Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

Bekir YÖRÜKOĞLU

“HÜSEYİN AVNİ COŞ’UN ÇALIŞMALARI EDEPSİZLERİ KORKUTUYOR”

            Bu günlerde bir takım kişiler yeni senaryolar üretme çabasına girmeye başladılar. Hergün bir meyhane köşesinde veya kahvehanelerde el ele verip nasıl bir senaryo sergilemeliyiz ki, hem iktidarı hemde devlet kurumlarını çalıştırılamaz, iş görülemez hale getirelim.Bu amaç doğrultusunda neler yapmalıyız, kimleri kullanmalıyız, satılık gazeteciler var mı? en ucuz maliyetle hangi yazarı kullana biliriz. Gibi arayışlar içine girmeye başladılar. Ve ilk adımı geçenlerde attılar. Önce iktidar yöneticilerini hedef tahtasına oturttular, ardından da ilin en büyük mülki amiri olan sayın Valimize saldırmaya başladılar.

            Geçmişe birazcık göz atacak olursak, bu günkü yaşananlara benzer senaryoların geçmiştede yaşandığını görürüz. Hepimizin hatırlayacağı gibi Aydın’a bir vali gelmişti.Merhum Recep Yazıcıoğlu. Kendisini burada rahmetle, minnetle anıyorum.Sıradışı bir valiydi.İlk göreve gelir gelmez daha önce gelip geçmiş valilerden farklı bir portre çizmeye başladı. Halkın arasına karıştı, birebir herkesle görüşmeye başladı.Büyük düşündü, büyük projeler geliştirmeye başladı. O çalıştıkca, gözle görülür hizmet ürettikce halkın gönlünde taht kuruyor, Aydın halkı onu benimsiyor, kendi  bağrına basıyordu.

            Tabi merhum yazıcıoğlunun yaptığı bu hizmetler bazı çıkar çevrelerinin işine gelmiyordu, onların hakimiyeti yıkılmıştı. Bu çıkar çevreleri, hiç zaman kaybetmeden düğmeye bastılar. Yazıcıoğlunun aleyhinde kampanyalar, karalamacalar, iftiralar bir biri ardınca gelmeye başladı. Her Allahın günü bir karalamaca vardı. Ama o dik durdu. Doğru olanı yaptığına inanıyordu.Arkadaşlarına ve ekibine güveni tamdı. Bütün bu karalama kampanyalarınin hiç birisi tutmadı.O şahlandıkca şahlandı. Bu gün Aydın’da kime sorarsanız sorunuz, karalama kampanyasının içinde değilse, merhum yazıcıoğlunu rahmetle minnetle anar.

            Bu günkü valimiz Sayın Hüseyin Avni Coş, daha ilk günlerinden itibaren halkla bütünleşmeye başladı. Farklı bir vali çizgisi çiziyordu. Yaptığı basın toplantılarıyla, verdiği mesajlarla kendini hizmete adadığını gösteriyordu. Telefonları yirmidört saat açıktı. Aydın için en yararlı projeleri yapma gayreti içine girmişti. Halk sayın valimizi sevmeye başlamıştı. Yapılan bu hizmetler, bir takım odakların işine gelmiyordu. Bu odakların yemi birden kesiliverdi.

            İşte bu gün Aydın kamuoyunda sergilenmek istenen senaryonun mimarları geçmişte olduğu gibi, yemi ve samanı kesilen çevrelerdir. Kullandıkları araçlarda en ucuz maliyetle; Geceleri bir kadeh rakı ve akşam yemeğine satılan bir takım  internet sitesi işleten sözüm ona yazar kesilen kişilerdir. Bu kişilerin vatan millet adına, aydın adına yapılmış hiçbir hizmetleri yoktur. İşleri güçleri belden aşağı vurmak, yapılan güzel hizmetleri gölgelemeye çalışmaktır.

Yıkmak dökmek, kargaşa çıkarmak, Aydın’ı ve Aydınlıyı kamuoyunda küçük düşürmekten başka amaçları olmayan bu odaklar, hiçbir zaman kul hakkı nedir bilmezler. Zulüm batağına saplanıp kalmışlardır. Yaptıkları zulmün hatti hesabı yoktur.

Bu çevreler şunu iyice kafalarına soksunlar ki, kendilerinin bir hesabı varsa Allahında bir hesabı vardır. Allahın hesabı çetin olur. Doğruyu, hakkı ve adaleti savunanları devamlı korur.

Son söz olarak; Bu milleti eskisi gibi uyutamazsınız, Aydınlıyı yalan yanlış söylemlerinizle kandıramazsınız. Aydın kamuoyu yiğidin hakkını devamlı teslim etmiştir, bundan sonrada hiç şüpheniz olmasın ki, Aydınlı çalışkan, dürüst bürokratlarını devamlı koruyacak, sizin sufli amaçlarınıza hizmet etmeyecektir. Bırakınız hizmet etmek isteyenlerin yakasını adam gibi çalışsınlar, Aydın’ı en güzel projelerle süslesinler.