Buğra YÜKSEL : Bilişim İşlerine Genç Yaşlarda Başlanmıştır

Aydın Özel Başak Koleji Müdürü Nail ERGUN, Genel Koordinatör Metin AKYOL, Kurucu Temsilcisi Alp AYAYDIN ve Hackercan Temsilcisi Buğra YÜKSEL ile Kodlama Eğitimi hakkında basına bilgi verildi.

Alp AYAYDIN’ın Konuşmasından Satır Başları…

Alp AYAYDIN : Hackercan ile Çözüm Ortaklığı Anlaşması İmzaladık

Değerli basın mensupları hepiniz hoş geldiniz. Bu gün sizleri buraya davetimizin amacı Eğitimde Kodlama ve Kodlama Eğitimininin Başak Kolejindeki yeni sayfasını açmamızdan kaynaklıdır. Hackercan adlı firmamız ile bir çözüm ortaklığı anlaşması imzalamış bulunmaktayız.

Alp AYAYDIN : Kodlama Türkiye’nin Geleceği ile Alakalıdır

Bundan sonra kodlama öğretimi konusunda küçük yaşlardan başlayarak 6-9 yaş ve 9 yaş üstü olmak üzere iki yaş grubunda bizim Kodlama Öğretimi ve Programlama konusunda çözüm ortaklığı olacaklardır. Bu kodlama işi son dönemde çok fazla gündeme geliyor. Özellikle Özgür DEMİRTAŞ’ında bahsettiği üzere Türkiye’nin birebir geleceği ile alakalı bir konudur.

Alp AYAYDIN : Bir Çip İçin 100 Dolar Veriyoruz

Bu konunun içerisinde, Türkiye’nin kalkınmasındaki tek A,B ve C planıdır. Çünkü bu dakikadan sonra şuan ki ekonomik tablolara baktığımızda Cari Açık ve buna benzer Ekonomik Tablolara bakıldığında bir türlü kapatamadığımızı ve sürekli Türkiye’nin borcunun büyüdüğünü görüyoruz. Bunun nedeni çok basittir. Çünkü biz bir kutu içerisinde bir çip ya da kod için 100 Dolar verirken aynı 100 Doları bir kamyon hammadde göndererek yapıyoruz.

Alp AYAYDIN : 15-20 Yıl Sonrasını Düşünerek Bu Adımı Attık

Bu hammaddelerle 100 kamyon gönderip 100 tane bir bavul içerisindeki çipe ya da başka bir virüs programına eşit oluyor. Bu işin sonu yok ve bu yüzden biz Türkiye olarak madalyonun yazılım üreten tarafında yer almak zorundayız. Tabi ki biz bunu yaparken önce geleceği düşünerek bu günü değil bundan 15-20 sene sonrasını düşünerek bu adımı attık.

Alp AYAYDIN : Kodlama Konusunu Acilen Masaya Yatırdık

Yani bizim şuan okulumuza gelen öğrencilerimizin yetişkinlik sürecinde, yetişkinliğe adım attıkları süreçte bu hayatta kazanan olmak için neye ihtiyaçları olacağını burada araştırdık, gördük ve farklı konularda tetkikler yaptıktan sonra kodlama konusunu acilen masaya yatırmamız gerektiğine karar verdik. Bu günde Buğra arkadaşımız ve diğer arkadaşlarımızda buradalar ve bize tekrar bu platformu tanıtacaklar.

Alp AYAYDIN : Kodlama Öğrenilmesi Gereken İlk Dildir

Ben sadece çok kısa bir örnek vermek istiyorum. Bunu yakınımdakiler zaten biliyorlar. Günümüzde dil öğrenimi çok önemli bir ihtiyaç haline geldi ve bu İngilizce ’den başlayarak diğer dillere kadar uzanmaktadır. Kodlama da bir dildir ve şuandan itibaren öğrenilmesi gereken ilk dildir. Bu neden böyle? Çünkü parmak ucu büyüklüğündeki bir cihazı boynuna takarak bir İngiliz hiç Japonca bilmeden Japonya da tüm işlerini halledebiliyor. Bunun videosunu araştırırsanız internette karşınıza çıkacaktır. Bu 2015’in teknolojisiydi.

Alp AYAYDIN : Hayal Gücü ya da Bilim Kurgu Değildir

2000’den 2015’e cep telefonlarının devrimi ve bu cep telefonlarının ses algılamasından videosuna kadar teknolojinin ne kadar geliştiğini öngörürsek ve buradan geriye dönük bir değerlendirme yaparsak 15 sene sonra yani bu gün 4. Sınıf bir çocuk 25 yaşında hayata atıldığını varsayarsak bu dönemde teknoloji çok daha fazla gelişmiş olacaktır. Artık bu boyna takılan cihazdan yer altı çipine kadar uzanabilecek bir süreçtir. Bunlar artık hayal gücü ya da bilim kurgu değildir aksine bilimin realitesidir.

Alp AYAYDIN : Teknoloji Yazarlığımız Çok Kötü Durumdadır

Bu noktada biz neye ihtiyaç duyuyoruz? Bizim artık teknoloji okurluğumuzda hiçbir sıkıntı yok. Herkes son model cep telefonlarını kullanabiliyor. Ama teknoloji yazarlığımızda emekleyemeyecek kadar kötü bir noktadayız. Teknoloji yazarlığı ile birlikte bu işin hem üreten hem tüketen tarafında yer almamız gerekiyor. Devamlı tüketme ile bir yere varabilmemiz mümkün değildir.

Alp AYAYDIN : Türkiye’nin İlk Milli Kodlama Eğitimi Platformudur

Hem Milli bilinç anlamında buradaki Milli bir platformdur.  Milli ürün, Türkiye’nin ilk Milli Kodlama Eğitimi platformu olmasından dolayı bizim için çok ayrı bir öneme sahiptir. Bizler Türkiye’nin evlatları olarak aynı zaman da kendi çocuklarımızı yetiştirirken, zorunda kalırsak tabi ki de yurt dışından kaynak alacağız ama eğer biz bunu Türkiye içerisinden alabiliyor isek biz o sektörde bu atılımı da mutlaka desteklemek zorundayız. 

Alp AYAYDIN : Kodlama Eğitim ile Çocuklarımızı Geleceğin Kazananları Yapacağız

Bu proje Pamukkale Üniversitesinin Teknokentinde kurulmuş bir projedir. Konu hem ülkenin hem de çocukların içeriğidir. Son olarak bir cümle ile şunu belirtmek isterim. Biz bu Kodlama Eğitimi ile çocuklarımızı geleceğin kazananları yapmak istiyoruz

Buğra YÜKSEL’İn Konuşmasından Satır Başları…

Buğra YÜKSEL : Hackercan’a 1,5 Yıl Kafa Yorduk

Pamukkale Üniversitesi Teknikerliği yazılım şirketiyiz. Yaklaşık olarak 1,5 yıldır üzerinde kafa yorduğumuz projemiz Hackercan’dır. Biz Pamukkale Teknokentte neler yaptık? Geçtiğimiz yıllarda emniyet müdürlüklerine mobil uygulamalar geliştirdik. Bunlar ulusal kanallarda tanıtıldı. Pamukkale Üniversitesine uzaktan eğitim yazılımları yazdık ve son 2,5 yıldır da özel eğitim sektöründe bir şeyler yapma gayretindeyiz ve Hackercanı ürettik.

Buğra YÜKSEL : Beklentilerimiz Bilgisayar Başında Kod Yazan Bir Gençliktir

Bizim artık okuma noktasında bir sıkıntımız yok. Herkes iyi bir girişim kullanıcısı, herkesin bir akıllı telefonu var ve hayatının bir noktada mutlaka teknoloji var. Ama yazma noktasında ve üretme noktasında bir problemimiz var. Dünyada şuanda yok deme kendin yap diye bir akım var. Siz üretin yani indirip kullandıklarınız değil de artık bir tane de siz yapın. Akımın başlığı budur. Biz tabi Hackercanla Ülkemizde yüksek motivasyon sahibi gerçekten içi dolu gençler yetiştirmeye hedefliyoruz. Beklentilerimiz bilgisayar başında kod yazan bir gençliktir.

Buğra YÜKSEL : %100 Millileştirdik

İnsansız hava aracı heronu bilmeyen yoktur. Biz bu heronları İsrail’den satın alıyorduk. Bunların bütün donanımı, yazılımı içindeki her şey İsrail’indi.  Konsept şöyle işliyordu; heron görüntüyü aldığında koordinatları ve fotoğrafları önce İsrail’e atıyordu daha sonra bize gönderiyordu. Şimdi burada bir kaç risk var. Koordinatlar manipüle olabilir veya bir kopyası düşmana gidebilir. Evet, insansız hava aracımız var ama aslında bağımsız değiliz.  Daha sonra bayraktar projesi uygulandı ve bundan sonra da biz bu işi %100 millileştirdik. Kimin yaptığının bir önemi yok, bu ülke için güzel bir yatırım olmuştur.

Buğra YÜKSEL : Kullanıcı Durumundan Çıkıp Üretmek Zorundayız

F16’lar da ise yazılım, donanım vs. her şey Amerika’nındır. Olası bir savaş durumunda biz Amerika’nın uçaklarını vuramıyoruz. Çünkü kendisini bu sisteme dost uçak olarak tanımlamıştır. Biz de bunu ASELSAN ile birlikte millileştirdik. İşin güvenlik tarafından bakıldığında bizim millileştirme ihtiyacımız var. Biz artık bunları üretmek zorundayız. Artık kullanıcı durumundan çıkıp üretmek zorundayız. Yani bu tank, helikopter ve savaş uçağı gibi her şey olabilir. 

Buğra YÜKSEL : Paranın Kaynağı Bilişim Şirketleridir

Bu işin güvenlik kısmını bir kenara bırakacak olursak bir de ekonomi kısmı var. Dün Trump Pentagon’a 54 Milyar Dolar bütçe ayırdığını söyledi.  Demek ki orada bir para var ki aktarılabiliyor. Bu paranın kaynağı da Google, Microsoft, Apple yani bilişim şirketleridir. Danimarka Dünyanın en büyük bilişim şirketlerine Büyükelçi atayacağını söyledi. Çünkü G-20 ekonomi zirvesine katılan ülkeler kadar bu bilişim şirketlerinin bütçesi var.

Buğra YÜKSEL : Nest’in Patent Değeri 3,2 Milyar Dolardır

Akıllı bir termostat olan Nest’in patentini 2014 yılında Google satın aldı. Bu akıllı termostatın patent değeri 3,2 Milyar Dolardır. Bizim göz bebeğimiz Türk Hava Yollarının patent değeri 3,4 Milyar Dolardır. Yani lütfen yanlış anlaşılmasın sadece bir kıyaslama yapıyorum. Bir akıllı termostatı 20 kişi, 50 kişi üretiyor ve geçmişi de 3-5 yıl anca olan bu termostatın patenti 3,2 Milyar Dolar edebiliyor.

Buğra YÜKSEL : Whatsapp’ı 13 Kişilik Bir Ekip Kurmuştur

Wahtsapp şu anda Facebook’undur. Whatsapp’ı normalde 13 kişilik bir ekip kurmuştur ve Facebook Whatsapp’ı 18 Milyar Dolara satın almıştır. Bir sunumda görmüştüm;  Tüpraş Turkcell, Yapı Kredi bunların totali bir tane Whatsapp edemiyor.

 Buğra YÜKSEL : Kodlama Eğitimleri Vereceğiz

Apple’ın kurucusu Steve JOPS, ‘’bu ülkedeki herkesin bilgisayar programlamayı öğrenmesi gerek çünkü insana düşünmeyi öğretir.’’ Diyor. Biz burada kodlama ve elektronik gibi eğitimleri vereceğiz. Başak Kolejindeki 1000 tane öğrencinin hepsi de mühendis olacak diye bir şey yoktur. İyi bir Avukat ama teknolojiyi bilen bir Avukat, Doktor ise teknolojiyi bilen bir Doktor yani burada hayatı programlamayı öğrenecekler.

Buğra YÜKSEL : Bilişim İşlerine Genç Yaşlarda Başlanmıştır

Microsoft’un CEO’su ve Dünyanın en zengin insanı Bill GATES, Microsoft’u çizgi oyunları sonrasında oluşturmuştur. Facebook’un kurucusu ben bunu kız kardeşimi eğlendirmek için yapmıştım diyor. Yani bunlar Amerika’da bu işlere genç yaşlarda başlayan insanlardan bazılarıdır.

Haber/ Fotoğraf : Mehmet ŞİMŞEK