Geleceğin Yıldızları 30. Yaşını Kutluyor

Her çocuğun bir yıldız olduğuna inanan ve pırıl pırıl bir geleceğe sahip olmaları için çalışmalar yapan okul dışı eğitim kamplarının öncüsü Geleceğin Yıldızları bu yıl 30. yaşını kutluyor. Çocuklara ve gençlere unutamayacakları deneyimler sunarken, ailelere de güven veren Geleceğin Yıldızları, deneyime dayalı öğrenme alanında geliştirdikleri eğitim ve program modelleriyle yurt içinde ve yurt dışında da örnek alınıyor.

Her yıl aralarında Almanya, İtalya, Fransa, Rusya ve Amerika gibi ülkelerin de yer aldığı farklı ülkelerden ve Türkiye’nin değişik illerinden gelen çocuklar, uluslararası standartlara sahip Geleceğin Yıldızları kamplarında buluşuyor. Kampçılara dünyanın çeşitli ülkelerinden farklı alanlarda uzmanlık sahibi deneyimli eğitmenler ve üniversite öğrencilerinden oluşan dinamik ve geniş bir kadro koçluk yapıyor. Fahrettin, Murat ve Osman Gözet kardeşlerin birlikte kurduğu ve yönettiği Geleceğin Yıldızları kamplarının organizasyonu, operasyonları ve gelişimi, Geleceğin Yıldızları kamplarında büyümüş genç bir ekip tarafından yürütülüyor.

Türkiye’nin bu alanda dünyaya açılan yüzü Geleceğin Yıldızları, bugüne kadar 70 ülkeden gençleri Türkiye’deki programlarında buluşturuyor. Dünya kampçılığının en üst organizasyonu ICF – Uluslararası Kamplar Birliği’nin de en etkin üyelerinden biri. 96 ülkenin temsil edildiği ICF kongrelerinde en yoğun ilgi gören sunumlar, yenilikçi yönüyle bilinen Geleceğin Yıldızları’nın oturumları oluyor.

30 yıllık tecrübe, ilk günkü heyecan!

Geleceğin Yıldızları’nın kurucularından Murat Gözet 1989 yılında başlayan yolculukta bugün gelinen noktayı şöyle anlatıyor: “Geleceğin Yıldızları olarak çocuklara ve gençlere unutamayacakları deneyimler sunarken, ailelere de güven veriyoruz. Deneyime dayalı öğrenme alanında geliştirdiğimiz eğitim ve program modellerimizle yurt içinde ve yurt dışında sıklıkla örnek alınıyoruz. Uluslararası Kamplar Birliği ile tecrübe ve fikir alışverişi yaparak, kendimizi çağın yeniliklerine uygun olarak sürekli geliştiriyoruz. Yılların verdiği tecrübemiz ve sürekli yenilenen programlarımızla da kampçıların her yıl yeniden gelmek istediği kamp olmaktan gurur duyuyoruz. Biliyoruz ki her çocuğun ve gencin ilgi alanları farklı. Okul dışındaki zamanları da çok değerli. Bu yüzden okul dışı eğitimin gücüne duyduğumuz inançla deneyimleyerek öğrenme, pozitif risk alma ve keşfetme içerikli spor, sanat, doğa, İngilizce, bilim ve liderlik içerikli eğitim programları sunuyoruz” diyerek ekliyor:

“Geleceğin yıldızlarına bugünden parlama fırsatı verebilmek için biz de kendimizi geliştiriyoruz. Uluslararası alandaki yenilikleri takip ederek bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Farklı branşlarda uzman eğitmen ve koçlarımızın yetkinliklerini ‘Liderlik Akademisi’ kapsamında sürekli güncelliyoruz. Her yaz programlarımızda çalışan 600’e yakın personelimizin yaş ortalaması ise 22. Geleceğin Yıldızları ailesi olarak her yıl farklı ülkelerden yüzlerce çocuk ve gencin hayatına dokunuyor, geleceğe sağlam adımlar atmalarını sağlıyoruz. Çünkü geleceği parlak yıldızların dünyayı daha da güzelleştireceğini çok iyi biliyoruz.”

Neden okul dışı eğitim?

Murat Gözet okul dışı eğitimin önemi konusunda da ilginç bilgiler veriyor: “Bugün Z kuşağı diye bir gerçekle yaşıyoruz. Z kuşağı, yani 2000’den sonra doğanlar bugün Türkiye ve dünya nüfusunun 1/4’ü. Yaşamlarında her zaman akıllı telefonların ve internetin bulunduğu birinci kuşak. Cep telefonları ile büyüdüler – lise öncesinde bir Instagram sayfaları oldu ve internetten önceki zamanı bilmiyorlar. İş yaşamında onları ciddi bir rekabetin beklemesinin yanı sıra bugün eğitimini aldıkları konuların birçoğu, yarın iş yaşamına atıldıklarına ya şekil değiştirmiş ya da yok olmuş olacak” diyerek bu konudaki bazı rakamları paylaşıyor:“Gençlerin yüzde 49’u, en yakın arkadaşıyla iletişim kurmak için yazılı mesajlaşma platformlarını tercih ediyor, sadece yüzde 25’i arkadaşlarıyla okul dışında düzenli olarak görüşüyor. Ortalama bir genç telefonunu günde en az 80 kez kontrol ediyor, cep telefonu, bilgisayar veya sosyal ağlara bağlanabilen benzer cihazlardan uzak bırakıldıklarında üzülüyorlar. 13-17 yaş arası gençler dijital ortamda tanışılan arkadaşların sadece yüzde 20’si ile şahsen tanışıyorlar. Gençler fiziksel açıdan her zamankinden daha güvenli ancak zihinsel açıdan savunmasızlar. Okulda olmadıkları zamanlarda ders çalışmıyorlar.”

Geleceğin yıldızları olarak bugünün çocukları, anne babalarının o yaşlarda keşfettiklerinin yarısından daha azını tanıyor. Her geçen gün daha fazla çocuk doğal yaşamın ne olduğunu deneyimlemeden büyüyor. Oysa çocukların ve gençlerin sağlıklı gelişimleri için doğada daha fazla zaman geçirmeye ihtiyacı var. İşte tam bu noktada devreye giren kampçılığın ise 160 yıllık geçmişi var. Dünyanın farklı bölgelerinde modeller var; ama temel amaç sağlıklı ve nitelikli gençlik yetiştirmek.

Kısaca kamp;

• İnsan gücüyle güvenli macera deneyimi,

• Sosyal çevre edinimi,

• Ebeveyn olmayan genç koçların mentorluğu,

• Eski usül göz kulak olma,

• Pozitif risk alma fırsatı,

• Konfor alanından çıkma motivasyonu,

• Özgüven gelişimi demek.

Haber : Merve GÜLMEZ