilk hizmetimizi verdik. Aydındaki ilk balık pişicisi biziz. Orada süremiz dolduktan sonra, şuanda batı gazi bulvarında kemer pazarı karşısında orada merkezimizi tekrar kurduk. Müşterimiz orada dilediği ürünü istediği bir şekilde alıp gidiyor. İster sipariş veriyor pişmiş olarak, belirli bir saat veriyor ve o saatte alıp gidiyor. İsterse orada oturup yiyor. Burada her şey tamamen müşterinin inisiyatifine bağlı.

Osman ÇELİKKOL : Örneğin bir müşteri geldi ve yılan balığı istedi. Sizde de yok. Ne yaparsınız ?

Sezgin SÖZÜGEÇER : Bizde Yoksa Hiçbir Yerde Yoktur

Bizim yok deme gibi bir lüksümüz yok. Yoksa bitmiştir. Bizde yoksa da hiçbir yerde yoktur. Batı gazide ki merkezimizde yoğunlaşma arttıkça Mimar Sinan tarafındaki müşterilerimiz ısrar etmeye başladılar. Bize daha yakına gelin, bizim taraflara da gelin ve nasip oldu. 2. Şubeyi Mimar Sinan’a açtık. Burada da sağ olsunlar; gerçekten komşu olarak geldik ve çok fazla sevilmek bizim hoşumuza gidiyor.

Sezgin SÖZÜGEÇER :  Pazar Alanlarında Balık Satışı Yasaklandı

Bildiğiniz üzere Pazar alanlarında balık satışları yasaklandı. Bundan dolayı da insanlar balıktan uzak kaldılar. Ama imkansızlıklardan ama işlerinden dolayı çıkıp gidemiyorlar. Balığın bizlerin vesilesi ile müşterinin ayağına gitmesi gerekmektedir. Biz bu konseptle yola çıktık. Allah nasip ederse uygun mahallerde de yerler bulursak biz şubelerimizi arttıracağız. Bunu da yine değerli müşterilerimiz için, müşterilerimiz yine taleplerde bulundukça, bizim işimize olan sadakatimiz, işe olan devamlılığımız daha çok artmaktadır.

Osman ÇELİKKOL : Markalaşmaya gidiyorsunuz ?

Sezgin SÖZÜGEÇER : Baş Balıkçı Dokuz Kardeşler Ege Bölgesinde Bir Markadır

Gerçek anlamda Ege Bölgesinde Baş Balıkçı Dokuz Kardeşler olarak bir markayız. Bizim bu konuda da sıkıntılarımız var. Çevrede seyyar balık satışı yapan kişiler çok fazla. İsmimiz çok sık kullanılıyor. Siz bunlara satmazsınız, bu yasak dediğiniz zaman hemen bu dokuz kardeşlerin balığı diyorlar. Halbuki bizim onlarla uzaktan yakından bir alakamız yok. Bizim bazı değerli büyüklerimiz vardır. Bize her zaman şöyle derlerdi. Büyük markaların her zaman bir taklidi olur. Bu noktada Belediyelerimizin bu sorunları kaldırmasını umuyoruz. Nasip olursa bu kapalı pazar sistemlerine geçildiği zaman, orada daha hijyenik bir ortam oluşturulduğu zaman biz bu sefer müşterinin daha yakınına gitmiş olacağız.  

Osman ÇELİKKOL : Yeni bir yer açsalar nasıl olur?

Sezgin SÖZÜGEÇER : Gönül İsterdi ki Bizim Düşüncelerimizde Alınsın

O biraz uzun bir süreç. Biz bu konuda da hukuki bazı süreçlerde yaşadık. Bir balıkçı hali dediğiniz zaman hal deniz kenarında olur. Ama balık çarşısı deyip te balık çarşısının asgari hijyen şartları oluşturulmadığı zaman işin kıymeti yok. Bu yerler yapılırken bizlerin fikri alınmadı. Gönül isterdi ki başka yerlere gidilip görülsün, sonuçta buraları işletecek olan arkadaşlardan bilgi alınsın, ortak bir kararla yapılan her zaman daha artı olur.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Hijyen Her şeyden Önemli

Çünkü herkesin kendisine göre bir bakış açısı vardır. Bu bakış açılarını tek bir yerde topladığınız zaman çok güzel bir eser ortaya çıkar. Maalesef biz bunu oluşturamadık. Bizim için hijyen her şeyden daha önemli.  Başta kokunun olmaması için gerekli zemini hazırlamak gerekir.

