• Aydın19 °C

Şerif Ali DEĞİRMENÇAY / Köşe Yazarı

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Şerif Ali DEĞİRMENÇAY / Köşe Yazarı

DÖNEK BİR NESİL YETİŞTİRECEĞİM

06 Şubat 2012 Pazartesi 20:37

DÖNEK BİR NESİL YETİŞTİRECEĞİM

 ( yanlış olmasın her gelişmeye!!!!! ayak uyduran)

 

Cumhuriyetin kurucusu Atatürk 1924 yılında o zamanki dünyaca ünlü eğitimci Dewey’i ülkemize davet eder ve bizim için iyi bir eğitim müfredatı için çalışmalar yapmasını ister. Bu bilim adamı yaptığı çalışmalar sonrası :” vatandaşlarınızın milli yaşam felsefeleri, ülkenizin çıkarları ne ise buna uygun programların geliştirilmesi ve uygulanmasını” önermiştir. Yine yakın zamanlarda Japon bilim adamları davet edilmiş bunlarda:” bizler ilköğretime başlamadan önce çocuklarımızı atom bombasının atıldığı Hiroşima ve Nagazaki’ye daha sonrada hızlı tren, güneş enerjisi ile çalışan arabalar gibi son teknolojileri tanıtırız. Daha sonra da çalışmazsanız henüz ot bile bitmeyen Hiroşima ve Nagazike’ye benzer yada çalışırsanız kuracağınız dev teknolojilerle dünyayı hükmederseniz deriz. Böylece eğitime bu bakış açısıyla başlarız. Bunun gibi sizlerinde tanıtacağı Çanakkale gibi çok önemli tarihleriniz var. Bunları çocuklarınızı mutlaka anlatmalısınız demişlerdir.” Dolayısıyla buna göre bir eğitim müfredatı hazırlamaktan bahsedilmiştir.

Biz bunları davet etmiş olmamıza rağmen cumhuriyet tarihinde bir çok defa program uyguladık ve değiştirdik. Ayrıntılı olarak bunları yazmanın bir anlamı yok. Ancak şunu söyleyebilirim ki uygulanan bu programlar Avrupa ve Amerika’dan tercüme yoluyla alınmış ve aynen uygulanmıştır. Tabiî ki her zaman başarısız olunmuştur. Programlar tüm olarak değiştirilmemeli ancak teknolojinin gelişmesine bağlı olarak geliştirilmelidir. Ancak biz her zaman eskiyi kaldırdık yeni programları yürürlüğe koyduk. Çünkü programlardaki hedef; teknolojik gelişmelere ayak uydurmakla birlikte, uzak hedeflerde “istenilen bireylerin yetiştirilmesi” dir.

Hal böyle olunca ülkenin yönetimine gelen her kendini bilen yönetici kendine göre birey yetiştirmeye kalktı. Kimisi çağdaş, kimisi laik, kimisi diyalogcu, kimisi dindar….vb. Biz Türk genciyiz. Her şekilde yetiştirilmeye ve gelene göre yetişmeye alışığız. Bu nedenle hiç sıkıntı çekmedik. İstedikleri gibi olduk. Çağdaş, demokrat, laik, antilaik, ümmetçi, diyalogcu ve dindar. Bir sürü vasıfları olan bir genç.. ve bu hünerlerimizden dolayı mutlu ve gururluyuz. Ancak, yalnızca Türk Milletinin tarihini bilen, onlarla gurur duyan( İbn-Sina, Pri Reis, Mimar Sinan….vb sayamayacağım daha pek çokları) bir nesil olamadık. Örneğin OXFORD üniversitesinin bilim adamı yetiştirmek için geliştirdiği programı Selçuklulardan kopyaladığını bildiğimiz ama İNKAR ettiğimiz gibi… Zaten bunlar önemli değil.. Çünkü bunlar bilimleri ile dünyayı değiştirmişler.

 

Bize, dönüştüren değil, dönüştürülen döneklerden olmamız için eğitim gerekiyordu.

 

Çok ağır oldu galiba!!!!!!ben de çok mutlu deyilim kendimi bu şekilde tarif etmekten…Ancak:

1.      Zinanın hukuken serbest bırakıldı, Allah’ tan zin-a-kar gençlik olmadık,

2.      Milli Eğitim Bakanlığında, işi gücü bırakıp, bakanlıkta kapı kırıp yeni atamanın yapılması için yoğun mesainin harcandığı,

3.      Kanuni Sultan Süleyman’ın hayatının haremde geçtiğini belgelemeye çalışan dizilerin yayınlandığı,

4.      Kurtlar vadisi ile her şeyin üstesinden geldiğimizi dünyayı alaşağı ettiğimizin resmi belgelendiği sürece,

5.      Bol bol yol yapıp, yol ihaleleri için de devletin paralarını yedirip, bir de vatandaşa: Yol tamam, uygun kredilerle son model Avrupa ve Amerikan arabalarını almaya hücum ettirip, onlara borç sıkıntısına koyup sömürülmenin resmi hale getirildiği, sonrada vergi ve yakıta zam konulduğu bir alemde,

6.      İhtiyaç sahiplerine ev yapılacak diyerek, Küçük küçük evler inşa ederek Ailelerin ev içerisinde bile rahat yaşamasına olanak sağlayamayan Başbakanlığımıza bağlı TOKİ denilen inşaat firmasının, ülkemizde diğer inşaat firmalarına taşeron olarak kullanıp en lüks evin bile ortalama 70 bin lira olduğu günümüzde 200 bine çıkmasını sağladıktan sonra,

7.      Bilmem kaç tane bakanlık kurulup bu bakanlıklara, bakan, bakan yardımcılığı ve diğer bürokratın atanması için üniversite mezunu olma şartının kaldırılması!!!!!Niçin mi??? Yeterli düzeyde üniversite mezunumuzun olmamasından. Yok hoca sen eğitimcisin ama bilgin yok, üniversite mezunu ile mi doluyuz..diyorsunuz. EEEE o zaman demek ki bu gençlerimiz “DİNDAR” DEĞİL. “Önce “DİNDAR” yetiştirelim sonra gerisi hikayedir..

Yukarıda bahsedilenlerin hepsi DÖNEK YETİŞTİRİLMEMDEN DOLAYI ve DİNDAR OLAMADIĞIMDAN DOLAYIDIR Kİ, BELKİ 7 MADDE DE TOPLANILMIŞ, ANCAK, milyonların geleceğini her yönden milli-manevi yönden ötekileştiren uygulamalar olduğu aşikardır.

İşte bu nedenle diyorum ki: Artık dönekliğime son VERİN, NE OLUR!!!!!

BENİ “DİNDAR” GENÇLER KATEGORİSİNE KOYUN, OLAYIM KOYUNNN….

Allah tan, Mimar Sinan’ın Selimiye, Süleymaniye ..vb Camii inşaatlarını tamamlandıktan sonra, bu güzel mabetlerin yapımını kutlayan rakı sofraları!!!!!! nı içeren dizilerimiz çıkmadı henüz, ancak, “dönek nesil”den sonra” izlemeye devam edilecek( fitneyi uyandırmak gibi olmasın ama)….

Bu yazı toplam 1846 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim