Korona Pandemisinin Turizmdeki Dönüştürücü Etkisini Fırsata Çevirmeliyiz

Didim Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Hikmet Atilla'nın yaşadığımız süreç hakkındaki görüşleri

Korona Virüsü bütün dünya da yapmış olduğu tahribatı bizde de yapmaya devam etmekte, bundan en fazla zararı da Turizm ve Seyahat sektörü görmekte.

Turizmi ve Seyahati canlandırmak bütün ülkelerin gündemin de, kararlar alınıyor, fakat alınan kararların yetersiz olduğu değerlendiriliyor. Daha ziyade ülkeler “Bekleyelim, Görelim” mantığında.  

Ülkeler böyle, sıkıntı ise diz boyu.

Didim’in diğer destinasyonlarımıza göre kendine has bir özelliği var. Büyük otellerimiz, tatil köylerimiz var, bunun yanında kamping alanlarımız, küçük otellerimiz ve 2’nci konutlarımız da var. Hatta matematiksel olarak mukayese ettiğimizde küçük oteller ve 2’nci konutlarımıza gelen misafir sayılarımız büyük otellerimize gelen misafir sayılarımızdan daha fazla. Bunu şunun için söylüyorum: tatilcileri bir destinasyona çekmek için değişik tur yöntemleri devreye girer, biz, Didim olarak iki tur yöntemi üzerinde çalışmalarımızı yoğunlaştırabiliriz.  Biri paket tur, diğeri ise kendi ulaşım araçları ile gelmek. Paket tur ile gelenler (uçak-, konaklama- ve transfer) genelinde tatillerini fazla yatak kapasitesi olan konaklama tesislerinde, kendi araçları ile gelenler ise ya kendi evlerinde ya da tur operatörleri kanalı ile rezervasyon yapma imkanı yakalayamadıkları konaklama yerlerinde geçirirler.  

Korona virüsü insanlar arasında öyle bir şüphe yarattı ki, bu şüpheyi içlerinde taşıyanlar (en azında geçici bir süre) birbirlerine sağlık konusunda güvenmedikleri için uçak ile yolculuk etmeyecekler, otobüslere binmek istemeyecekler, kalabalık yerlerde bulunmamaya özen gösterecekler. Dolayısıyla kendi araçları ile seyahat edecekler, küçük otelleri,  apart otelleri veya kendi konutlarını tercih edecekler. Bunların sayıları azımsanmayacak derecede yüksek.

Bizim Didim olarak yurt içi pazarını hesaba katmadığımız taktirde iki ana hedef kitlemiz: Gurbetçiler,  İngilizler ve Didim de evleri olan İngilizler. Bilhassa Gurbetçilerimizin büyük bir kısmı 2020 yılında kendi özel araçları ile Türkiye’ye hem de uzun süreli tatile gelecekler. Toplu ulaşım araçlarını mümkün olduğunca kullanmayacaklar, bunu daha evvelki krizler de de yaşadık;

Kalabalığın olduğu yerde uzak kalmaları gerektiğin de tatilciler kendi araçları ile seyahati her zaman ön plana çıkarmışlardır.  2016-2017 yıllarına bakalım, dönemimize en yakın krizler bu yıllarda. O dönem daha ziyade özel araçlar ile gelmişlerdir.  Didim olarak da kendimizi iyi anlattığımızdan tercihlerini bizden yana kullanmışlardır.  Tabi ki şu anki  dönem daha sıkıntılı bir dönem, Korona Virüsünden dünya etkileniyor. Bırakın dünyada ki 190 ülkeyi, 190 ülkede bulunan en ufak bir belde dahi bu sezonu nasıl kazasız belasız geçiririm düşüncesi içerisindedir.

Dün Kitle turizminin aşırıcılığından şikâyetçi olan şehirler dahi “aman ben yaptım sen yapma, gel ne olursan ol gel diyorlar”.  

Bu yıl tatilci seçme şansımız yok, herkese gönlümüzü açacağız, fakat düşünmek için de bol zamanımız da olacak.

Turizm’in dönüm noktasındayız. Turizmin Paradigması yeni parametreler ile kısmen de olsa da yeniden yazılacaktır ve biz de kendimize şarkı da söylendiği gibi: “Ben nerede yanlış yaptım Allah’ım?” sorusunu kendimize sorarak Korona Pandemisini fırsata çevirmeliyiz.