Sezgin SÖZÜGEÇER : El Eli Yıkar, El Yüzü Yıkar

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının Su Ürünleri Yönetmeliğine göre; zemin tamamen fayans ve duvarların bir bölümüne kadar çıkmak şartı ile ve kullanılmış malzemenin tamamı ile 304 Krom olması gerekiyor. Bunlarda biraz kül fiyat olduğu için bizim bazı meslektaşlarımız maalesef bundan kaçıyorlar. Halbuki şunu unutmamak gerekir. El eli yıkar, el yüzü yıkar. Sen masraf ettikçe tarlayı ekmiş olursun. Sen bu masrafı etmeden mahsul alamazsın. Ürününü iyi almak istiyorsan ürününe iyi bakacaksın. 

Sezgin SÖZÜGEÇER : Balıkçılar Çarşısında Altyapı Sorunu

Bizim en büyük sıkıntımız, gün boyu işimiz suyla, su giderinin çok sağlam olması lazım, altyapı sorunu. Şuan bulunduğumuz yerin altyapısı 5 tane 100’lük Pimaş boruyla direkt kanalizasyona bağladık. Maalesef diğer ortamlarda bu oluşmadı. Su halin içinde yerde geziyor, böyle bir şey olamaz, yerler ya mermer olacak, ya fayans olacak ki orda tortu kalmasın. Patlatma taşların arasında pul kalıyor, temizlenmesi kolay olması gerekiyor.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Bu İşi Gerçek Anlamda Bilen Bizleriz

Biz bu durumları anlatamadık, anlatmaya çalıştıkça yanlış anlaşıldık. Kendi işimizi kendimiz yapalım dedik ve şubeleşmeye başladık. Çok sıkıntılar yaşadık bu süreçte. Kapanma, mühürlenme gibi olaylar oldu. Bu işi gerçek anlamda bilen biziz. Bazı doğrular insanları acıtır. Bizim doğrularımızda acıttı ki psikolojik baskı yapılmaya başlandı, belediyenin kendi mülkiyetinde kaçak yapı ilan edildik. Bunun mülkiyeti benim değil ki, ben senin kiracınım burası senin yerin. 11 yıl boyunca kirasını, elektriğini, suyunu, vergisini ödemişim.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Hep Beraber Yapalım Dedik

Balık çarşısına taşınalım diye yapıldı bunlar. Ama, biz oraya taşınmayalım diye bir ibarede kullanmadık. Biz dedik ki siz burayı alelacele yaptınız, tamam Aydın’a eser katalım, bizimde katkımız olsun fakat yapmış olduğunuz işlem yanlış, bunu elbirliğiyle müsaade edin biz yapalım dedik. Hayır dediler şartnamede ne dediyse o, halihazırda bulunduğu gibi teslim edilip, bulunduğu gibi teslim alınacaktır. Lakin, o zemin yoksa olmaz.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Aydında Bilirkişi Belgelerine Sahip Tek Kişi Benim

Biz bununla ilgili birçok davayı kazandık. Maalesef ki garip bir durum var, Aydın’da esnaf bilirkişi yok, esnaf bilirkişi başvurusu yapan tek kişi benim. Gerekli belgelere sahip olan tek kişi benim, firma benim olduğu için ben bilirkişilik yapamıyorum. Bizim için böyle ama esnaf arkadaşlarımızın böyle bir pozisyonu olmayacak, istedikleri dakikada mahkeme heyeti bize ulaşacak ben gideceğim. Allah nasip ederse doğru olan neyse mahkememize ileteceğiz onlarda kararı verecek. İnsanlar bu durumda mağdur olmamış olacak.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Aydın Halkı Bizi Seviyor

İnsanlar bazı şeyleri yaşadığı zaman kulağına küpe oluyor, birçok şey öğrendik. Sayın Valim Erol AYYILDIZ’ ın bir sözü var onu hiç unutmam. En daraldığımız noktada dedi ki; “Evlat arsız mal sahibi adamı eder ev sahibi” ve ben şu anda ev sahibiyim. Yıllarca kiracılıktan çıktık, mal sahibi olduk. Aydın halkı bizi seviyor, biz de işimizi en güzel şekliyle yapıyoruz.  Üstümüze düşeni yapıyoruz. Günde 2-3 saat uyku uyuyoruz, ama şartlar ne olursa olsun günlük balığımız işletmemize geliyor.

Osman ÇELİKKOL : Az uykuyla nasıl verim alacaksınız?

Sezgin SÖZÜGEÇER : Kontrolsüz Güç, Güç Değildir

Siz işinizi nasıl profesyonel şekilde yapıyorsanız biz de öyle çalışıyoruz. Hak Teâlâ öyle güzel bir bünye yaratmış ki ne şekilde yaşıyorsan ona adapte oluyorsun.  Hakkımızda hayırlısı Aydın’ın her köşesine yetişeceğiz diye bir iddiamız yok, elimizden gelirse yetişiriz. Şu anda istesem il ilçelerde birçok şube açabilirim. Şöyle bir durum var kontrolsüz güç güç değildir.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Önyargı ; Balığın Olduğu Yerde Koku Olur

Balıkçılık denince insanlarda bir önyargı var; balığın olduğu yerde koku olur. Halbuki 2017’ye giriyoruz, sistemler o kadar gelişti ki, bugün Aydın’ın en popüler semtinde, Mimar Sinan Mahallesindeyiz, burada koku yok. Çünkü bizim su sistemimiz çalışıyor, havalandırmamız çalışıyor, her şeyim dört dörtlük hiçbir sıkıntımız yok.

Osman ÇELİKKOL : Herhangi bir şikayet var mı?

Sezgin SÖZÜGEÇER : Her Türlü Eleştiriye Açığız

İşin güzel yanı bu, komşu geldiğin yerde insanlar senden rahatsız olursa, yaptığın işin kıymeti yok zaten. Komşunla iyi olacaksın ki ticaretin iyi olsun. Hep şunu söylüyorum, insanız hata yapabiliriz, rahatsız olduğunuz bir durum olduğunda gelin bize bildirin. Biz o sıkıntıları atlatabiliriz, konuşarak çözülmeyecek hiçbir şey yok. Her türlü eleştiriye açığız. Biz bu işin dışında başka bir iş yapamayız. Bizim farklı bir yönümüz daha var, kendi ürünlerimiz haricinde dışardan ürün alıp pişirmeyiz.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının Yönetmeliğine Uyuyoruz

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının verdiği boy oranları vardır, hamside 9 cm, sardalyede 11 cm, lüferde 18 cm gibi, işyerlerimize bu boy yasaklarının dışında bir üründe koymayız.  Kanun hükümlerinde ne geçiyorsa onlara birebir uyulur. Her işletmemizin girişinde tabelada bu oranlar asılıdır. Bir balığın cinsi neyse o cins olarak satılır. Çok fazla alternatif olunca bununda sıkıntısını yaşıyoruz. Her bölgenin balığı bir değil, biz en iyisin satmayı tercih ediyoruz.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Balıkların Tükenmesinin Tek Nedeni İnsanoğludur

Balıklar küçük tutulduğu zaman kendi ayağımıza sıkıyoruz, bunu önlemek bizim elimizde. Gönül istiyor ki herkes bunun bilincinde olsun. Deniz balıklarının neslinin tükenmesinin bir tek nedeni insanoğludur.
Osman ÇELİKKOL : Neden 9 kardeşler? Siz kardeşlerinizle bir mi işletiyorsunuz?

