CHP Aydın İl Başkanı Hikmet SAATÇİ İle Röportaj +

Mart 2015'te AydınÖzel Gazetesinde Yayımlanan Röportajdır...

AydınÖzel Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Adnan AYTAŞKIN; CHP Aydın İl Başkanı Hikmet SAATÇİ İle Çok Özel Röportaj gerçekleştirdi.

Adnan AYTAŞKIN :

Başkanım öncelikle nerelisiniz nerde doğdunuz hangi eğitimleri aldınız anlatır mısınız?

Hikmet SAATÇİ : Bizde Babadan Gelme Siyaset Gıdası Var

Ben 1957 Denizli Acıpayam doğumluyum, Anne kucağında iken Aydın Bozdoğan'a göç etmişiz. Doğum Denizli olsa da Aydınlıyım. Aydın olarak geçiyor sadece doğumum Denizli. Genelde Bozdoğanda büyüdüm. Dışarıya pek çıkmadım. Orada uzun süre esnaflık yaptım. Daha sonra esnaf Bağkur'undan emekli oldum. Fakat babadan gelme bir siyaset gıdası vardı bizde. Babam Bozdoğan'da 21 yıl CHP İlçe Başkanlığını yapmıştı. Tabi babamdan sonra 13 yıldan sonra ailede bir ara oldu yaklaşık 8-9 yıl.

Hikmet SAATÇİ : 2010'da da İl Başkan Adaylığı Denemesi Yaşamıştım

Ben siyaseti hiçbir zaman bırakmamıştım. SHP yönetimlerindeydim. Fakat 1989'da arkadaşlar bu işin benim tarafımdan daha iyi yapılacağını söyledi ve 1989'da SHP'nin ilçe başkanlığına geldim. Bilfiil 89'dan bu yana ilçe başkanlığını Bozdoğanda yürütmekteyim. 2010 yılında il başkanlığı adaylığı denemesi yaşadım. Üç adaylı bir sisteme gidilmişti il başkanlığında, az bir oyla kaybettim. Partililerimiz Bozdoğandan gelip il başkanlığını yapmanın kolay olmayacağı düşüncesiyle o günün şartlarında bize teveccüh göstermediler. Ama bugün gösterdiler, sağolsunlar, hepsi desteklediler.

Hikmet SAATÇİ : Siyasette Çok Zikzak Çizen İnsanlardan Değilim

Siyasi hayatımda çok zikzak çizen insanlardan değilim. Gerçekten siyasetin içerisinde çok zikzak çizileceği insanlara yalan söylenecek bir siyasi politika olmamalı ben bunu özellikle dikkat ediyorum ki 1980'den bu yana ilçe başkanlığı sonucunda eğer bu il başkanlığına gelebiliyorsam bunların hep aynısı olduğunu düşünüyorum. Sadece bende, siyasetimde ilçe başkanlığımdan bir ara kesinti yaşadım. O da şu 2004 yılında genel merkez tarafından bir görevden alınma yaşadım. Ama ilk ilçe kongresinde aday olmadım. Daha sonraki kongresinde aday olarak ilçe başkanlığına geldim. 3 yıllık bir ara var. Genel merkeze ters düşmemden dolayı görevden alındım. Onu da siyasetimde işte bu gün gördüğünüz gibi elimden geldiğince hatta daha fazlasıyla CHP İl Başkanlığı makamında hizmet etmek azmiyle geldim. Bunu elimden geldiğince değil, elimden daha fazla ne kadar gelebilir diye düşünerek fazlasıyla da siyaset hayatıyla uğraşıyorum.

Adnan AYTAŞKIN : Başkanım genelde siyasi kadroları belediye yada milletvekilliği için kullanırlar, siz belediyelerde meclis üyeliği, milletvekili adaylığı hep siyasi örgüt içi işi yapmışsınız, yani aday olmadınız mı?

Hikmet SAATÇİ : Ben İnsanların 2-3 İşi Birden Yapmasına Karşıyım

Ben Bozdoğan ilçe başkanlığı SHP döneminde bir dönem SHP döneminde belediye meclis üyesi oldum. O zaman da ilçe başkanıydım. Ama şunu gördüm. Eğer bu parti içerisindeki sizin söylediğiniz anlamda işte belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği herkes bir yerde görev alırsa daha başarılı olacağına inandığım için hiç bir zaman öyle yerlerde görev almadım, görevi arkadaşlarımıza hak edenlere verdik biz onların başında bir ilçe başkanı olarak bir parti büyükleri olarak yardımcı olma yolunda gittik. Ben bir insanın iki üç işi birden yapmasına karşıyım. Benim böyle bir niyetim yok, ben partimin ilçe başkanı olarak, burada da il başkanı olarak partimin büyük bir azmiyle çalışıyorum, kesinlikle böyle yerlerde görev alma niyetim yok, olmayacak da.

Adnan AYTAŞKIN : Siz de dediniz ya başkanım bu Bozdoğan'da yaşadığım için zamanında gerekli desteği alamamıştınız. Şu an tamamen Aydın'da mı yaşıyorsunuz, Bozdoğan' a gidip geliyor musunuz? Hem orada hem burada eviniz var herhalde.

Hikmet SAATÇİ : Aydın'a Kızıma Ev Arkadaşı Olarak Geldim

12 Ekimde yaptığımız il kongresinden sonra zaten benim burada bir evim vardı. Kızım yalnız Aydın'da oturuyordu. Ben Bozdoğan'a gidip gelmiyorum. Çünkü her gün Bozdoğan'a gelip gitmek hem yorucu olur, hem maddi hem manevi baya bir yıkıntı olur ki, gitmiyorum. Kızımın evinde ona ev arkadaşı olarak geldim. Kızımla beraber kalıyoruz. Eşim yine Bozdoğan'da. O geliyor hafta sonları yanıma, çünkü hanımı getiremezdim, hanım ne yazık ki torun bakıyor. O gelemiyor. Bazen ben gidebiliyorum, bazen o geliyor. Aile hafta sonları veya onbeş günde bir buluşabiliyor. Diğer gibi benim evim burada. Ben o zaman 2010'da da söylemiştim, ben kesinlikle Aydın'da kalacağım demiştim. Tabii insanlar acaba bugün içinde mi söylüyor da sonra ne olur diye düşünmüşlerdir. İşte bugünde görüyorlar ki benim evim Aydın'da, burada kalıyorum ve il başkanlığı sonrasında da Aydın'da kalacağımı tahmin ediyorum, dönmeyeceğim sanıyorum Bozdoğan'a.

Adnan AYTAŞKIN : 18+1 19 tane milletvekili aday adayınız var. Bir tanesi kontenjan. Kontenjana nasıl bakıyorsunuz?

Hikmet SAATÇİ : Kontenjan Keşke Olmasaydı

Demokratik bir sistemde kontenjana nasıl bakıyorum, keşke olmasaydı. Ama şunu da söyleyebilirim. 2011'de de bir kontenjanımız vardı bizim milletvekilimiz Metin Lütfi BAYDAR. Bugün de biz Bülent TEZCAN'ın geleceğini biliyoruz, bunda bir sorun yok. Biz genel başkanımıza şunu söylemiştik, 17 ilçe başkanımızla ziyaret ettiğimizde bundan bir buçuk ay önce, 2011 yılında kontenjan geldiğinde BAYDAR, örgütünün bunun sıkıntısını zor attığını, yapılacak olan 2015 seçimlerinde de kontenjansız bir ön seçim talebinde bulunduk genel başkanımıza örgüt olarak. Ama tabii şunu da söyledik, eğer kontenjan olacaksa, örgüt kontenjan vereceğiniz kişiyi tanısın, atayacağınız kişi de örgütleri tanısın. Örgütlerin de tanımadığı bir kişi getirdiğinizde gerçekten örgüt bazında bir sıkıntı yaşıyoruz. Onun için Bülent beyin biraz daha iyi bakabileceğini düşünüyorum. Çünkü örgütler onu tanıyor, o örgütünü tanıyor. O anlamda bir sıkıntı yok, onun için Bülent Beyden çok büyük bir tepki yok. Ama dışarıdan tanımadığınız biri olsaydı Aydın'da gerçekten bu büyük sıkıntıydı bizim için.  Bülent TEZCAN'dan çok büyük sıkıntı olacağını zannetmiyorum. Zaten şu ana kadar bize yansıyan bir sıkıntı yok.

Adnan AYTAŞKIN : Geçen dönemde 30'un üzerinde aday adayınız vardı. Bu sefer 18 aday adayı. Neden azaldı? AK Parti'nin çok fazla arttı.

Hikmet SAATÇİ : AKP'nin bir çok Adayı Üst Gruba Çıkmak İçin Aday Oluyor

Evet bizde aday sayısında azalma var. AKP'de de artma var. Burada nedir AKP'ye baktığınızda aday adaylarının çoğunluğu kamuda çalışan insanlar. Hala 2015'de AKP'nin iktidara gelebilecek olduğuyla, orada aday adaylığı yapıyorlar. Aday adaylığında çalışmakta olduğu yerde bir üst gruba çıkmanın hesaplarını yaparak, seçilmek içinde değil bunlar. Bunun yatırımını yapıyorlar. Onun aday adayları bol. Ama  yanılıyorlar. 2015'de AKP iktidar olmayacak, bunu sokakta gittiğiniz yerlerde yaşıyorsunuz, olmayacak orada yanılıyor arkadaşlarımız.

Hikmet SAATÇİ : Bu Ekonomik Şartlarda Aday Olmakta Zor

CHP'de geçen dönem 37 aday adayımız vardı. Bugün 18 aday adayımız var. Bu nedir?  Ülkenin ekonomik şartlarını bir göz önünde bulunduralım öncelikle. Bir aday adayı ön seçime giriyorsa, işte bugün 18 aday adayımız sokaklarda, meydanlarda dolaşıyor 29 marttaki ön seçim için. Onların harcadığı emek, para... Kolay değildir aday adayı olmak, çünkü ülkemizde ekonomi gerçekten çok kötü. Her bir bireyi etkiledi bu ekonomi. Nasıl aday adayı olmak kolay mı ki?  Çünkü örgütlerimiz seçime girecek aday adaylarından yardım isterler. Bunları karşılayabilmek kolay mı?  Onun için aday adaylığı tamamen ekonomiye dayalı.  İşte siyaset gerçekten günümüzde pahalı bir şey olmaya başladı ki hiç istemediğimiz bir şey. Halkımız kendisini temsil edecek kişilerin tarladan fabrikadan sokaktan gelsin, parası olsun ister ama günümüzde malesef bu değil.

Hikmet SAATÇİ : 7 Haziranda İktidara Geleceğiz

Bizim aday adaylarımız halkı için mücadele edecek AKP gibi değil. Çünkü biz iktidara geleceğiz. İnanıyorum ben 7 Haziran'da iktidar geleceğimizi. O zaman bizim aday adaylarımız daha kıymetli olacak. O zaman AKP'den müracaat edenler de bir yere gelmenin hesabında değil kendi yerlerinde  daha rahat çalışmanın hesabını yapacaklar. Çünkü normali de bu. Kamuda çalışan insan işini yapsın, görevini yapsın ha bir de vatani görevini yapsın başka bir şey istemeyiz. Kimse hesap yapmasın hesaplar bozulur.

Adnan AYTAŞKIN :  Başkanım  Aydın'da  belediyeler olarak iktidardasınız. Büyükşehir ve normal belediyeler.  Bu gücü hissedebiliyor musunuz CHP İl Başkanlığı ve örgütler olarak?

Hikmet SAATÇİ : Aydında Biz Yerelde İktidarız

Belediyelerde, biz yerelde iktidarız Aydın'da. En fazla belediye başkanlıkları bizde en önemlisi de bunların başı olan Aydın Büyükşehir Belediyesi CHP'de. E tabii ki bunun avantajları bunun faydaları var. Biz örgüt olarak belediye başkanlarımızı ve Büyükşehir belediye başkanımızı bize verdiği destekten dolayı kendilerini kutluyoruz, teşekkür ediyoruz. Tabi ki örgütler belediye başkanı ve büyükşehir belediye başkanı ile uyum içinde çalışıyorlar. Bundan mutluluktan başka ne duyabiliriz ki biz örgüt olarak? Kendilerini her mezrada destekliyoruz, onlar da bizi destekliyorlar.

Adnan AYTAŞKIN :  Bozdoğan'lı olduğunuz için soruyorum. Bozdoğan belediye başkanımız hakkında bir kaç cümle alabilir miyiz Tümer APAYDIN hakkında? 3. dönemi sanırım.

Hikmet SAATÇİ : Tümer Başkan Benim Kardeşim Gibidir

Tümer beyin siyasi hayatı  benim ilçe başkanlığımla beraber başladı ben ilçe başkanı o ilçe sekreteri idi. Uzun dönem mücadelemizi beraber verdik abi kardeş. Benim belediye başkanımdan öte kardeşimdir o. Kardeşim olarak bilirim.O da beni abi olarak bilir, öyle götürdük bu işi abi kardeş çerçevesi içinde siyasetimizi hiç önümüze getirmedik. Ve bunun sonucunda örgütlerde birlik oluyorsa işte 3. dönemi nasıl kazandıysak bu birlik ve beraberlikle Sayın Tümer APAYDIN 1989'da benimle beraber örgütüne girdi, biz abi kardeş olarak götürdük. 3. dönemi kazanmanın en büyük eserlerinden biri budur. Birlik ve baraberliktir...  Keşke her belediye başkanımız her örgütümüz böyle anlaşabilse ve bunun da böyle olduğuna inanıyorum.

Adnan AYTAŞKIN :  Başkanım bizim gazete olarak da bir takip ettiğimiz birşey var Aydın'da Çıldır Havalimanı açılsın diye böyle  STK'ları biraraya getirmek için bizim kendi gazete olarak kendimiz gazetemizde reklam da veriyoruz, bir çalışmamız var. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Aydın'da Havalimanı olması gerekir mi?

Hikmet SAATÇİ : Aydın Havalimanı'nı Hak Ediyor

Tabii Aydın da artık bir Büyükşehir oldu. Aydın'da Havaalanının olmasından tabii ki mutluluk duyarız. Ve olmalıdır da.. Aydın bunu hak ediyor. Aydın her ilçesinde büyüyen gelişen bir il. Burada Havaalanının olması bizi ekonomik olarak da kalkındırır. Herşeyden önce ekonomi. Çünkü biz turizmin odağındayız. Bize çok faydalı olur çok yararlı olur. Keşke hükümet bunu görebilse.. Görmesini de talep ederiz. Yani bu havaalanı burada olmalı. Bir ilde Havaalanı demek onun ekonomisinin canlanması demek. İnsanlara aş iş demek. Onun için tabi ki istiyoruz. Gazetenizin verdiği destek için de teşekkür ederim.

Adnan AYTAŞKIN :  26 Büyükşehir arasındayız sanırım.Ama 50 küsur Havalimanı arasına giremiyoruz ülkemizde garip değil mi? Aydın neden alamıyor bu desteği? 

Hikmet SAATÇİ : Aydın'ın Mallarını Vermeyen Hükümet Havaalanını Nasıl Getirir

Bu desteği niçin alamıyor? Desteği nasıl alacak. Şimdi şöyle söyleyeyim. Aydın'ın malları Aydın'da kalsın diye mücadele ediyoruz biliyorsunuz 30 marttan bu yana. Hükümet Aydın'da CHP'li Büyükşehir belediye ve Aydın'da CHP'nin birinci parti olmasından kaynaklanan sanki buradaki malları bırakın yapmayı elinizden alıyor. Denizli bunun canlı örneği Denizli % 90 küsur veriyor, biz % 5 ini alamıyoruz. Hükümet buraya vermiyor. Ama sağolsun bu anlamda büyükşehir belediyemiz  ve diğer belediye başkanlarımız bunu hissettirmemeye uğraşıyorlar. Ama şunu bilsinler bu verilen mallar CHP'lilerin değil tüm Aydın'da yaşayan AKP'nin CHP'nin MHP'nin ve diğer partililerin yaşayanların da haklarıdır. Burada sadece CHP'liler değil diğer partiye oy vermiş insanların da sahip çıkması gerekir. Ve örgütlerin de sahip çıkması gerekir. Bizler diğer partilerle beraber Aydın'da yaşıyoruz. Aydın'ın malı Aydın'a gelmeli. Bunu vermiyorken havaalanını nasıl getirir bu ülke bilmiyorum ama biz istemekten usanmayacağız. Biz isteyeceğiz hep.

Adnan AYTAŞKIN :  Başkanım sizin kamuoyuna bizim gazetemiz aracılığıyla iletmek istedikleriniz?

Hikmet SAATÇİ : 7 Haziran Türkiye'nin Geleceğinin Oylanacağı Bir Seçimdir

Aydın kamuoyuna şunu söylemek istiyorum CHP Aydın İl Başkanı olarak önümüzde 7 haziranda bir genel seçim var.  Bu bir milletvekilliği seçimi değildir. Bu Türkiyenin geleceğinin oylanacağı bir seçimdir. Sistemin değişeceği bir seçimdir.  Nasıl olsa Ahmet Mehmet milletvekili olacaktır. Ama şunu bilsinler. Bu seçim herkes sandığa gitmeli, umursamazlık yapmamalı, biz bu seçimde tüm halkımızı sandığa davet ediyoruz. Oylarını CHP'ye vermesini istiyoruz. Biz iktidar olmalıyız ki halkımız feraha gelsin. Biz başka birşey istemiyoruz.  Halkımızın refahı için çalışıyoruz. Ve şuna da inanıyorum CHP 7 haziranda iktidar olacaktır.

Adnan AYTAŞKIN :  HDP'nin BDP'nin barajı geçmez geçer o konuda ne düşünüyorsunuz hani ülke karışacak diye birşeyler var ya kimisi diyor ki geçemezse bağımsızlığını ilan etmeye kalkacaklar, geçerse zor günler bekliyor ülkeyi o açıdan..

Hikmet SAATÇİ : Her Parti Aldığı Oy Oranında Temsil Edilsin

Keşke hükümet de bunu görebilse, hükümet görebilse.. Türkiye demokrasiyle idare ediliyorsa kuran tüm partiler seçime girip aldıkları oy oranında temsil edilmezler. Evet BDP girdi seçime aşamazsa ne olur? Dünyada şunu derler kürtler meclisten kovuldu derler. Bunu dünyaya malzeme olarak vermektense, bizim genel merkezimiz ve bizde örgütler olarak diyoruz ki bunu yapmayalım gelin ülke barajını makul bir seviyeye çıkaralım %3lere %5 lere çekelim. Her kurulan siyasi parti aldığı oy oranında temsil edilsin. Eğer açmazsa gerçekten söylediğiniz gibi ne olur bilmiyorum. İşte o zaman Türkiye'nin geleceğinden şüphe duyarım. Hiç istemediğimiz bir şey. Biz doğuda, güneydoğuda yaşayan insanlarımızla kardeş kardeşe olmalıyız. Açılım açılım diyoruz ama açılım nasıl yapacağız önce barajı düşürmeliyiz. Açılımın ana maddesi yüzde 10 olan barajı %3 lere %5 lere düşürmeliyiz. İşte o zaman açılım olur. İşte o zaman kardeşçe yaşamayı bilir. Böyle olmaz. Burada en güzel şey ülke barajının düşürülerek, diğer katılan partilerin de barajı aşmasıdır. Demokratik sistem budur diyorum ben bu konuda.

Adnan AYTAŞKIN :   Son olarak bir de dediniz ya kontenjan aday konusunda Aydın,dan olduğu zaman teşkilatların tanıdığı kişi olduğu zaman teşkilat sorun çıkarmaz çıkarmadı da Aydın'da Bülent beye. Tayfun TALİPOĞLU da Aydın'dan aday adayı oldu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Aydın'la bir bağlantısı yok ama açıkladığı en demokratik şehrin Aydın olduğu için diyor kendileri.

Hikmet SAATÇİ : 18 tane Aday Adayından Bir Tanesidir

Tayfun TALİPOĞLU medyadan görsel medya aracılığı vasıtasıyla takip ettiğimiz güçlü bir isim. Tabii ki her vatandaşın bir yerlerden aday adayı olması gayet normaldir. Daha önceden de zaten zaman zaman sayın Tayfun TALİPOĞLU Aydın'da bulunuyordu. Geliyordu, programlarını yapıyordu burada. E gördüğü de söyleminde bulunduğu gibi gerçekten demokratik bir ilde. Onun için şunu söyleyebilirim. Gelmiş Aydın'da aday adayı olmuş. Ön seçime girmiş. Kontenjan adaylığına müracaat etmemiş. Ben bu örgütün içinde olmak istiyorum demiş. Ben kendisine saygı duyuyorum. Bu 18 tane aday adayından bir tanesidir. Ben buna saygı duyarım. Aydın'a gelip de böyle bir kişinin aday olması doğrusunu isterseniz sevinirim de yani. Bunda bir sorun yok.

Adnan AYTAŞKIN :  

Teşekkür ediyorum.

Hikmet SAATÇİ : Ben teşekkür ediyorum. Sağolun