Ali NARİN / Köşe Yazarı

 Duyun sesimizi;Türkiye'nin dört bir yanında eğitim yapan , bu işe gönül vermiş , vicdanıyla hesaplaşan , ettiği yemine sadık kalan eğitimcilere değil sözümüz.

Eğitime tam gönül vermeyen ''adam sende '' diye geçiştirenlere.. Kırılmayın, çünkü kırılan biz ve ebeveynlerimiz oluyor.  Yeter...,
durun artık.. Kimsenin hakkı yok bizi size emanet eden gül yüzlüm annemi üzmeye , anlıyor musunuz ?..

Hiç kimse bize dünyaya gelmek istiyor musun , yolun çok zor demedi.

Dünyaya ilk gözlerimizi açtığımızda ağlasa mı sevinse mi ne yapacağını bilemeyen anneme artık şok yaşatmayın.

Biz onunla çok zorlu bir yoldan geçtik. Kah inatlaştık, kah güldük..
Öyle anlar oldu ki birbirmize sarıldık.

Düşe kalka geldik bu günlere.

Ebeveynlerimiz bizi birgün bir çok yaşıtlarımın olduğu ve hiç tanımadığım öğretmenime emanet edip durumumu uzun uzun anlattılar.

Kaynaştırma öğrencisi dediler benim için.

Bu benim ve ailemin ilk büyük sınavıydı anakolu..

Ahh annemin gözlerinin içinin parlamasını görecektiniz.

Ama sizler ( istisnalar hariç) bizlerle uğraşmayı külfet bildiniz.

Diğer yaşıtlarıma gösterdiğiniz ilgiyi bana göstermekten aciz kaldınız.

Onlar bireysel etkinliklerde bulunurken, beni yanınıza alıp yardım bile etmediniz; kendi halime bıraktınız..

Öyle zamanlar oldu ki , yaşıtlarımın acımasız tavırlarını bıle görmezden geldiniz.

Şimdi soruyorum ben size ; akşam yastığa başınızı koyduğunuzda vicdanınız rahat uyuyabiliyor musunuz ?

Bu işe tam anlamıyla gönül veren,gerçek eğitimcileri görmüyor, duymuyor musunuz ?

Ne büyük başarılara imza atıyorlar..

Bu işi yapamıyor,beceremiyorsanız bırakın eğitmenliği. Bizler karşılıksız severiz bizi seveni.

Az emekle çok şeyler yaparız, azıcık çok azıcık sabır gösterebilseniz ..

Eğer bu devlet bize kaynaştırma öğrencisi hakkını verdiyse, sizinde göreviniz diğer çocuklarla bizi kaynaştırmanız, etkinliklerde birlikte görev almamızı sağlamanız.

Yarın sizin ne olacağınız meçhul bunu da mı düşünmüyor musunuz ?

Öyle eğitimciler tanıyoruz ki bizler ve ebeveyenlerimiz , önünde saygıyla eğilecek, onları ayakta alkışlayacağımız mert , dürüst ve görevinin bilincinde olan. 

Kolayı seçmeyip zoru başarmak için uğraşan ve birer tomurcuk olarak ellerine verilen bizlerden meyveler alan.. 

İşte gerçek eğitmenler bunlar.

Siz ve sizin gibiler uyanın uyuduğunuz uykudan.

 
Bizim eğitim hakkımıza saygı duyup sahip çıkın.

Bizler kuvvetli bir dayanışma içindeyiz.

Eğer el ele verirsek sizler toplumun dışında birer kara leke olarak kalırsınız.

Biz melekleri topluma kazandırmak için çaba gösteren , bizlerle adeta bütünleşen , topluma kazandırmaya çalışan eğitimcilere biz ve ebeveyenlerimiz minnettarız.

Nicelerimizi kazandırdılar topluma. Siz ve sizin gibi bizleri birer külfet gören , uğraşma eğiliminde bile bulunmayan hatta sınıfında olmasından huzursuzluk duyanlara söyleyeceğim tek sözüm var. 
'' Sizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum'' Yaradandan ötürü severim yaradılanı sözü bile size bir şey ifade etmiyor demek ki. 
Unutmayın ki , bizlerinde yaşamaya hakkı var bu toplumda. 
Ne siz nede sizin gibiler bu hakkı elimizden hiçbir zaman alamayacaksınız.

Çünkü biz doğudan batıya kadar kocaman bir aileyiz.
Bir kıvılcım yeter ateşlemeye ebeveyenlerimizi. 
Bizde nefes alıyor, seviniyor, gülüyor, ağlıyoruz.
Bu yaşamda bizimde yerimiz var. Eğitim bizim de en doğal hakkımız.

Bunu da bizden esirgeyen eğitimcilerden gerekirse söke söke alırız.

Şunu hiç unutmayalım ne olur..

 Bu işi gönülsüz yapan eğitimciler kuşun yuvaya, arının çiçeğe, toprağın suya, insanın insana , bir evladın anaya nasıl ihtiyacı varsa ; biz meleklerinde sizin emeğinize , sevginize , vicdanınızın sesine , eğitiminize ihtiyacımız var..

Saygımlarımla..

 

www.aydinozel.com Köşe Yazarı Ali NARİN