• Aydın17 °C

Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

İNSAN HAKLARI HAFTASI

08 Aralık 2009 Salı 02:43

“İNSAN HAKLARI HAFTASI”

İnsanlar arasında ırk, din, renk, yaş, cinsiyet ayırımı yapmadan sevgi, saygı, dostluk duygularını geliştirmek, insanın insan olmak haysiyeti ile sahip olması gereken hakların hepsine “ İnsan Hakları” denir. İnsan hakları, tüm insanların sahip olduğu temel hak veözgürlüklerdir.

İnsanlara insan oldukları için sahip olmaları gereken bir takım hakların bulunduğu fikri ilk kez İngiltere’de ortaya atıldı.19. Yüzyılda Amerika ve diğer bir çok ülkelere yayılan bu fikir akımından sonra 1789 Fransız İhtilali Avrupa’da insan haklarının kabul edilmesini ve uygulanmasını sağlamıştır.

Amerikan Cumhurbaşkanı Roosvelt ile İngiliz Başkanı Churcill tarafından imzalanıp duyurulan Atlantik Beyannamesinde insan hakları genişletildi. Bu beyannamede insanlara millet, inanç, ırk ayırımı gözetmeksizin herkes için eşit haklar konmuş ve yasaların korumasına verilmiştir

24 Ekim 1945’te kurulan Birleşmiş Milletler Örgütü’nün öncelikle amacı dünyada barışı ve güvenliği sağlamaktı. 10 Aralık 1948 tarihinde Birleşmiş Milletler Örgütü “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi”ni kabul ve ilan etti. Bu tarih Birleşmiş Milletlere Üye Ülkelerde “İnsan Hakları Haftası” olarak kutlanmaktadır.

1.Bütün insanlar hür ve eşit doğarlar.

2.Herkes ırk, renk, cins, din, siyasal ya da başka herhangi bir ayrılık gözetmeksizin, bildiride yazılı bütün haklardan ve özgürlüklerden yararlanma hakkına sahiptir.

3.Yaşamak, özgürlük ve can güvenliği herkesin hakkıdır.

4.Hiç kimseye işkence, zulüm, onur kırıcı ceza ya da işlem uygulanamaz. 
5. Yasalar önünde herkes eşittir…vs.

İnsan Hakları Beyannamesi 30 maddeden oluşmuştur. Bu beyanname insana değer veren, özgürlük, eşitlik tanıyan duyurudur.

İnsan hakları, artık devletlerin, kültürlerin, coğrafyaların çizdiği sınırların ötesinde kabul gören vazgeçilmez bir değerler sistemi olarak çağdaş dünya düzeninin temelini oluşturmaktadır.

Tarihteki gelişim süreci içerisinde insan haklarının anlamı, neleri kapsadığı sürekli olarak siyasal mücadelenin konusu olmuş, hatta savaşların, ekonomik bunalımların yaşandığı bazı dönemlerde insan haklarının göz ardı edildiği görülmüştür.

 Ancak insan hakları bu mücadeleden kurumsal düzeylerde güçlenerek çıkmış, insanlık dikta rejimlerinin, savaşların sebep olduğu yaraları hep insan haklarını yücelterek aşmak yoluna gitmiştir.

            Tüm insanlığın ortak birikimiyle oluşan evrensel değerleri, bireylerin yaşamına tam manası ile yansıtabilmesi için, insan hakları alanında belli bir zihinsel dönüşüm ile birlikte yasal ve kurumsal anlamda bir yeniden yapılanma gerekliliğinin ortaya çıkmasıdır.Dolayısıyla ülkemizde insan hakları alanında gerçekleştirilen çalışmalar da bu iki eksen üzerinde gelişmektedir.

Büyük bir hız ve kararlılıkla gelişmiş (G20) ülkeler arasına girmeyi başaran Ülkemiz,

Bir takım suistimaller ve provakosyonlarla karşı karşıya kalsada, insanlığın ortak değeri olan insan hakları alanında bir devrimi gerçekleştirmektedir.

Günümüzün insan hakları değerlerinin ruhuna her zaman sahip olan bu topraklarda, pek çok farklı din, mezhep ve etnik kökenden topluluğun yüzyıllarca barış içinde yaşayabilmesini sağlayan bir hoşgörü iklimi zaten vardır.

 Bu iklim, insan hakları ile ulaşılması arzu edilen hedefler için ideal bir bilgi ve düşünce zemininin varlığı anlamına gelir.

 Bu açıdan bakıldığında, insan haklarının, medeniyetimizin yitik bir malı olduğunu belirtmek gerekmektedir. İnsan hakları konusundaki zihinsel dönüşümde, esas olarak insanımızın fikir ve gönül dünyasında mevcut bulunan değerleri, evrensel dil ve içerikle bütünleştirmeyi sağlayacaktır.

 Bunun için öncelikle gerekli olan ise, insan hakları ile ilgili kavramsal ve teorik çerçeveyi doğru biçimde bilgi dağarcıklarına yerleştirebilmektir. Bu doğrultuda gerek kamu gerekse sivil toplum kuruluşları ve akademik çevrelerde yürütülen çalışmalar giderek yoğunluk kazanmaktadır.

 İnsan hakları alanındaki bu sessiz devrimin yasal ve idari yapılanma cephesinde ise, son dönemde reform niteliğinde bir çok düzenlemeler yapılmış ve yeni mekanizmalar hayata geçirilmiştir. Gerçekleştirilen kapsamlı anayasa değişiklikleri, çıkarılan yeni Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Medeni kanun gibi yasal düzenlemeler ve AB sürecinde hayata geçirilen uyum paketleri ile hukuk sistemi reforme edilirken insan hakları alanındaki idari kapasite de geliştirilmiştir.

Bize düşen, insan hakları konusunda yapılan çalışmalara duyarsız kalmadan, ön yargılı davranışlardan uzak durmak suretiyle yıkıcı değil yapıcı tüm çalışmaları desteklemektir. Bu vesileyle insan hakları haftası hepimize kutlu olsun.

Bu yazı toplam 920 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim