Adnan AYTAŞKIN / Genel Yayın Yönetmeni

Değerli okurlarımız bugünkü yazımda Aydın Şehrimize ait düşüncelerimi yazacağım.

Aydın öyle bir şehir ki Türkiye’de yaşanabilecek en güzel yeryüzü bence..

Ancak yaşam standartlarına baktığımız zaman o güzellikleri göremiyoruz.

Aydın ülkemizin yaşanabilir en güzel şehirlerinden birisi olduğu için torpilin fazlasıyla oynandığı bir il olmuştur..

Buna bağlı olarakta buraya gelen bürokrasi ve diğer yöneticiler dayılarıyla birlikte gelmişlerdir..

Yani Aydında Körler Sağırlar birbirini ağırları deyimi yaşanmıştır.

Bunu nasıl aşabiliriz diye soracak olursanız aslında çözümü çok kolay, bananeciliği bırakacağız, toplum menfaati şahsi menfaatin önüne geçecek..

Ama ne mümkün ki bunu şu yaşadığımız şehirde ya da ülkede yapabilmek belki de imkansız..

Ne yapmalı...

Ülkemizi mi değiştireceğiz..

Elinde imkanı olanlar deneyebilir tabi ki de ancak bu ülke bizim, bu şehir bizim sonuçta...

Bizim çöplüğümüz AYDIN..

Hani vardır ya kitlesel örgütler, örgütlü toplum naraları vardır ya.. İşte ben buna inanmıyorum..

Kime karşı kitlesel hareket..

Neye karşı..

Kitleler karşı karşıya getirilerek bir yere varılmaz, varılmıyorda..

Yanlış mı var, hata mı var, 1  imza ile düzelmiyor da 100 imza ile 1000 imza ile mi düzelecek.

İyide bunun adı iyiyi, güzeli, doğruyu getirme çabası değildir, baskı toplumunu oluşturmaktır..

Toplumsal hareketlerde 1000 tane şişme insan çözümü üretemezken, 1 tane canlı, kanlı, diri bir insan her şeyi yapabilir..

Mevzu yürekte..

Mevzu İnanmakta..

Mevzu Standartlarda..

Mevzu Çizgi’de..

Mevzu Dikenlerin içerisinde bir Gül olabilmekte..

Mevzu Bataklıkta çiçek açabilmektedir...

İnsanoğlu hep gücü dışarıda arar, başka yerlerde, başka meteryallerde, başka insanlarda...

Asıl güç insanın içerisinde, kendisinde, ruhunda, kalbindedir..

Günümüzde 3 çeşit varlık vardır...

1 - Pasif olurlar, hayata müdahale etmezler, zaruri ihtiyaçları karşılansın yeter, daha ötesini aramazlar...

2 - Avcı olmadan ava çıkarlar, kendilerini topluma kabullendirmişlerdir, ama menfaat gereği şekilden şekile girerler, günümüz toplumunun hani Avcı Avını vururda köpeği alır gelir ya, işte o köpeğin ta kendisidirler... Ama yeteneklerinin oluşu, hayatta bir role sahip oluşları kendilerini toplum nazarında tatmin eder ama içten yıkıntı yaşarlar...

3 - Asil insanlar vardır, Avcıdırlar, Avlarının yerine de düşünürler, Avı alıp gelen köpeklerinin yerine de düşünürler... Hayatın şekillenmesinde senaryo yu yazarlar, çizerler fakat perde arkasında mütevazı bir şekilde seyir ederler.. Herşeyin farkındadırlar, zeka katsayıları çok yüksektir...

İşte değerli dostlar bizim 3. çeşit varlık olan kişilere ihtiyacımız var, Günümüz hayatında 1 ve 2 sınıf insan çok fazla zaten...

3. sınıf insanda her geçen gün çoğalıyor ki yaşadığımız bu toplumun Akıl Sağlığı yerinde duracaksa çok daha fazlasına ihtiyacımız var...

Sonuç olarak AYDIN’da AYDIN İnsanların çoğalıp, şekilcilikten öte şehirlerine sahip çıkmasını istiyorum.. Teşekkürler...

www.aydinozel.com    Adnan AYTAŞKIN - Genel Yayın Yönetmeni

Not : Aydın'da Yayımlanan Sadece Gazete isimli Haftalık Yerel Gazete'de 08 Aralık 2014'te yayınlanan Yazı..