• Aydın19 °C

Hakan IŞIKÇI / Köşe Yazarı

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Hakan IŞIKÇI / Köşe Yazarı

HER ŞEY TÜRKİYE İÇİN diyebilmeli

30 Temmuz 2011 Cumartesi 16:51

Her ne kadar güncel ve kritik konulara değinmeden, kimsenin içini karartıp, şüphe, merak ve heyecana yer vermeyen konular yazayım desem de olmuyor. Gelişen gündemler bizi rahat bırakmıyor. Ancak şimdi ki gibi durumlar söz konusu olduğunda, azıcık da okuduğun, bildiğin, duyup gördüklerin kısaca yaşamına giren parçalar var ise suskun kalamıyorsun.

Ülkemiz nereye gidiyor!Türk olan,Türkiye topraklarında yaşayan ve Türkiye üzerinde ekmek yiyen herkes bunu kendine soruyor,sormalı.

Kendisini aydın görenler, ister halktan birisi, işçi, memur, emekli, çiftçi, köylü, kentli bugün her vatandaşımız sabah evden çıktığında gideceği yeri bildiği gibi, ülkenin gittiği yeri, akıbetinin ne olacağını düşünüp bilmek hakkı var. Ancak saldım çayıra, Mevlam kayıra örneği bizler genelde günü yaşar ve bilmek,araştırmak istemediğimiz konular, olaya dönüştüğünde bilgilenme ihtiyacımız hasıl olur.

Türkiye tarihinde bir ilk yaşandı, Genel kurmay başkanı ile beraber üç kuvvet komutanı istifa etti - emekliliğini istedi. Çünkü bazı medya organları tahrik niteliğinde istifa derken, diğer medyaların bazıları emekliliklerini istediler, gayet doğal diye yazmaktadırlar. İyi de her iki haberde bence süslenmiş,pay çıkartmak için yazılmış haberler.Peki emekliliğini isteyecekti niye YAŞ görüşmeleri başlangıcında dilekçelerini verdiler?Niye hepsi beraber aynı zamanda verdiler? Kaldı ki zaten eski Genelkurmay Başkanı Işık KOŞANER açıkladı.

                Bence istifa ettiler. Severek, isteyerek emekliliklerini istemediler. Yani yapabilecekleri bir hareket kalmadığı için Silivri deki tutuklu askerler bahanesiyle emekliliklerini istediler.Gündeme ya ihtilal gelecekti,yada Hükümete her anlamda teslim olmak. İkisinin de bu ortamda yapılabilecek bir davranış olmamasından dolayı, çok demokratik bir biçimde ayrıldılar.Asker alışılagelmiş yaşantılarından daha çok taviz vermek zorunda kalacak. Bu konuda bazı yabancıların dediği gibi Türkiye artık daha da demokratik bir ülke olma yolundadır.

               Şimdi size önce şunu söylemek isterim.Burada ne askerimizi yermek,nede siyasi iktidarı yani hükümeti övmektir.Çünkü her ikisinin iyi yaptıklarının yanında bu günlere gelmeye neden olan olumsuz yönetimleri de vardır.Biz Türk milleti olarak doğuştan ölene kadar askerizdir.Sadece şu an muvazzaf, görev başında olanlar  sırası gelip bu kutsal görevi devir almış içimizden birileridir. Yani o mecburi görevleri bitince, hiçbir Türk tamam artık ben askerlik görevimi yaptım, bitti.Bundan sonra vatan millet beni ilgilendirmez demez, dememiştir. Savaş durumunda, iç ve dış düşmanlara karşı görev tevdi edildiğinde ben savaşmam diyemez, demez. Ve asker Türk milleti için ekmekten aştan anadan babadan daha kutsaldır. Bunun aksini düşünenlerin askerimizi pasifize etmek veya küçük düşürmek amacıyla yapanların Türklüklerini sorgulamak gerekir.                    

               Ancak Türkiye nin bu günleri yaşamasının en büyük nedeni de Asker olduğunu bilmeliyiz. (bu konuyu daha detaylı gelecek terör yazısında anlatacağım) Şunu belirteyim burada asker olarak kullandığım terim, komuta kademesini kapsamaktadır, unutmayalım. Yıllarca Türk milleti askerine verdiği önemi, hizmeti, gösterdiği saygıyı,  ne yazık ki bazı rütbeli komutanlar istismar etmiş, dokunulmazlık ve postal seslerinin arkasında kendi dünyalarını yaratmaya çalışmışlardır. Buralara kadar gelmiş olması sadece bu komuta kademesinin şahsi çıkarları sayesinde gelişmiştir.Evet hiçbir komutana çalışmalarında,mahiyetindeki askerlere davranış ve görevleri sürecinde nasıl yapıyorsun diye hesap sormamış,soramamıştır. Birde bu masraflar neden yapılıyor. Bu lüks, bu ihtişamlı yaşamı hak ediyor musun? Hatta siz hanımefendiler eşin komutan olmakla bir demet maydanoz için kaç tane askeri, devletin aracı ve yakıtıyla nereye  gönderiyorsunuz? Yıl sonu geliyor elimizdeki ödeneği geri gönderirsek seneye azaltırlar diyerek devletin parasını çar çur eden komutanlarda duyduk. Tabii kimse sizden hesap soramıyor.Bu askerin her istediğini kolayca elde etmesi ve biraz sıkıntıya girdiğinde ise postallarını yere vurmasından şimdiye kadar dokunulamamıştı. Evet neden asker bu kadar sıkıntılı?Artık eskisi kadar rahat hareket edemiyor. Diyorum ki,öncelikle askeri tüm alım ve ihaleler şeffaflaşsın,örtülü ödenek gerektiğinde kullanılsın ve özellikle askeri harcamalardan personel giderleri günümüz şartlarına göre azaltılsın.

Eğer şu an iktidar %50 oy alan bir parti olmasaydı asker rahatlıkla ihtilal senaryolarını uygulamaya başlayacak zemini bulmuştu.Her istediği olmuyor ve bol yenip içilecek, harcanacak malzeme kalmadı. Denetlenebiliyorlar,Sayıştay bu konuda çalışma yapıyor.Hesap soruluyor.Bakın eğer askere istediği rahat refah ve eski yaşantılarını verin gene bir şey olmaz.Yani sorun Silivri de yatan komutanlar değil aslında. Bu sadece bir bahanedir. Genel kurmay başkanı ne hükümete rest çekebiliyor, nede tutuklu askerler için hiçbir şey yapamıyor!Evet böyle bir durumla karşı karşıya kalmadılar ki hiç.Hep dedikleri oluyordu. Silivri deki askerler için,  Türkiye cumhuriyeti aleyhine işlenen suçlar var deniyor! Bunlarında bir an önce ortaya çıkarılması,tutukluluk sürelerinin bu kadar uzun olmaması gerekir.Adalet bir an önce tecelli etmeli ve sanık durumundaki tutukluların kaçma ve delilleri karartma aşaması hızlı bir şekilde sonuçlandırılıp, gerekirse kefalet ile, kefil ile uygun olanları  serbest bırakılmalı. Bunun içinde yapılması gereken kanun değişiklikleri, reformlar hızla meclisten geçirilmeli. Ayıpsız ve insan haklarından dolayı eleştirilmeyen bir Türkiye her şeyiyle dünyaya örnek olmalı.

Asker artık Türkiye üzerinde eskisi kadar güçlü ve tek söz sahibi değil.Siyasi iktidar halkın çoğunluğunu arkasına aldığı için, yapabilecekleri bir hareket sadece şapkalarını önüne koyup,gerçekten Türkiye için yapılması gerekenleri yapmayı seçmek olmalı. Hala yok biz Türkiye nin tek sahibiyiz diyorlarsa o zaman şimdi olduğu gibi, demokrasi içerisinde doğru çözüm yollarından biri olan, görevi arkalarından gelen komuta kademesine bırakmalarıdır .Bakın burada asker pasifize edilsin,rencide edilsin istemiyoruz.Asla askerimiz gerçek kimliği içerisinde olsun.Ama  adaletin herkes için var olduğunu ve Türkiye Cumhuriyetinin de Türk vatandaşı olan herkese ait olduğunu unutmamalılar.Muvazzaflar görev başında asker 74 milyon Türk vatandaşı da hazır bekleyen yedek askerdir.

Size bir şey daha söyleyeyim.Aslında asker sivil halk iradesinden sonra gelmeli.Çünkü onun görevi başta dış düşmanlar olmak üzere gerektiğinde iç düşmanlara karşı dimdik ayakta olup savaşmalı.Bu bağlamda Genel kurmay başkanı protokoldeki yeri ve plakası 0004 numara değil,son bakanlıktan sonra gelmeli.Milli savunma bakanına bağlanması için acele edilmemeli,bunun için çok iyi incelenip öyle kanun çıkarılması gerekir.

Tabi seçimlerde kazanamayıp arpalık olarak bakan yardımcılığı alacak (ilk okul mezunu da olabilecek) hükümet çalışanlarına kırmızı plaka verilmemeli.

Şimdi tek engel,YAŞ toplantısı kaldı.Yok yok orada da hükümet istediğini alacak,o konuda demiyorum. Şeytanın aklına gelmeyecek bir hareket. Sadece asker yanlış işe girişip, hazır Cumhurbaşkanı da, Başbakan da burada toplantıdayken deyip, ihtilal rüyasının hesabını yapmasın,düşünmesin!.

Artık asker her şeyin eskisi gibi olmadığını olmayacağını bilerek memlekete hizmete kesintisiz ve daha büyük şevkle  devam etmeli. Hükümette askerin üzerinden baskısını çekmeli.Denetimini demiyorum,rahatsızlık verecek tarzda her şeyiyle uğraşmak,ne olursa olsun patlamaya hazır bomba yapabilir. Bu görünmez restleşme bize hiç bir şey kazandırmaz,çok şey kaybettirir.Hükümette güçlü bir ordunun bu şekilde budanmasına seyirci kalmayıp,askeri okullarda ve muvazzaflık dönemlerinde daha çok ülke teması içinde desteğini yapmalıdır.

Bunun yanında daha kirada oturan veya oturduğu daireyi zor alabilmiş, doğruluktan ödün vermemiş, kanı, canı vatan, millet aşkı ile yanan,nice komutanlarımızın yaşayanlarına Allahtan sağlık,ebediyete intikal edenlerinide de rahmet diliyorum.

Bu yazı toplam 1585 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim