• Aydın19 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Aykut AYSIN : Her şeyin Azı veya Çoğu Doğru Olmazsa Zararlıdır +-
14 Aralık 2016 Çarşamba 20:36

Aykut AYSIN : Her şeyin Azı veya Çoğu Doğru Olmazsa Zararlıdır +-

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Osman ÇELİKKOL, Dilaysi Grup Kurucuları Aykut ve Dilek AYSIN ile Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi.

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Osman ÇELİKKOL, Dilaysi Grup Kurucuları Aykut ve Dilek AYSIN ile Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi.

Osman ÇELİKKOL : Kendinizden bahseder misiniz ?

Aykut AYSIN : Batı İç Ticareti Kurdum

 1955 Nisan ayında Aydında doğdum. Aydında öğrenimimi tamamladıktan sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesini ( ODTÜ ) kazandım ve bitirdim. Aynı zamanda ODTÜ’de master yaptım. Ardından Almanya Dortmund’a Doktoramı tamamladım. Daha sonra iş hayatına giriş yaptım. Türkiye’ ye geri döndükten Batı İç Ticareti kurdum.  Batı İç Ticaret Tekstil imalat ve ihracatı ile ilgili bir firma idi.

Aykut AYSIN : Doçent Ardından Profesör Oldum

Zamanla gelişti. 400 kadar müşterimiz oldu. Dış pazarda Amerika, Fransa, İtalya, Almanya ihracat yaptık. Almanya ile ortak iş yaparak orada kendi adımıza ürün imal edip ihracını gerçekleştirdik. Batı İç Ticaret halen devam ediyor fakat tekstil olarak aktif değil. Bazı zamanlarda Üniversitede çalışıp belli görevleri yaparak yurtdışında Romanya’da, bir süre Bulgaristan ve Almanya’da Doçentlik ve Profesör ünvanlarını aldık.

Aykut AYSIN : Dokuz Eylül Üniversitesi Moda İşletme Bölüm Başkanlığı Yaptım

Birkaç sene ODTÜ’de çalıştıktan sonra, senelerimde emekli olacağımı düşündüğüm sıralarda Ekonomi Üniversitesinde Öğretim Üyeliğine girdim. Burada çalışırken Dokuz Eylül Üniversitesinden Moda İşletme bölümüne bir teklif geldi. Bölüm başkanlığını kabul ettim. Şuan da emekli çiftçilik yapan bir vatandaşım. Dedelerimiz çiftçi idi. İzmir Gümüldür de narenciye üzerine çalışılıyordu. Şimdi eşim ile birlikte Çilek’e başladık. 

Osman ÇELİKKOL : İlk çiftçiliğe o zaman Gümüldür ’de başladınız ?

Aykut AYSIN : Aydın’ın İlk Bayan Eczacısı

Annem çiftçilik ile uğraşıyordu. Aynı zamanda annem Aydın’ın ilk bayan eczacısıdır. Türkan AYSIN Zafer Eczanesinin sahibiydi. Annemin bana öğrettiği şeyde söz senettir. Gümüldür ‘de annem narenciye bahçesini sıfırdan oluşturmuştu. Aynı zamanda Gümüldür Kooperatifin 1 no’lu üyesidir.

Aykut AYSIN : İnsan Emeği , Emek Değeri Yaratır

Bizde dedik eskiler çiftçilikle uğraşmış, bizde bir şeyler yapalım, kazanalım, yeni bir şeyler yapalım dedik ve Çilek üretimine geçtik. Eskiler bir şey katmış ama önemli olan insanların her zaman etrafına bir değer katmasıdır. Eşime de her zaman söylerim; İnsan emeği, emek değeri yaratır. Bu değer tekrar insanı yaratır. O yüzden bu kurumaya başlayan zeytinleri nasıl çözeriz dedik ve çözemedik. Orada olan arazideki ağaçları kesince de kanser hastalığı dendi. Tarım İl, Tarım İlçe çözemedi. Şuanda da çözülemiyor. 3 sene öncede ben ve eşim burayı sera yapalım dedik. İlk başta 5 dönüm ile başladık. 2. Sene 15-16 dönüm yaptık. 3. Sene de biz bunu birde topraksız deneyelim dedik.

Osman ÇELİKKOL : Topraksız derken, Çilek’i topraksız mı üretiyorsunuz ?

Aykut AYSIN : Kokopit

Topraksız Otomasyonlu. Toprağın yaklaşık 80 cm. üzerinde viyoller dediğimiz kanallar üzerine özel ambalaj içerisine hazırlanmış yataklara ve bunlarda toprak kullanılmıyor. Bunlara Kokopit deniyor. Kokopit’de Hindistan Cevizi Kabuğundan yapılan sıklaştırılmış bir madde. Bunlar birkaç işlemlerden geçiriliyor. İçerisindeki tuzu temizlemek için bol su ile kalsiyum nitrat ile yıkıyoruz. Kokopit suyu alınca bir süre sonra şişiyor ve doluyor. Dolan yerlerin tuz oranları ölçülerek, belli noktaya geldikten sonra dikim işlemi yapılıyor. Dikim işlemi de Çilek fidelerinin Kokopit’e yerleştirilme işlemidir.

Aykut AYSIN : 1 Sıra Yerine 3 Sıra Yapıyoruz

Topraksız Üretimi biraz daha örnekleyerek anlatmam gerekirse; bir alan düşünün. 1 sıra dikeceğimize aynı sıraya direkler yardımı ile sağ ve sola 2 kol, onunda ortasından bir kat daha çıkılarak 3. Bir kol çıkarılıyor. Yani 1 sıra yerine 3 sıra yapıyoruz.

Osman ÇELİKKOL : Normal toprağın bir kullanım süresi olmaz. Fakat siz topraksız üretimde Kokopitlerin bir kullanım süresi var değil mi ?

Dilek AYSIN : En Büyük Sorun Basit Bir Ot

3-4 yıl kadar bir kullanım süresi var. Bir maliyeti de elbette var. Şöyle düşünürsek; 15-16 dönüm araziye Çilek ektik ve en büyük sorun ot. Bildiğimiz basit bir ot. Bu yüzden işçilik maliyeti çok fazla gidiyordu. Aynı zamanda Çilek ile ilgilenecek vakti otlara ayırmak zorunda kalıyoruz. Aslında ot ile uğraşacağımız zamanda bu Çilek’i nasıl daha iyi yetiştirebilirim, nasıl daha kaliteli bir ürün alabilirim yerine burada işçi ile uğraşmak zorunda kalıyorsun. Bu zamanda sadece işçi ve ot ile zaman kaybediyorsun. Aynı zamanda bir zaman kaybı var, alan kaybı var, ürünün tazelenmesinde bir kayıp var.

Osman ÇELİKKOL :  Ürün verme zamanları farklı mı? Örneğin;Toprak 1 ayda veriyorsa Topraksız da 15 günde veriyor gibi ?

Dilek AYSIN : Daha Deneme Sürecindeyiz

Değişmiyor. Biz daha denemedeyiz. Deneyimlerden yola çıkarak, topraksızın amacı işçilik, alan vb yanında erken çıkarmaktır. Sezon öncesinde ürün almaktır. Şuanda raflarda gördüğümüz çilekleri erken üretebilmektir. Tabi bunu toprakta da yapabiliyorsunuz. Burada zamanlamayı iyi ayarlayabilmek gerekiyor. Bana göre araştırmalarıma göre topraklı ve topraksızda erkenciliğin süresi diye bir şey yok. Sadece kalite ve ürünü 2 katı daha fazla alabilme süreci var. İşçilik avantajı var. Ticari yönden de katkısı var. Sonuçta topraklı veya topraksız da zaman aynı. Nasıl birine havayı, ısıyı, yuvayı veriyorsan diğerine de aynı veriyorsun. Bunları ne kadar erken verirsen Çilek o kadar erken uyanıyor.

Dilek AYSIN :  Kalite ve Ürünü 2 Katı Daha Fazla Alma Süreci Var

Araştırmalarıma göre topraklı ve topraksızda erkenciliğin süresi diye bir şey yok. Sadece kalite ve ürünü 2 katı daha fazla alabilme süreci var. İşçilik avantajı var. Ticari yönden de katkısı var. Sonuçta topraklı veya topraksız da zaman aynı. Nasıl birine havayı, ısıyı, yuvayı veriyorsan diğerine de aynı veriyorsun. Bunları ne kadar erken verirsen Çilek o kadar erken uyanıyor. 

Aykut AYSIN :  Otomasyon Sistemi

Bazı şeyler deneme fakat kendimiz deneyerek bunu görmek daha farklı ve böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Bu sene topraksıza başladık. Otomasyon sistemimiz mevcut. Otomatik ayarlıyoruz. İlaçlar hergün 3’er dakika üst kata 3’er dakika alt kata verilecekse devamlı bu şekilde gidiyor. Bir şey vermek istediğinizde otomatik veriliyor.

Aykut AYSIN :  Her Alanda Bir Artısı Var

Diğer toprakta yetiştirilen çileğe 4 saat su veriyorsan topraksızda 3-4 dakika veriyorsun. 15 dakika bir temizleme süresi var. Tabi burada bir zaman kazanma durumuda var. Aynı zamanda bunda toplaması da çok farklı. Geçen sene bizim 22 dönüm araziden sadece toplama ve ot temizleme maliyeti çok büyük. Bir yanda da çalıştırılan işçi oturarak topluyor, tek tek topluyor, kanallardan topluyor. Fakat topraksızda rahat bir şekilde ayakta hızlı bir toplama gerçekleştirebiliyor. Çileği ezme gibi bir durum yaşanmıyor.

Aykut AYSIN :  İlk 2 Sene Maliyetini Çıkarıyorum

3 katı ürün alırken bu şekilde de maliyetlerde de çok büyük miktarda bir azalma görülüyor. Daha az maddi çıkış yaşanıyor. Bu sene deneme sürecimiz. Eğer başarılı bir şekilde istediğimizi alabilirsek hatasız yapabilirsek çok karlı fakat yatırımı da çok fazla bir maddi gereksinim gerekiyor. Diğerinde 1 olan yatırım burada 10’a çıkıyor. Bu sene benim maksimum faydayı elde ettiğim anda; 100 birim bekliyor isem 100 birim aldığımda, bu 100 birim benim, satış  fiyatlarının çok iyi olduğu zaman 2 senede maliyeti çıkarabiliyorum. Yani ilk 2 ila 2 buçuk sene ben seranın yapılış maliyetini çıkarıyorum. Bu sürecin sonunda hep kara geçiliyor.

Aykut AYSIN :  Sırası İle Devam Edeceğiz

Burayı yaparken şöyle bir şey de düşündük. Bizim burada 1 buçuk dönüm seramız var. Aşağıda biraz daha büyük olacak daha aşağısında daha da büyüğü olacak. Bizim niyetimiz bu sene ama ben bu sene değil de 1 sene sonra olarak düşünüyorum bir sonraki serayı yapmayı düşünüyoruz. Buraya bir ısıtma sistemi koyup devam etmek istiyorum.

Osman ÇELİKKOL : Isıtma sistemi Jeotermallerle yapmayı düşünüyor musunuz ?

Dilek AYSIN : Çok Büyük Sermaye Gerektiriyor

Burada Jeotermalin verdiği zararlarda var. Öncelikle bizim o sistemi yapabilmemiz için bize katkıda bulunmaları gerekiyor. Bu sistem yine çok zor bir şey. Bir de bu kadar sera için böyle bir sistemi getirmek yine çok büyük sermaye gerektiriyor. Faydası var. Burada bir kuyu açılımı yapsak ki inanıyorum yine buradan da çıkar ve şuan da kuyu açılımı durduruldu. Onun için olabilecek yapabileceğimiz yolları düşünüyoruz.

Dilek AYSIN :  Bu Sene Topraksızı Öğreniyoruz

Şimdi topraksız daha erken ürün alımını sağlayabilir ama sağlar diye bir şey söyleyemem. Topraklıda iyi bir şekilde çalışıyoruz ve topraksızdan daha önce ürün alacağız. Bu sene topraksızı öğreniyoruz. Artılarını, eksilerini, hatalarımızı, yanlışlarımızı bulup daha sistemli bir şekilde devam edeceğiz. Biz erkenciliğin ne olduğunu biliyorduk fakat erken almak için bir çalışmamız yoktu. Bu sene de deneme kararı aldık.

Osman ÇELİKKOL : Bu erkencilikte ilaç kullanımı var mı ?

Dilek AYSIN :  Hava, Ortam, Isı Erkenci Olmasını Sağlıyor

İlaç derken destek yapılıyor ama katkı maddesi olarak bir ilaç verilmiyor. Benim anladığım havanın, ortamın, ısının erkenci olmasını sağladığı ortaya koyduğudur. Isı ile erken ürünü alıyorsun sonra da ana sütünü veriyorsun sonra da büyümesi için gerekli sütü veriyorsun gibi devam eden bir durum.

Aykut AYSIN :  Ege Bölgesinde Öncülük Yapıyoruz

Bir üretici olarak bu işe başladık. Ege bölgesinde bu topraksız üretimde öncülük yapıyoruz. Ama şöyle bir durumda vardı. Sultanhisar’da Gökkale var. onlar domates yapıyorlardı. Bu sene çileğe döndüler. Domatesteki bazı kurumalardan dolayı dönüş yaptı. Alan domates için hazırlanmıştı. Danışman firmamız aynı. Problemleri var ve bizimde var.

Aykut AYSIN : Başarılı Bir Şekilde Giderse Ankara’ya Gideceğim

Ama buradaki amacım işi yaparken Aydın’da mıyım. Aydındayız. Bunları yaparken de hiçbir teşvik yok. Seraya hiçbir teşvik verilmiyor. Bu da büyük bir hata. Çiftçi için seraya yönlendirilme, Aydında çok büyük bir rahatlama oluşturur. Ama ben bunu yapıyorum ve verimini alabildiğim zaman ben bunları belgelendirip, Ankara’ya giderek, belli başlı teşvikler çıkarmak için uğraşacağım. Hiç olmazsa benden sonra bölge için artı değer oluşsun istiyorum.

Osman ÇELİKKOL : Sizler zamanla büyümeye gideceksiniz.

Aykut AYSIN : Her Çiftçi Yapamayacağı İçin Destek Gerekiyor

Fakat bu yatırımı yapmasa çok zor çiftçi için. Her çiftçi yapamaz. 1600 Metrekare yerin yatırımı aşağı yukarı 180-200 bin TL civarı tutuyor. Büyük bir rakam. Bunu çiftçi nasıl yapsın. Bunu üretecek çiftçiye baştan desteği verse veya kısmen parça parça desteklese, bu ilk yatırımı devlet finanse ederek belli bir zamana getirse çiftçiden 3-4 sene sonra geri alsa veya çiftçi buradan kazandıkça para ödese  devlet içinde geri dönüşümlü bir kredi hem çiftçi için de bir hareket arayışı olur. Bir değer oluşur.

Aykut AYSIN : Rubygen Sabrina Cinslerini Kullanıyoruz

Örneğin İzmir Gümüldür narenciye orada birden hayatı çok değiştirdi. Zengin bir bölge haline getirdi. Son zamanlarda ise bir soru işareti oldu. Neden çünkü narenciye eski önemini kaybetti. Bizde oranın bir yerli insanı olarak farklı cinsler üretmeye çalışıyoruz. Narenciye genelde Ekimde çıkar, Kasım, Aralıkta biter. Aynı şekilde bizim çilekte ektiğimiz türler aşağıdakiler ruby gen cinsi, üsttekiler ise sabrina. Birçok cinsi de kullandık. Burada sabrina güneşi daha çok istiyor, aşağıdakiler güneşi daha az istiyor.

Aykut AYSIN : Gibberellic Asit Ürünün Gelişimini Sağlıyor

Çok isteyeni yukarı az isteyeni aşağı koyduk. Toprakta yetişen çileklerimiz ruby gendir. Ruby gende iyi bir cinstir. Artık çileklerde eskisi gibi hormon denilen katkı neredeyse yok. Hormon Gh3 dediğimiz gibberellic asit denilen bir asittir. Bu asit gelişimi sağlıyor. Bu asidi çoğu meyve ve sebzede kullanırlar. Kesinlikle hiçbir zararı yoktur. Ama 1000’de 1 miligram kullanmak koşuluyla veya 2 miligram. Ama ne yapıyorlar 1000’de 5,10 kullanıyorlar. Bu sefer ürünün şekli değişiyor. Tadı gidiyor, içi boşalıyor, samana benzer bir hal alıyor, çabuk eriyor.

Aykut AYSIN : 3-4 Senedir Çilek Yemezdim

Ben 3-4 senedir çilek yemiyordum. Neden derseniz genelde saman gibi oluyordu. Şimdi kendi ürettiğimiz çilekten her zaman yiyorum. Neden; çünkü kokusu güzel, tadı güzel. Şimdi doğru yaptığımızı görüyorum. İçerisinde kullanılacak şey insan vücudu gibi. Bitkilerde de insan gibi 3 ana maddesi var. Fosfor köklenmede önemli, Azot vücudun oluşmasında önemli ve birde potasyum tane çiçek olduktan sonra tanelerin büyümesi için gerekli.

Osman ÇELİKKOL : Bunların herhangi bir zararı yok değil mi ?

Aykut AYSIN : Her Bitkide Kullanılması Gerekenler

Bunların zaten verilmesi gerekiyor. Bunlar eksik olursa zaten olmaz. Buğdayda da, pamukta da, narenciyede de, enginarda da aklınıza ne gelirse, hepsinde kullanılması gereken ana maddelerdir.

Osman ÇELİKKOL : Aşırıya kaçanlar yok mu?

Aykut AYSIN : Dozu Doğru Ayarlamak Gerekir

Bir örnek vereyim. Kalsiyum lazım. Demir lazım. Devamında Çinko lazım. Bakır lazım. Selenyum az miktarda lazım. En çok gerekenler ise amino asitler. Örneğin biz amino asit atıyoruz çileklere. Çünkü soğuktan korunması gerekiyor. Soğuktan korunması içinde vücut direncini arttıran, vücudu canlandıran bir madde. Çinko attığında yine vücut direncini arttırırsın. Ama potasyumu çok kullanırsak şekil yavaş yavaş bozulmaya başlar. Kalsiyum genelde parlaklık ve diriliğini verir. Onu fazla verirsen kabuklu bitkilerde kabuk sertleşir ve kalınlaşır. Her şeyin fazlası zararlıdır. Bunları yaparken de dozları doğru ayarlamak gerekiyor.

Osman ÇELİKKOL : Çalıştığınız bir ziraat mühendisi var mı?

Aykut AYSIN : Her şeyin Azı veya Çoğu Doğru Olmazsa Zararlıdır

Topraklıda Aydınlı Ziraat Mühendisi grubu vardır. Topraksızı Antalya’daki grup ile çalışıyoruz. Kokopitler zaten oradan geliyor. Telefonla da istişare içerisindeyiz. 4 tankımız var topraksız otomasyonda. 1. Tank su tankıdır. A, B ve asit tankıdır. Asit tankı nitrik asit bulunuyor. Nitrik asit her gün otomasyon ile çok düşük miktarda sisteme veriyor. Netice olarak kullandığımız bu maddeleri bir kısmını daha çok bir kısmını daha az kullanırsak dozu bozmuş oluruz. Doktor antibiyotik yazar derki günde 1 tane içilecek. Hasta 3 tane birden alayım da hemen iyileşeyim dediği zaman olmuyor. Kendini zehirlemekten başka bir şey yapmamış olursun. Olay bu. Bizim yaptığımız bunu en iyi şekilde üretmek. Üretirken denemek. Nerede ne hata yapıyoruz anlamaya çalışmak.

Çilek Siparişi İçin İletişim :

Dilek AYSIN : 0541 626 02 79

Devam Edecek…

Röportaj : Osman ÇELİKKOL

AydınÖzel

_dsc4515.jpg_dsc4520.jpg_dsc4527.jpg_dsc4529.jpg_dsc4531.jpg_dsc4535.jpg_dsc4537.jpg_dsc4542.jpg_dsc4550.jpg_dsc4553.jpg_dsc4557.jpg_dsc4560.jpg_dsc4563.jpg_dsc4568.jpg_dsc4571.jpg_dsc4576.jpg_dsc4580.jpg_dsc4589.jpg_dsc4597.jpg_dsc4601.jpg_dsc4614.jpg_dsc4620.jpg_dsc4627.jpgdilaysi.jpg

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 9389 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim