Kürşat KARACABEY / Köşe Yazarı

Yüce Allah, “Ben seni güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderdim” diye buyurdu Resulullah’a!..

DÜZENBAZLIK NEREYE KADAR?

Ancak günümüzde; ahlaklı görünümlü edepsizlerin, yaşadığı ve ait olduğu toplumun değerlerini taşıyamayan zamane düzenbazlarının, hayatı anlık ve çıkarları doğrultusunda yaşayan günübirlik kazan(ç) bezirgânlarının, küçükken başına kötü bir şey geldiği için kendi bireysel tarihlerinin karanlığından çıkmayan hastalıklı adamcıkların şerri ile sık sık karşılaşır oldu.

ŞEREF YOKSUNLUĞU BAŞKA BİR ŞEY

Bu şeref yoksunu, değersiz, pespaye, itibar suikastçiliğini meslek edinen, yalancı, şirret, çamur atmayı mottosu haline getiren, sünepe ve silik kişilikler; hastalıklı ve psikopat oldukları için hırsları için her pisliğin içinde, her efendin kapısında önlerine atılan kemik kadar havlamak gibi kutsal (!) bir işi ifa etmekten de zevk alırlar.

BATAKLIK YARATIKLARIDIR BUNLAR 

Bataklık yaratıkları vardır böyle. Amorfturlar, bataklıktan beslenmekten bünyelerinde bataklığın her zerresini barındırırlar. Zehirli ve çirkindirler. Dipte yatar, çamura yarı gömülü bekler beklerler. Metabolizmasını yarıya indirir ölü sanarsın. Sadece beklerler... Bataklığın kenarına irice bir av yaklaşınca kendi zamanının geldiğini anlar birden hareketlenirler. Kendi bataklığı daha da bulandırarak her şeyi birbirine katarak yukarı çıkar, saldırır ve o batakhanenin en eski yaratığı olduğunu hatırlatırlar...

KENDİ GEÇMİŞLERİ İLE YÜZLEŞEMEZLER 

İşte dediğim gibi, kendi geçmişlerinde ki ahlaksızlığı ve yargılandıkları dosyaları yok sayarak insanlara iftiralarda bulunanlar, İnsanların özel hayatlarına dair gizli kalması gereken bilgilerini sızdıran, bataklık canavarı gibi ölü numarası yaparak bekleyen bu çapsızlaradır sözlerim. 

HAŞHAŞİLERLE HAYATIMIN HER DÖNEMİNDE SAVAŞTIM

Hayatımızın her döneminde  Devleti Ebed, müddet kutsal bildik. Yıllarca devletin ve toplumun bekası için fedakarca görev yapan polis babamın vasiyeti idi :Kul hakkından, haramdan uzak durmak ve devletin kutsaliyeti noktasında çalıştık baba vasiyeti üzerine Bizi en çok mutlu eden kavram çalışmak ve üretmek oldu. Maalesef ülkemizde liyakatin ve üretmenin karşılığı düşman edinmek olduğu için herkes gibi bizimde sevmeyenimiz çok oldu. Ama yılmadık çünkü hayatında dedikodu ve fitne çıkarmaktan başka iş yapmamış kişilere verilecek en büyük cevap bu idi.

AMORF KRİPTOLARI UNUTMUYORUM 

Haşhaşiler ile de onların bataklıkta ölü numarası yaparak bekleyen amorf kriptolarına da insan müsveddelerine da karşı duruşumuz, savaşımız da vatanseverliğimizi; yerli ve milli yanlarımızı; kirli ve hileli yanları ile sınamak istemelerinden kaynaklanmaktadır. Mesnetsiz, kirli, iftiraya dayalı, ahlaksız, seviyesiz, seciyesiz iddialarının hesabını mutlaka vereceklerini unutarak hırlayanlara bunu en sert şekilde göstereceğimizi tüm bu olup biten soytarı tiyatrosunu izleyenlerin bilmesini özellikle istiyorum.

O YILLARDA BİAT EDENLER ŞİMDİ NEREDE?

2010 yılından itibaren insanlar o ihanet şebekesine övgü yağdırırken makam ve mevki peşinde biatlarını bildirirken, bunu gördüğümüz için  Her türlü entrikalarına ve tuzaklarına  maruz kaldık. Anamızın ve Aksakallı’ların duası ile yolumuza devam ettik. Yeri geldi telefonlarımız dinlendi, etiketlenmeye çalışıldık illegal kişiler ile olaylara bir yerlere entegre etmeye çalıştılar, yeri geldi çalışmalarımıza özel hayatımıza hayasızca saldırmaktan geri durmadılar. 

Allah’a çok şükür dualar bir zırh gibi korudu, atılan iftiralara karşı  tertemiz kalmayı başardık. Kendilerini çok iyi kamufle ettiler herkesten çok ahlaklı, evliya-enbiyalardan daha daha iyi müslüman, gaza yolundakilerden milliyetçi oldular. Hiç uyumadılar ve boş durmadılar yeni kimlikleri ile kaldıkları yerden fitne çıkarmak için insanların çöplüklerini karıştırmaya devam ettiler uyuz itler gibi.

Bu çöplüklerden buldukları çöpleri, iftiraları yeniymiş gibi servis ettiler itibarsızlaştırma adına FETÖ taktikleri ile. Ama sanmasınlar ki bu karşılıksız ve yanıtsız kalacak.

Ağbiyi, kardeşe, Kardeşi kardeşe kırdırmakta, akla fitne sokmakta çok profesyoneldeydiler aynı zamanda. Ama o fitne dönecek yine onları sokacak. 

OLSA OLSA ŞEREF MADALYAMIZ OLUR

Allah’a şükürler olsun yolumuza devam ettik her türlü iftira ya ve saldırıya rağmen. 

Bu  cemaatin iftiraları ve entrikaları bizim Şeref madalyamız oldu...

Yola çıktığımız ağbi dediğimiz devletimizin yanında duran hiç kimseyi satmadık, satanında Allah’a havale ettik. Çünkü kimse yaşattığını yaşamadan gitmeyeceğini inancımız tamdı. 

Dostluk tan yüce makam yoktu bizim gönlümüzde...

Biz gülerek izledik oynanan tiyatroyu kendilerine yapılanları unutup aynı taktik ile yapılan saldırıları. İki yanlış hiç bir zaman bir doğru etmedi.  Bu yapılanları; biliyorduk ki mahkeme kadıya mülk değildi. 

Sevgi ve hoşgörü varken rüzgar ekenlerin ,fırtına biçeceğine inancımız tamdı...

Sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz, inancı ile huzur ve sevgi umduk.