• Aydın19 °C

Hakan DEMİR / Köşe Yazarı

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Hakan DEMİR / Köşe Yazarı

ÜLKEM İÇİN “EVET” DİYORUM

03 Ağustos 2010 Salı 16:30

Ülkemizin, milletimizin sahili selamete çıkması için kalan süre yaklaşık 39 gün. Neden mi 39 gün? Aslında bu sorunun cevabı çok fazla. Ama siz değerli okuyucuları sıkmamak için ben bir tek cevabını açıklayacağım.O da Anayasa Mahkemesinin yapısının değiştirilmesiyle ilgili olan madde.Hatırlarsanız birkaç sene önce mecliste hepimizi yakından ilgilendiren bir yasa çıkarıldı.O da başörtüsünü üniversite vb. kurumlarda serbest bırakan kanundu.Yani herkes üniversitede istediği kıyafetle okuyabilecek.İstediği kıyafetle okuluna girebilecek.Aslında bu konuda da açık ve net olarak engelleyici bir kanun da yok.Ama hükümet bu konuda halkın daha çok rahat etmesi için açık bir kanun çıkardı.Ve bir süre kız öğrenciler okullarına istediği kıyafetle gittiler.Sonra halktan hep rahatsız olmuş bir yapı, konuyu Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettirdi.Aslında o değişiklik anayasal bir değişiklikti ve mahkemenin kanunu esastan iptal etme yetkisi yoktu.Yani yetkisini aştı.Bir başka örnekte ise ,yakın zamanda ,mecliste yapılan anayasal değişikliklerde, mahkemenin yetkisini aşma olayı var.Bu örnekleri hatırladığım kadarıyla 200 ‘e kadar çıkarabiliyoruz.Yani derseniz ki mahkemenin yetkisini aşmasına alıştık.Ben buna bir çift söz bulamam.Şimdi bu kurumda yapılan değişikliğe gelelim.Şu an itibariyle kurumda 11 asil,4 yedek üye var.Burada bir şey söylemek isterim ki Ak Parti eğer kendisi için değişiklik yapmış olsaydı bu konuya dokunmazdı.Çünkü zaten hali hazırda üyeleri Cumhurbaşkanı keyfi olarak seçiyor.Ama bu değişiklikle mahkemeye 17 asil üyeye kavuşuyor.Ve yeni sistemi size şöyle izah edeyim. TBMM 2 üyeyi, Sayıştay Genel Kurulunun gösterdiği 3′er aday arasından, 1 üyeyi ise baro başkanlarının avukatlar arasından göstereceği 3 aday arasından gizli oyla seçecek. Cumhurbaşkanı 3 üyeyi Yargıtay, 2 üyeyi Danıştay, 1 üyeyi Askeri Yargıtay, 1 üyeyi Askeri Yüksek İdare Mahkemesince gösterilecek 3′er aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere 3 üyeyi ise YÖK’ün kendi üyesi olmayan yüksek öğretim kurumları öğretim üyeleri arasından göstereceği 3′er aday içinden seçecek. Cumhurbaşkanı, 4 üyeyi de üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, 1. sınıf hakim ve savcılar ile en az 5 yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından belirleyecek. İşte mahkeme , çeşitli kurumlarda görev yapmış ve en çok oyları almış kişiler tarafından oluşacak.Yani YÖK üye gönderecek.Sonra Barolar üye gönderecek.Sonra Yargıtay,Danıştay gibi kurumlardan üyeler mahkemede görev yapacak.Dolayısıyla üyeler keyfi olarak seçilemeyecek.Bu durumda bir kısım çevrelerin ,mahkemenin kararlarını etkileme riski en aza hatta sıfıra indirilecek.Birkaç kişi üzerinde baskı oluşturup kararları etkileme şansları da olmayacak.Çünkü hem üye sayısı artacak hem de üyeler, çeşitli kurumlarda yeterliliği olan seçilmiş kişiler olacak.Bundan sonra sizin meclise gönderdiğiniz vekillerin kararlarına ,kanunlara ve evrensel hukuka aykırı şekilde müdahale edemeyecek.Siz hangi partiyi iktidar etmişseniz o parti demokrasi ve kalkınma çerçevesinde her türlü kararı alabilecek.Siz hangi kıyafeti giymek istiyorsanız onunla her yerde rahatlıkla bulunabileceksiniz.Bir de en son duyduğumuz terör olayları ve heronlarla ilgili askerlere ait ifadeler de olmayacak. Nasıl mı olacak?Onu da bir başka yazımda sizlerle paylaşacağım. B HAKAN DEMİR

Bu yazı toplam 1752 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim