Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

Bekir AYGÜL (YÖRÜKOĞLU)

“YAZ SEZONU İŞ SEZONU MU?”

Bahardan yaz mevsimine geçiş bir başka olur buralarda. İç Anadoludan batı anadoluya doğru yolculuk yapanlar bilirler, Konya’nın Karabel’inden geçtikten sonra Kadınhanı’ndan Saçıkara’ya doğru uzanan uçsuz bucaksız ovayı seyrederken, buğday tarlaları içinden süzülen rüzgarın hafif hafif esmesiyle, sararmaya başlamış başakların bir o yana bir bu yana ahenkli olarak dans etmesi, ayrı bir güzellik katıyor doğaya.

Biraz ileride Şeker fabrikasının bacasından çıkan dumanları yöre insanına vız gelen Ilgın’ı geçtikten sonra, yeşilin en güzel tonlarının dağlarına hakim olduğu Akşehir de mola verince Nasrettin hocayı hatırlayıverirsiniz.O öyle bir hoca ki hem güldürür hemde insanı eğitirmiş…

Akşehir gölünü uzaktanda olsa görünce hocanın göle yoğurt çalması hadisesi aklınıza geliverir ve yüzünüzde tatlı bir tebessüm oluşur.Akşehirden geçipde Nasrettin hoca aklınıza gelmiyorsa o zaman sizin sorununuz var demektir. Tarihimizde ender rastlanan büyük zatlardan olan hocanın hatıralarına el salladıktan sonra yola devam diyorsunuz.

Çay, Çöl Ovası, Denizli derken Aydın’a doğru yol almaya devam ediyorsunuz.Sarayköyü geçtikten sonra, doğa başka bir güzelliğe bürünüyor.

Dağlarda zeytin ağaçlarının, düzlüklerde portakal bahçelerinin gelip geçeni süzmesi, şeftalilerin dallarda koparılmayı beklemesi, zenginliğin alametlerinden de olsa insanın göz zevkine hitab ediyor olması  işte  cennetten bir köşe diyesi geliyor.

Yaz sezonunun bir başka güzelliğide iş sezonu olmasıdır. Düzenli bir iş arayanların saplantılarının aksine, bu mevsimde iş bulamamak demek birazda ahmaklık olarak algılamak herhalde fazlaca abartı olmasa gerek.

Tarım kenti olan Aydın ilimizde özellikle yaz döneminde boş gezmek, iş bulamıyorum demek tamamen insanın kendisinden kaynaklanan bir zaafdır.Çalışmaya ihtiyacı olan insan, bağda bahçede, tarlada,biraz daha ileri gidelim turizm alanında mutlaka iş bulur.Yeterki ben çalışacağım desin.

Ama bizlerde iş beğenmemek gibi bir lüks var. Çalışmaya ihtiyacın varsa mutlaka iş bulur ve geçimini temin edersin.En azından Aydın gibi bir yerde aç kalmazsın.

Aydın’da yaşayan birisi olarak Aydın’ın imkanlarının çoğu kentimizde olmadığını ve bu imkanlarada gıpta ile baktıklarınıda unutmadan iş fırsatlarını iyi değerlendirmemiz gerektiğini unutmamamız gerekir.

Hem tabiatın güzelliklerini yaşayalım hemde iş imkanlarından en iyi şekilde faydalanma yoluna giderek bu güzellikleri elimizin dışı ile itmeyelim.Bu güzel ilimiz bizler gibi binlerce kişiyi bağrında besleyecek, onlara nimetlerin en güzelini en tazesini sunmaya devam edecek daha nice zenginlikleri içinde saklamaktadır.

Önemli olan bu güzelliklerin kıymet ve kadrini bilerek hor kullanmadan,yıkıcı değil yapıcı, kirleten değil temizleyen olalım. Gerisini bu topraklar bize mutlaka verecektir.

Atalarımızın yedi düele meydan okuyarak elde ettikleri bu kutsal toprakları sadece Aydın’da değil Türkiyenin her yerinde severek, okşayarak, saygımızı kaybetmeden onu işleyelim, kullanalım.

Bizden sonra gelecek nesillerede toprağı sevdirelim,her şeye maddi gözlük takarak değil birazda estetik ve kıymet bilici olarak bakmayı öğretelim.