Sezgin SÖZÜGEÇER : Biz Ayrı Gayrı Olmaz

Dokuz kardeş olduğumuz için. Annem bu kadar başarılı olacağınızı bilseydim 3 çocuk daha doğururdum derdi. Biz de ayrı gayrı yoktur. İşlerin yönetimi bende, herkesin bir fonksiyonu var, kimisi diğer dükkanların başında, kimisi benimle beraber, gece servis araçlarıyla balıkları toplayan var, dümen sallayan var. İş sadece abilerde de bitmiyor, benim yeğenlerimde benimle beraber, abimin çocukları, ablamın çocukları beraberiz.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Dışarıdan Eleman Almak Çok Zor

Bizim işimizde kendi içinden eleman yetiştirmediğin takdirde dışardan eleman dahil etmek çok zor. Balık temizlemekten eller aşınıyor, 1 kg hamsi 95 ile 120 adet arası değişiyor, 1 kg hamside ellerinizi 120 sefer oynatıyorsunuz. Bu bile normal bir insan için 5-6 dakika yapar. Elemanlar öyle bir yetişti ki 1 dakikada 1 kg balık çıkıyor.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Bazı Müşterilerimiz Balığın Temizlenip Pişirmesinin Hemen Olduğunu Sanıyor

Biz bununla ilgili sıkıntılarda yaşıyoruz, yoğunluk olduğu zaman bir saattir bekliyorum diye şikâyetler geliyor. Haklı ama bu işin öncesi var, önceki bekleyenler var, sonuçta bu insan makine değil ki. Onunda karnı acıkabilir, eli üşüyebilir, eller parçalandıktan sonra akmaya başlıyor. O çalışan 2-3 gün işe gelemiyor. Sıcak suyla çalışamıyorsun, neticede balık bozulabilir. Sıcak su bizim işimize ters. Sürekli balık yiyenler bu durumun farkında, bazı müşterilerimiz farkında değil, 1 kg balık ama bunun öncesi ve sonrası var.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Önceden Arayıp Balığınızı Siparişini Verip Pişirtebilirsiniz

Her müşterimize kartımızı veriyoruz, buraya gelmeden bizi arayabilirsiniz, isim ve saati not alıyoruz, temizleyip ya da pişirip saatinde teslim ediyoruz. Siparişlerden dolayı yoğunluk oluyor. Izgaramızın tavamızın boyutu belli, hepsini bir arada pişiremeyiz. Günde 5-6 sefer sadece yağı değiştiriyoruz.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Kısık Ateşte Pişirip Lezzetli Olmasını Sağlıyoruz

İşimizdeki en önemli hususlardan biri yağdır. Yağ, süresi gelmeden değiştirilmesi gerekiyor, yoksa lezzeti kaçıyor. Izgarada normal kömür kullanıyoruz ve har ateşte pişirmeyi tercih etmiyoruz. Çünkü balığın kuruması lezzetinin kaçması demektir. Bazen misafirlerimiz her şey çok güzel ama geç geliyor diye şikayetçi ediyor. Kısık ateşte balığı pişiriyoruz, o nedenle süre uzuyor. Erken gelip lezzetsiz olacağına geç gelsin lezzetli olsun

Osman ÇELİKKOL : Ürünlerin tazeliğinden ne kadar eminiz?

Sezgin SÖZÜGEÇER : Balık Akşam 22’den Toplanıp Sabah 10’da İşletmede Oluyor

En geç saat 22.00 gibi bir aracımız çıkıyor,  gece 02.00 ye kadar olan balıkları toparlıyor. Birde gece 02.00 den sabah 07.00 ye kadar toplayan 2. aracımız var. Toplanan araçlar İzmir Buca Kaynaklar Balık Haline götürülüyor. Fazlalıklar orda bırakılıyor, eksikler tamamlanıyor, şubelere dağılıma geliyor. Akşam 20.00 de çıkan araç en geç sabah 10.00 da işletmede olmak zorunda.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Balığı Tezgaha Dizmek Ayrı Bir Sanat

Balıklar geldikten sonra tezgâhta tek tek süslenmesi gerekiyor. Balığı getirmekle iş bitmiyor, onu dizmekte ayrı bir sanat. Normal şartlarda soğuk havalarda millet elini cebinden çıkaramazken, buzun içerisinden tek tek çıkarılıyor. Alttan soğutmalı dolaplarımızı çalıştırarak bunları diziyoruz. Tazeliği ne kadar önemliyse görselliği de çok önemli,  albenisi olması lazım. Küçük balıklarda tazeliği göstermek için kulağını açarız. Müşteri güzelini öne koymuşsun diyor, bizde  diyoruz ki gelin görün hepsi aynı, sadece onlar süslenmişleri.  Ege bölgesinde kendi ürününü tutup satan tek firma biziz.

Osman ÇELİKKOL : Bu işe başlayalı ne kadar oldu?

Sezgin SÖZÜGEÇER : Yarım Asırdır Bu İşin İçindeyiz

Benden öncesi de var. Rahmetli abim vardı. Bayrak bize geçti ve yarım asırdır bu işin içindeyiz. Geçmişte pazar yerleri, Denizli Sarayköy’e kadar gün gün pazara çıkardık. Eskiden Pazartesi günleri İmam Hatip Pazarı, Atça Pazarı, Salı Pazarı ve Bağarası Pazarı, Çarşamba Söke Pazarı, Perşembe Nazilli Pazarı, Cuma Telli Dede Pazarı, İncirliova, Germencik Pazarı, Soğukkuyu, Kurtuluş ve Kemer Pazarı vardı. Pazarlara giden elemanlarımız vardı.

Osman ÇELİKKOL : Balığın fiyatı nasıl belirleniyor?

Sezgin SÖZÜGEÇER : Balık Günlük Borsa Gibidir

Balık fiyatı günlük borsa gibidir, az çıkarsa pahalı olur, çok çıkarsa ucuz olur. Fiyatların belirleme yeri havadır. Hava güzel olursa sıkıntı olmuyor. Denizde pazarlık olmaz, hava güzel olur tabak gibi Ay vardır balık çıkmaz, arz ve talepte önemli. İzmir balık haline Afyon, Kütahya, Denizli, Muğla, Manisa’dan talep geliyor.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Müşteri Opsiyonuna Göre Fiyat Belirlenir

5000 esnafın geldiği yere 500 kasa balık gelirse herkes almaya çalışır, ihaleyle satış yapılır. Arttırma usulüyle ihale yapılır. Birden fazla kişi fiyat verildiği zaman kabzımal onu daha pahalıya satmaya çalışır. Balık fabrikadan çıkar gibi hepsi aynı boy ve gramajda olmaz, bu fiyatı etkiler. Balığa yapılan bakımda önemlidir. Yıkanması kalıba koyulması, şoklanması, kasaya koyulması gibi işlemlerden geçer. Herkes müşteri opsiyonuna göre fiyatlama yaparak satış yapar.

Osman ÇELİKKOL : Balığın fiyatı birden fırladı hemen arttırıyor musunuz?

Sezgin SÖZÜGEÇER : Satılması Yasak Olanı Balığı Satmam

Fiyatı hemen değiştirmiyoruz. Kaybımızı gidermek için kendi tuttuğumuz balığı aktarırız. Kendi cebimizden harcarız, İstanbul’da hamsi 15-20 TL bizde halen 10 TL. Balık her zaman yerinde pahalıdır. Balık Trabzon’da daha pahalıdır. Basında Çinekop 10 TL ye düştü deniliyor, yaprak Çinekop var tutulması ve satılması yasak olan bunlar bu fiyattan satılıyor, ben satamam vicdanım el vermiyor. Hiç sevmediğimiz bir olay daha var, esnaflığa yeni soyunmuş, istavrit balığını Çinekop diye satıyor. Vatandaş gelip Çinekop aldım 10 TL ye diyor, bir bakıyoruz istavrit.

Osman ÇELİKKOL : Sorunlarla ilgili çalışma yapılıyor mu?

Sezgin SÖZÜGEÇER : Her Köşe Başında Seyyar Balıkçı

Mümkün değil yetişemezler. Bu konuyla ilgili belediyemizin bir yetkilisiyle görüştüm. Aydın Pazar yerlerinde balık satışları yasaklandı, vatandaş bu balığı istiyor, bizimde sizin de önüne geçemediğimiz bir durum var. Her köşe başında seyyar balıkçı var, benim ismimi kullananlar var. Pazar yerinde seyyar satış yapılıyor, görevlilere bildiriyoruz, işlem yapılıyor mu diye takipte ediyoruz, ilgileniyorlar, satıcıyla görüşüyorlar görevliler ayrıldıktan sonra başka bir noktada satışa devam ediyor. 

Sezgin SÖZÜGEÇER : Cezalar Verilmesi Lazım

Ceza kesilmesi lazım, yetkili arkadaşlara ilettim. Düzelmezse Pazar yerlerinde tek tek fotoğraf çekip siz değerli basın mensuplarını da çağıracağım. Bununla ilgili yerinde bir toplantı yapacağım. Madem öyle Pazar yerinde uygun şartları oluşturun, vergisini ödeyen adam satışını yapsın. Suçlayıcı konuşmak istemiyorum, burada Tarım ve Belediyenin birlikte hareket etmesi lazım.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Yasadışı Satış Var

Tarım derki ben sadece balığın tazeliğine bakarım, ancak seyyarın satışı yasak, bu durumda belediyenin bakması lazım. Sadece balığın tazeliğine bakılmayacak, yasadışı satış var bunların cezalandırılması lazım. Aydın Büyükşehir oldu diyorlar ama bence halen büyükşehir olmasına çok zaman var. Satıcı memuru caydırabilmek için resmen tehdit ediyor, memur kötü olmamak için sırtını dönüyor.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Efeler Zabıta Müdürü Gönen SARI Elinden Geleni Yapıyor

Biz bu durumları hep dile getirdik. Efeler Zabıta Müdürümüz Gönen SARI bu işin çözülmesi için elinden geleni yapıyor. Bu durumu kendisine anlattım, madem önüne geçilemiyor Pazar yerinde uygun şartları oluşturalım, gerekirse biz de elimizi taşın altına koyalım. Bu işi hakkıyla yapacak olanlar yapsın dedim.  İnsanlar bilinçli alışveriş yapsın istiyoruz, cami çıkışında balık satılıyor. Biz Bafa balığı satamıyoruz, toprak kokuyor. Ben öyle bir balık satsam, müşteri pişmiş balığı tabağıyla benim önüme koyar. Caminin önünde, sokak başından satın aldığı balığın sahibini nereden bulacak.

Sezgin SÖZÜGEÇER : Devlete Katkınız Olacak

Efeler Zabıta Müdürümüze güveniyorum, bu işin çözüleceğine inanıyorum, kesinlikle olayla ilgileniyorlar. Seyyar satıcılara yaptığınız iş yasal değil diyorum, bana sen zabıta mısın, sen tarımcı mısın, niye soruyorsun diyorlar? Vergisini ödeyen esnafım, var mı faturan, fişin, dükkân kiralayacaksınız, şartları oluşturacaksınız, elektriğinizi suyunuzu ödeyeceksiniz, verginizi ödeyeceksiniz, adam çalıştıracaksınız, devlete de katkınız olacak, kazandığını hep cebine koyarsan olmaz.

Osman ÇELİKKOL : İleriye dönük projeleriniz var mı? 

Sezgin SÖZÜGEÇER : Kendin Pişir Kendin Ye

Aklımda tek bir şey var. Büyük bir yer bulabilirsem hem yazlık hem kışlık, çocuk oyun bahçesi olan,  oyun alanları olan kendin pişir kendin ye tarzında, balığını alacak mangalın başında ailesiyle pişirip yiyecek şekilde, vatandaşa balık pişirmeyi öğreteceğiz. Dileyene biz pişireceğiz, isteyen kendisi pişirecek. Hak Teala hakkımızda hayırlısını versin. Teşekkür ederim.

Röportaj : Osman ÇELİKKOL