Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

“ORMAN YANGINLARI VE FISTIK ÇAMI”

            Her yıl yaz mevsiminin gelmesiyle orman yangınlarında bir artış görülür.

            Yangınlar genelde dikkatsizlik sonucu ortaya çıkmaktadır. İstisnai olarakta arsa mafyaları veya yıkıcı ve bölücü unsurlar tarafından güzelim ormanlarımız yok edilmektedir.

            Tüm canlıların yaşamında önemli yeri olan ormanlarımız, gereken özen ve değeri maalesef görememektedir.

            Gelişmiş ülkelerde ormanlara ayrı bir ehemmiyet verilmektedir.Tüm insanlarıyla, ormanı korumak, güzelleştirmek için aşırı derecede çaba sarfetmektedirler. Orman sevgisini kendi insanlarına aşılayarak ormanlarını koruma altına almışlardır.

            Bizim ülkemizde ise;

            Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşamamız, en güzel ormanlara sahip olmamıza rağmen ormanların önemini bir türlü kavrayamamışız ve kavramakta istemiyormuşuz gibi bir de hava var…

            Çevre Orman Bakanlığımız, yerel yönetim birimlerimiz gibi kuruluşlarımız ormanlarımızı korumak ve geliştirmek için her türlü önlemleri alma gayreti içinde olduklarını hepimiz görüyoruz.

            Sadece yetkili kurumların çalışmaları ormanlarımızın tahribatı ve yangınları önlemede tek başına yeterli olamamaktadırlar, zaten yeterlide olamazlar.

Aydın ilimiz;

Son zamanlarda orman yangınlarıyla sık sık karşılaşmaktadır. Orman yangınları genelde dikkatsizlikten oluşmaktadır.

Diğer yönden;

Konunun en önemli ayağı toplumsal boyutudur.

Sadece orman yangınları konusunda değil, diğer herhangi bir konunun çözümünde de, toplumu katılımcı olarak sorunun içine çekmediğimiz sürece, bulduğumuz çözüm yolları kalıcı olmamaktadır.

Bu anlamda;

Koçarlı’nın dağ köylerinde fıstık çamları köylüye zimmetlenmiştir. Köylü geçimini sağlarken aynı zamanda ormanlarıda kendi çocuğu gibi korumaktadır. Bu gibi örnek uygulamalarda olduğu gibi toplumu katılımcı olarak meselenin içine doğrudan çekmemiz lazım.

Aynı zamanda;

Ormana yakın yerleşim birimlerimizde yaşayanlar ayrı bir eğitime tabi tutulmak suretiyle bilgi paylaşımı ve iletişim konularında sürekli duyarlı olmaları sağlanmalıdır.

Toplumumuzun tamamının içinde yer aldığı bir kampanyalar zinciri oluşturularak Orman sevgisi ve bilinci yaygınlaştırılmalıdır. He türlü basın ve yayın kuruluşları, sivil toplum kuruluşları halkımızı bilinçlendirme adına görev üstlenmelidirler.