Ensar Turgut TEKİN : O Günden Bugüne Bu Mezar Ziyaret Ediliyor +-
AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Sedat ÜNLÜ Emekli Öğretmen, Yazar,Şair ve Araştırmacı Ensar Turgut TEKİN İle Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi
Emekli Öğretmen, Yazar,Şair ve Araştırmacı Ensar Turgut Tekin Röportajı
Sedat ÜNLÜ: Turgut Bey sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Ensar Turgut TEKİN : Milli Eğitim Bakanlığı’nda 29 Yıl Görev Aldım
10 Aralık 1945’te Ardahan’ın Posof ilçesinde doğdum. İlk ve ortaöğretimi kendi memleketimde okudum. Daha sonra öğretmen okulunu bitirdim ve Eskişehir’de eğitim fakültesinden Matematik öğretmeni olarak mezun olarak göreve başladım. Eğitim fakültesinden sonra ilk görev yerim Tunceli oldu. Tunceli’de bir yıl görev yaptıktan sonra Erzincan okuma yazma okulu eğitim şefliğinde görev aldım. Askerliğimi yine bu görevde tamamladım. Milli Eğitim Bakanlığı’nda 29 yıl görev yaptıktan sonra 15 Ağustos 1993 yılında emekli oldum.
Ensar Turgut TEKİN : Yazın Hayatına Lise Yıllarında Başladım
Yazın hayatına lise yıllarında başladım. o yıllarda okul gazetesini çıkarıyorduk.okul gazetesinde yazılarım yayınlandı. Daha sonra o yıllarda Varlık Dergisi’nde yazılarım yayınlanmaya başladı. Ve şiir, araştırma, inceleme ve mesleki yazılarım, Yeşil Eğin, Kazankaya, Özerzincan, Birlik, Söke Halk, Yeni Söke, Gerçek, Aydın Şafak ve Mücadele gibi birçok dergi ve gazetede yayınlandı.
Sedat ÜNLÜ : Önceki yıllarda yayımlanan ve oldukça dikkat çeken 100. Yılında Sarıkamış Harekatı ve Ötesi ile Çanakkale Zaferini Anıyoruz adlı iki eseriniz oldu? Bize bu kitaplar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ensar Turgut TEKİN : Bu Çalışmalar Dolayısı İle Çok Bahtiyarım
Yurdumumuzun 1. Dünya Savaşı’nda en büyük cephelerinde vermiş olduğumuz şehitlerimizin anılarını yaşatmak ve canlandırmak amacıyla 20 yıllık bir çalışmam oldu. Bu yirmi yıllık çalışmadan bu iki kitap ortaya çıktı. Birincisi 1915 yılında başlayan Sarıkamış Harekatı ve Ötesi, ikincisi ise Çanakkale Zaferini Anıyoruz. Bunların ikisini de bu savaşların 100. Yıldönümü vesilesiyle kitap haline getirdim. Kitaplarım Kültür Bakanlığı tarafından beğenilerek satın alındı. Ve Türkiye’nin bütün kitaplık ve kütüphanlerine dağıtımı yapıldı. Bunun için çok bahtiyarım. Bu iki ayrı büyük savaşın ve bu savaşlarda verdiğimiz şehitlerimizin iki ayrı kitapta derlenip toparlanması beni bahtiyar etti.
Sedat ÜNLÜ : Sizin Aydın’ın turizm kaynaklarına yönelik de çalışmalarınız oldu. Bu minvaldeki çalışmalarınızı da anlatır mısınız?
Ensar Turgut TEKİN : Efes Antik Kenti’ni Tanıtan Çalışmalarda Yer Aldım
Aydın’ın turizm kaynaklarına yönelik tarihi araştırmalarım oldu. Bunlar Söke’de yayınlanan gazetelerde ve İyonya Dergisi’nde yayınlandı. Özellikle İyon kültürünün bugünkü turizm için etki yaratan kaynakları üzerinde çalıştım. Kuşadası’nın ve Türkiye’nin dinamik bir kültür merkezi olan Efes Antik Kenti’ni tanıtan çalışmalarım oldu. Ve bununla ilgili televizyon programları yaptık. Bir Yunan televizyonu ile birlikte bundan yaklaşık 20 yıl önce Efes’in dünyaya tanıtımını sağlayan programlar yaptık. Uydu yayınlarının olmadığı o zamanlarda bunu başardık.
Ensar Turgut TEKİN : Girit’te Yaşlı İnsanlar“Biz Anadolu’luyduk” Diyorlardı
Türk Yunan işbirliği çalışmalarında Akyeni Köy Belediye Başkanı’nın Girit’e yapmış olduğu gezide görev aldım. Orada Girit’teki geçmişten kalan hatıralarımızı, anılarımızı dile getiren 5 bölümlük Girit Gezisinin Öyküsü adlı bir televizyon programı yaptık.O zaman Türkiye’de bu yayınlandı. Şimdi biliyorsunuz Yunanistan’a mübadelede gönderdiğimiz rumlar vardı. O geziler esnasında şahit oldum. Rumlar aslında yunanlı olmadıklarını o zaman kendileri ağlayarak söylüyorlardı. Girit’te yaşlılar bize sarılıp ağlıyorlardı. “Biz Anadolu’luyduk Karya’lıydık, bizi neden buralara gönderdiler, biz anlamadığımız, tanımadığımız insanların içinde burada rezil olduk, Türklerle, Müslümanlarla daha iyiydik” diyorlardı. Bunlara tanıklık ettik.Söke’nin tarihi ve coğrafyası ile ilgili çalışmalarım oldu. Şimdi bunlar dosyalar halinde, kitap olmaya hazır.
Sedat ÜNLÜ : Hemen az ilerimizde Söke’nin manevi değerlerinden biri kabul edilen Kavas Dede’nin türbesi var. Bu türbe belediye tarafından restore edildikten sonra Kavas Dede’nin biyografisini siz yazdınız. Bu yerin hikayesini anlatır mısınız?
Ensar Turgut TEKİN :Söke’de Bir Kavas Dedemiz Var
Evet Söke’de bir Kavas Dedemiz var. Kavas Dede keramet ehli büyük bir zattır. Şimdi bu Hacı Kazımoğlu İlkokulu’nun yeri ve burası da daha önceleri buğday pazarıymış, mezarlıkmış. Buraya Ağalar Mezarlığı deniyormuş. Söke’nin en eski mezarlığı imiş. 1946’da yeni bir kanun çıkmış. Bu kanuna göre şehir içindeki mezarlıklar kaldırılacak ve şehir dışında uygun görülen bir yerde asri mezarlıklar halinde düzenlenecek.
Ensar Turgut TEKİN : 1946’da Ağalar Mezarlığını Sökmeye Başlıyorlar
O zamanlar bizim Söke’de de belediye başkanı bu çalışmayı yapıyor. Çimento Fabrikası’nın yanındaki asri mezarlığı ayırıyorlar. Ve bu ağalar mezarlığını sökmeye başlıyorlar. Bir bölümü burada eski Söke müsellimleri( bugünkü adıyla kaymakam) olan İlyas Ağalara ait mezarlıkları Aydın Vakıflar Müdürlüğü götürüyor. Kocagözler’in mezarlığını ise Kocagözler kendileri kaldırarak -şimdiki Bağarası-Akçakonak arasında yolun solunda Kisir’e giderken- oraya taşıyorlar. Sonra yine Söke’nin zenginlerinden Hacı Kazımoğulları’nın mezarlıkları da hemen onun karşısında, onlar da oraya taşımışlar. Bu kişiler orada kendi arazileri olduğu için aile mezarlığı olarak oraya taşınmış.
Ensar Turgut TEKİN : “Biz Bu Mezarı Sökemiyoruz” Demişler
O zaman bu mezarlıklar sökülürken İbrahim oğlu Kavas Efendi varmış. Sıra onun mezarına gelince yıkamıyorlar. Orda çalışanların kazma vurdukça elleri ayakları titremeye başlamış. Kazmaları kırılmış, sapları kırılmış, kendileri de korkmaya başlamışlar. Biz bu mezarı sökemiyoruz demişler. O zamanki belediye başkanına gidip biz bu mezarı kaldıramıyoruz, ne yapalım diyorlar. O zaman burada karayollarında çalışan bir dozer varmış. Onu getirip onunla sökmeye çalışmışlar. Dozer buraya gelip çalışmaya başlayınca dozer de kırılmaya başlıyor, kepçesi yamulmaya başlıyor.
Ensar Turgut TEKİN : O Günden Bugüne Bu Mezar Ziyaret Ediliyor
Bu hadise üzerine korkuları daha da artıyor. Kaymakama gidiyorlar, belediye başkanı, müftü de geliyor. Ne yapacaklarını konuşuyorlar. Heralde bu mübarek bir zattır, keramet ehlidir, burayı kazalım bir bina yapalım diyorlar.Bir gün önce kazılan yerin ertesi gün geldiklerinde tekrar toprakla dolduğunu görüyorlar. Bu sefer gündüz öğleye kadar kazdıklarını, öğleden sonra betonlamışlar. Ondan sonra binayı yapmışlar. Yaşlıların, görenlerin anlattıklarına göre mezarı o şekilde yapmışlar. O günden bugüne kadar bu mezar ziyaret ediliyor.
Devam Edecek...
Röportaj : Sedat ÜNLÜ
- Aytepe Mesire Restaurant’ta 14 Şubat Coşkusu
- İnci Restorant'ta Sürpriz Evlilik Teklifi
- Yılmaz Tilki Nişan Gecesi
- Erzurumlular Derneği Başkanının Mutlu Günü
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- CHP İl Başkanı Hikmet SAATÇİ Açılış Konuşması
- CHP'li Vekil Erdoğan ÖZYALÇIN'ın Konuşması
- CHP li Vekil Gaye USLUER'in Konuşması
- Cem AKBUDAK Koalisyon'un Neden Kurulmadığını Anlattı
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim