- Aydın12 °C
Geriİleri
- KONÇE'DEN KUŞADASI'NA DOSTLUK KÖPRÜSÜ
- KUŞADASI BELEDİYESİ KAMU YARARINDAN TAVİZ VERMİYOR
- KUŞADASI YEREL ÜRETİCİ PAZARINDA BAHAR BEREKETİ
- KUŞADASI BELEDİYESİ RAMAZAN YARDIMLARINA 23 NİSAN’DA DA DEVAM ETTİ
- CHP AYDIN ESKİ MİLLETVEKİLİ BAYDAR KUŞADALI PARTİLİLERİ İLE BULUŞTU
- Tarım Projemiz, 32 Proje İçerisinde Yer Aldı
- MHP Aydın Regaip Kandili Açıklaması
- Rektör, Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’ni Ziyaret Etti
- Aydın Tarım İl Müdürlüğü Faaliyetleri
- Zincir marketler ürün satış sınırlaması
- ADÜ DOKTORA ÖĞRENCİLERİNE TÜBİTAK 2211-C DESTEĞİ
- EFELER BELEDİYESİ’NDEN SEVGİLİLER GÜNÜ KONSERİ
- CHP Söke'den Ayçiçek Yağı Tepkisi
- DİDİM, TRİATLON İÇİN HAZIRLANIYOR
- ADÜ’de Dr. Gül Dilek Türk'ün Kitapları Yayımlandı
- 10:15 - Aydın Edessa Kebap Gururlandırmaya Devam Ediyor
- 10:53 - BAŞKAN ÖMER GÜNEL’DEN BAŞKAN DENİZ ATABAY’A DESTEK
- 10:48 - KONÇE'DEN KUŞADASI'NA DOSTLUK KÖPRÜSÜ
- 10:41 - BÜYÜKŞEHİR’İN ATATÜRK BULVARI’NDAKİ ÇALIŞMASI VATANDAŞLARDAN TAM NOT ALDI
- 10:30 - İKİÇEŞMELİK İŞ BİRLİĞİ İLE GÜÇLENİYOR
- 10:18 - KUŞADASI BELEDİYESİ KAMU YARARINDAN TAVİZ VERMİYOR
- 10:15 - BAŞKAN ÖMER GÜNEL’DEN HAVUZ MEDYAYA AÇIK DAVET
- 09:53 - en
- 16:41 - AYDIN TİCARET BORSASI, AYDIN YAMALAK SARISI ZEYTİNİ COĞRAFİ İŞARET TESCİLİ’Nİ ALDI
- 16:18 - KUŞADASI BELEDİYESİ YARDIMIMIZA KOŞTU
- 14:40 - BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDEN KEREVİZ VE HAVUÇ ÜRETİCİSİNE DESTEK
- 14:20 - BAŞKAN ÇERÇİOĞLU 23 NİSAN RESİM YARIŞMASI'NIN ÖDÜLLERİNİ VERDİ
- 14:05 - KUŞADASI BELEDİYESİ YALAN HABERLERİ YARGIYA TAŞIDI
- 13:53 - KUŞADASI YEREL ÜRETİCİ PAZARINDA BAHAR BEREKETİ
- 09:54 - MUSTAFA SAVAŞ'IN 23 NİSAN MESAJI
25 Kasım 2024 Pazartesi
Ali NARİN / Köşe Yazarı
Zincirleme Kaza
01 Şubat 2012 Çarşamba 18:38
alinarin0909@hotmail.com
BİRİLERİNİN MUTLULUĞUNU YAZACAK KALEM OLAMIYORSAN,
BİRİLERİNİ HÜZÜNÜNÜ SİLECEK SİLGİ OLABİLİRSİN..
Yaşamdan bir kesit...
Kalp kırmak bakdak kırmaya benzemez...
Umarım ibret alırız.. Her zaman yanımızda dediklerimiz bir gün ulaşılmaz oluverir..
Adam, telaşlı, öfkeli bir halde hanımına bağırıp, çağırıyordu.
Babalarının sesini duyan iki çocuk ise yataklarından kalkıp salona gelmişti.
Babalarının öfkesini görünce, korkmuş, sinmiş halde birer koltukta sessizce oturup kalmıştı.
Adam, çocuklara, hanımın üzüntüsüne aldırmadan söylenip duruyordu;
-Söyledim değil mi, söyledim. Bu gün toplantı olduğunu, açık mavi gömleği ütülemeni söyledim. “Kahverengi gömlekle gidiversen nolur!”muş. Bu gün sunum yapacağım, karamsar bir görüntü mü vereyim, dinleyenlerin içi kararsın, bu da projeye verecekleri oyu etkilesin! Bunu mu istiyorsun?
—Tamam, bey, bitti işte.
Adam açık mavi gömleği hışımla aldı;
-Bitti, tabi bitti ama ben geç kaldıktan sonra bitmiş neye yarar.
Hanımı çocukların korkmuş yüzlerine baktıktan sonra, yine eşini sakinleştirmeye çabaladı;
-Dün bundan da geç çıkmıştın, vakit var, yetişirsin.
—Anlamıyor ki, anlamıyor ki. Bu gün sunumu ben yapacağım. Herkesten önce gitmeliyim ki, gelecek önemli konuklara ‘Hoş geldin’ demeliyim.
Adam bir sürü söz daha söylenerek, bağırarak çıktı, arabasını çalıştırıp uzaklaştı. Hanımı, direksiyon başında da öfke saçan eşinin halinden endişelendi, “Bir kaza yapmasa bari…”
Eşi uzaklaşınca, çocuklarının yanına gidip sarıldı, rahatlatmaya çalıştı.
—Madem erkenden kalktınız, hemen size sultanlara layık bir kahvaltı hazırlayıp getireceğim.
Mutfağa geçti, zihnindeki huzursuzluğu dağıtmak için hemen neşeli müzikler çalan bir radyoyu açtı. Ocağa haşlamak için yumurta koydu, cezvede süt ısıtmaya başladı. Masaya zeytin, peynir, reçel koymayı da ihmal etmedi.
Biraz sonra çocuklarına seslendi
-Kahvaltınız hazııır!
Çocuklar kahvaltıya otururken, radyoda müziğin birden kesilmesi dikkatini çekti. Son dakika haberi anonsuyla, radyonun sesini biraz daha açtı. Radyo’da zincirleme bir kaza haberi vardı. Ayrıntılarla biraz sonra birlikte olacağız demişti spiker ama kazanın yerini söylediği andan itibaren o sandalyesine yığılıp kalmıştı. Spikerin bahsettiği kaza yeri, kocasının her gün işe giderken geçtiği dörtlü kavşaktı.
Eşinin bu kavşaktaki trafikten şikâyetçi olduğunu, her sabah yoğun bir trafik olduğunu söyleyişi aklına geldi. “Geç kaldım diye acele edip acaba o da…” Aklına gelen düşünce içini daha da yaktı, hemen ayağa kalktı.
—Çocuklar, unutmayın ocağa yaklaşmak yasak. Kahvaltınızı yapıp salona geçin, oynayın. Benim acil bir yere uğramam gerek, kapıyı da kimseye açmayın tamam mı?
Çocukları uslu, söz dinler olduğu halde, çok kısa süreli de olsa evde yalnız bırakmak zorunda kalsa tekrar tekrar tembihte bulunurdu.
Sokağa çıkmak için üzerine bir şeyler aldı, cebine de bir taksi parası aldı. Kapıya yöneldiğinde kocasının bu kazada ölmüş olabileceği endişesiyle kabaran yüreğine daha fazla dayanamayıp, ağlamaya başlamıştı. Gözyaşlarını çocukları görmesin diye, açık olan mutfak kapısına sırtını dönmeye özen gösteriyordu. İçindeki acının kocasının ölmüş olma ihtimali kadar, giderken kendisini kırması ve çocuklarının önünde bağırıp çağırmasından da kaynaklandığını anladı. Oysa her zaman böyle öfkeli değildi.
—Eğer ölürse, çocuklarım babalarını, son gördükleri haliyle mi hatırlayacak? Kalp kıran, öfkeli bir baba olarak mı kalacak akıllarında?
Kapıdan çıkarken, çocuklarına bir kez daha seslenecekti ama artık akan gözyaşları saklanamayacak haldeydi. Hemen kapıyı açıp dışarı çıkmak için hamle yaptı ama karşısında kapıya doğru adım atmakta olan kocası vardı.
Adam, bir an karısının ıslak yanaklarına baktı; “Haberleri mi dinledin?” diye sordu. Hanımı, konuşamadan sadece başıyla onayladı. Adam, önce sarıldı, sonra eşinin yanaklarını sildi. Hanımı zorlukla sordu;
-Hani önemli bir toplantına geç kalmıştın, niye döndün?
—Kaza benim hemen yakınımda oldu. O anda toplantıdan daha önemli bir şeyi unuttuğumu hatırladım. Eğer o kazada ölseydim…
O anda çocuklar da yanlarına gelmiş, babalarının yine öfkeli olabileceğini düşünerek, annelerinin yanında durmuştu. Adam, bütün içten, samimi gülümsemesiyle çocuklarını yanına çağırdı, boyunlarına sarıldı, yanaklarından öptü.
—Ben bu gün büyük bir hata yaptım ve evden çıkarken, sizleri ne kadar sevdiğimi söylemeyi unuttum. Böyle önemli bir şey unutulur mu hiç. Ne yapalım, ben de geri döndüm...
Adam, çocuklara, hanımın üzüntüsüne aldırmadan söylenip duruyordu;
-Söyledim değil mi, söyledim. Bu gün toplantı olduğunu, açık mavi gömleği ütülemeni söyledim. “Kahverengi gömlekle gidiversen nolur!”muş. Bu gün sunum yapacağım, karamsar bir görüntü mü vereyim, dinleyenlerin içi kararsın, bu da projeye verecekleri oyu etkilesin! Bunu mu istiyorsun?
—Tamam, bey, bitti işte.
Adam açık mavi gömleği hışımla aldı;
-Bitti, tabi bitti ama ben geç kaldıktan sonra bitmiş neye yarar.
Hanımı çocukların korkmuş yüzlerine baktıktan sonra, yine eşini sakinleştirmeye çabaladı;
-Dün bundan da geç çıkmıştın, vakit var, yetişirsin.
—Anlamıyor ki, anlamıyor ki. Bu gün sunumu ben yapacağım. Herkesten önce gitmeliyim ki, gelecek önemli konuklara ‘Hoş geldin’ demeliyim.
Adam bir sürü söz daha söylenerek, bağırarak çıktı, arabasını çalıştırıp uzaklaştı. Hanımı, direksiyon başında da öfke saçan eşinin halinden endişelendi, “Bir kaza yapmasa bari…”
Eşi uzaklaşınca, çocuklarının yanına gidip sarıldı, rahatlatmaya çalıştı.
—Madem erkenden kalktınız, hemen size sultanlara layık bir kahvaltı hazırlayıp getireceğim.
Mutfağa geçti, zihnindeki huzursuzluğu dağıtmak için hemen neşeli müzikler çalan bir radyoyu açtı. Ocağa haşlamak için yumurta koydu, cezvede süt ısıtmaya başladı. Masaya zeytin, peynir, reçel koymayı da ihmal etmedi.
Biraz sonra çocuklarına seslendi
-Kahvaltınız hazııır!
Çocuklar kahvaltıya otururken, radyoda müziğin birden kesilmesi dikkatini çekti. Son dakika haberi anonsuyla, radyonun sesini biraz daha açtı. Radyo’da zincirleme bir kaza haberi vardı. Ayrıntılarla biraz sonra birlikte olacağız demişti spiker ama kazanın yerini söylediği andan itibaren o sandalyesine yığılıp kalmıştı. Spikerin bahsettiği kaza yeri, kocasının her gün işe giderken geçtiği dörtlü kavşaktı.
Eşinin bu kavşaktaki trafikten şikâyetçi olduğunu, her sabah yoğun bir trafik olduğunu söyleyişi aklına geldi. “Geç kaldım diye acele edip acaba o da…” Aklına gelen düşünce içini daha da yaktı, hemen ayağa kalktı.
—Çocuklar, unutmayın ocağa yaklaşmak yasak. Kahvaltınızı yapıp salona geçin, oynayın. Benim acil bir yere uğramam gerek, kapıyı da kimseye açmayın tamam mı?
Çocukları uslu, söz dinler olduğu halde, çok kısa süreli de olsa evde yalnız bırakmak zorunda kalsa tekrar tekrar tembihte bulunurdu.
Sokağa çıkmak için üzerine bir şeyler aldı, cebine de bir taksi parası aldı. Kapıya yöneldiğinde kocasının bu kazada ölmüş olabileceği endişesiyle kabaran yüreğine daha fazla dayanamayıp, ağlamaya başlamıştı. Gözyaşlarını çocukları görmesin diye, açık olan mutfak kapısına sırtını dönmeye özen gösteriyordu. İçindeki acının kocasının ölmüş olma ihtimali kadar, giderken kendisini kırması ve çocuklarının önünde bağırıp çağırmasından da kaynaklandığını anladı. Oysa her zaman böyle öfkeli değildi.
—Eğer ölürse, çocuklarım babalarını, son gördükleri haliyle mi hatırlayacak? Kalp kıran, öfkeli bir baba olarak mı kalacak akıllarında?
Kapıdan çıkarken, çocuklarına bir kez daha seslenecekti ama artık akan gözyaşları saklanamayacak haldeydi. Hemen kapıyı açıp dışarı çıkmak için hamle yaptı ama karşısında kapıya doğru adım atmakta olan kocası vardı.
Adam, bir an karısının ıslak yanaklarına baktı; “Haberleri mi dinledin?” diye sordu. Hanımı, konuşamadan sadece başıyla onayladı. Adam, önce sarıldı, sonra eşinin yanaklarını sildi. Hanımı zorlukla sordu;
-Hani önemli bir toplantına geç kalmıştın, niye döndün?
—Kaza benim hemen yakınımda oldu. O anda toplantıdan daha önemli bir şeyi unuttuğumu hatırladım. Eğer o kazada ölseydim…
O anda çocuklar da yanlarına gelmiş, babalarının yine öfkeli olabileceğini düşünerek, annelerinin yanında durmuştu. Adam, bütün içten, samimi gülümsemesiyle çocuklarını yanına çağırdı, boyunlarına sarıldı, yanaklarından öptü.
—Ben bu gün büyük bir hata yaptım ve evden çıkarken, sizleri ne kadar sevdiğimi söylemeyi unuttum. Böyle önemli bir şey unutulur mu hiç. Ne yapalım, ben de geri döndüm...
www.aydinozel.com Köşe Yazarı Ali NARİN
Bu yazı toplam 1477 defa okunmuştur.
- Yorum Ekle
- Arkadaşına Gönder
- Yazdır
- Yukarı
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
- ADÜ Öğretim Üyesinin Kitabı Yayınlandı
- VATANDAŞLARA ÜCRETSİZ PSİKOLOJİK DESTEK
- SPORCU DOSTU BELEDİYEDEN VİTAMİN JESTİ
- Rektör GETAT ve MEDİKO’yu Yeni Binasında Ziyaret Etti
- KUŞADASI’NDA DERMAN BELEDİYECİLİK ÖRNEĞİ
- SÖKE SAĞLIK HİZMETLERİ TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİ
- KOÇARLI MYO KARİYER GÜNLERİ GERÇEKLEŞTİ
- Didim MYO’da Covid-19’un Turizme Etkileri Konuşuldu
- Aytepe Mesire Restaurant’ta 14 Şubat Coşkusu
- İnci Restorant'ta Sürpriz Evlilik Teklifi
- Yılmaz Tilki Nişan Gecesi
- Erzurumlular Derneği Başkanının Mutlu Günü
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- CHP İl Başkanı Hikmet SAATÇİ Açılış Konuşması
- CHP'li Vekil Erdoğan ÖZYALÇIN'ın Konuşması
- CHP li Vekil Gaye USLUER'in Konuşması
- Cem AKBUDAK Koalisyon'un Neden Kurulmadığını Anlattı
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- Vatandaş Devletten Destek BekliyorAdnan AYTAŞKIN
- Aydın Yangın Söndürme Tüpü 0544 814 84 80AydınÖzel Yangın Söndürme Tüpü 0544 814 84 80
- YÖNETİMSEL NEZAKET, LİDER KARAKTERİDİR…Kürşat KARACABEY
- Corona’nın Kişilere Göre Etki AlanıGülşah İLHAN
- KALEMİMFigen Yıldırım CİVAN
- Aydın Yaşamasını Bilene İdeal Bir ŞehirEnver ERBİL
- BOP amatörce bir bakışSeyhan KAYNARCA
- Aydınspor 1923 İyi-Kötü Yolda !Emrullah TURGUT
- Özlem ÇERÇİOĞLU İşini İyi Yapmıyorsa SoracaksınOsman ÇELİKKOL
- Sema YURTTUTANKaya GAYMALI
- O Çocukları Ayırmayalım – Hayırseverler NeredeMehmet AKSEL
- İsmet Sezgin Farkı!Cemal Aydın ÖZPOLAT
- AYDIN VE KÜÇÜK AKILLAR...Hasan BİNAY
- Su KurnazlarıSezat CİVAN
- Kadın CezaevleriHakan KURTARAN
- Aydınspor 1923 Başkanlarının Birçoğu İcattırAydın ŞENGÜL
- AYDIN'DA BURUK BİR 30 AĞUSTOSSefer SARI
- Bende Aydın Özel'de YazacağımHalil EROĞLU
- ANAYASANIN 10 MADDESİNİ TAKAN YOKAli NARİN
- MİLLİ AYDIN BANKASIMevlüt KENAR
- ÖRGÜTLENME HAKKIMIZHale Erkaçar KAVURUCU
- DAHA GÜZEL BİR YAŞAM İÇİNMuammer ÖZTÜRK
- LİSANSLI EMLAK YASASI ÜZERİNEŞuayip YEĞEN
- BÜTÜN ŞEHİR AYDINCoşkun IRMAK
- Terör de Sona Doğru muMehmet PALA
- AZAN TERÖR VE YENİ KÜRDİSTANAdem ÖZDEMİR
- ATATÜRK SOLAK MIYDI?Mustafa ÇAKIR
- MYANMAR , SOMALİ ve TÜRKİYEMehmet TÜRKİŞ
- RAMAZAN ORUCUZeki ALTIN
- Bizim ŞEHİDİMİZ, garibanın GEMİ(CİK)LERİ varŞerif Ali DEĞİRMENÇAY
- KANDAN BESLENEN BÜYÜK PATRONAlper DERELİOĞLU
- Aydının Mülki Amirinden Şaşılacak Yüksek PerformansBekir AYGÜL
- OLU GİDE BİZİM OLAN OLU GİDEGökhan ÖZAKEL
- KARARTILAN ADALETAnıl KÖSEHANCI
- AH ÖZGÜRLÜK HAY ÖZGÜRLÜKHakan DEMİR
- Fransa ve Bizim Fransızlar..Hakan IŞIKÇI
- KAYBEDEN ŞEHİRAtila Muharrem UÇMAKLIOĞLU
- Sanat DünyasıHakan Kavakdereli
- 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ YAKLAŞIRKENCihan ŞAHİN
- OSMAN PAMUKOĞLU YAZDI...Levent ÖZBOYACI
- SAMOS ve KOS adalarındakı turızmTanju TÜNAY
- İZMİRİN İŞGAL EDİLDİĞİ GÜNHalil KANARGI
- Terörün kesin Çözümüİsmet TÖR
- GELECEK 2Ahmet SAKAR
- HAYATIN İÇERİSİNDEKİ RENK MOTOSİKLETOktay TOROS
- DİYANET DUYARSIZBilgin KUŞAKSIZ
- SİYASAL UFKUMUZ NE OLMALIDIRFerda Çağlar ERKUT
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim