Fatih BEYAZOĞLU : Beden Eğitimi Öğretmeni Olmama Etken Eski Güreşçi Olmamdır +-
AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Sedat ÜNLÜ Söke Enfa Okulu Kurucularından Fatih BEYAZOĞLU İle Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi
Sedat ÜNLÜ : Fatih Bey öncelikle kendinizden bahseder misiniz?
Fatih BEYAZOĞLU : 2004’ten Sonra Öğretmenliğe Başladım
Ben 1979 Söke doğumluyum. Sadullah Kuşada İlkokulu’nu tamamladım. Ortaokulu Ticaret Lisesi’nde okudum. Üniversiteyi de Adnan Menderes Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Meslek Yüksekoklulu’nda bitirdim. Bitirdikten sonra askere gittim ve 2004’ten sonra köy okullarında öğretmenlik yapmaya başladım. Bu yıl içinde de Allah nasip etti. Buradaki birikimimizi, tecrübemizi , Söke halkından edindiğimiz geri bildirimlere göre biz de eğitim sektörüne girmeye karar verdik. Eğitime bizim de bir katkımız olsun istedik.
Sedat ÜNLÜ : Bize biraz okulunuzu anlatır mısınız?
Fatih BEYAZOĞLU : Sınıflarda Öğrenci Sayımızı 16 Kişi İle Sınırladık
Bu yıl ilk eğitim-öğretim yılını geçiriyoruz. Bizim şu anda 150 tane öğrencimiz var. Burada ana sınıfı, ilkokul ve ortaokul bölümlerimiz var. Binamız da çok büyük bir bina değil. Butik okul kategorisinde bir binamız var. Bizim burada kapasitemiz 285 öğrenci civarında ama biz okulumuzda her derslikteki öğrenci sayımızı 16 ile sınırladık. Tabi öyle olunca kapasite 230-240 civarında oluyor. Kapasiteyi hesaplarken Milli Eğitim Bakanlığı bize burada 10 tane derslik var diyor. Her sınıfta 20’şer öğrenciden sizin 200 öğrenci kapasiteniz var diyor. Ama biz her sınıfta 20 öğrenci değil 16 öğrenci aldığımız için bizim kapasitemiz 160 kişiye düşmüş oluyor.
Fatih BEYAZOĞLU : TEOG Ortalamamız Gayet Güzel Çıktı
Her şubeden 1 sınıfımız, 5. Ve 8. Sınıflardan ise 2’şer şubemiz var. Bunları da şöyle yaptık. 5. Sınıftan ve 8. sınıftan bizim 21 öğrencimiz var. Bizim dersliklerimiz 16 kişi olacağı için onları 10’ar ve 11’er öğrenci olmak üzere iki sınıfa böldük. Bunu 16 sayısını geçmemek için yaptık. Şu anda iyi gidiyoruz. TEOG ortalamamız gayet güzel çıktı. 81.275 okul ortalamamız var. 119 doğru yapan bir öğrencimiz var.
Fatih BEYAZOĞLU : TEOG Heyecanı başka Birşey
İki tane de Türkiye ortalaması beklediğimiz öğrencilerimiz vardı. TEOG heyecanı başka bir şey. Heyecanlandıkları için beklediğimiz dereceyi alamadık. Bu sınavddan sonra okulda TEOG denmesini kaldırdık. Öğrenci normal dersini dinleyecek, hazırlığını yapacak, sorularını çözecek ama TEOG konuşmayacağız yani. Çünkü gerçekten bir etki yaratıyor çocukta.
Fatih BEYAZOĞLU : TEOG Kaygısını Yok Edebilmek İçin Çok Çalıştık
Daha önce de değinmiştim. Öğrenciler yarış atı gibi yarışıyorlar. Geliyoruz son gün...TEOG! Sen bu çocuğun heyecan yapmasını engelle bakalım. Nasıl engelleyeceksin o heyecanı. Ki biz burda profesyonel destek de aldık. Mesela psikologlarımız çağırdık, rehberlikçileri çağırdık, birebir çocuklarla görüştük. Bu kaygıyı yok edelim diye ama maalesef olmuyor. O üç çocukta bu heyecanı çok bariz hissettik. Denemelerde 120 yapan çocuklardan birisi sınava 119 yaptı diğeri 116 yaptı 3.sü de 114 soru yaptı.
Sedat ÜNLÜ : Söke’de şu an 5 tane özel okul var. Veliler neden sizin okulunuzu tercih etsinler?
Fatih BEYAZOĞLU : Velilerin Beklentileri Birbirinden Çok Farklı
Şimdi neden bizim okulu tercih etsinler? Birincisi bir kere özel okul dendiği zaman akla öncelikle çocuğun akademik başarısı ve çocuğun sosyal yönden gelişmesi geliyor. Tabi burda beklentiler farklı farklı olabiliyor. Bir velimiz geliyor. “Benim çocuğum sadece akademik başarı elde etsin” istiyor. Bir başka veli geliyor. “Benim çocuğum 9-5 saatleri arası güvenli bir yerde olsun” diyor. Biri geliyor “Benim çocuğum sosyal yönden gelişsin” diyor. Şimdi burada üç değişik profil var.
Fatih BEYAZOĞLU : Butik Okul Olduğumuz İçin Ağırlıklı Olarak Akademik Başarıyı Hedefliyoruz
Şimdi ben veliler bizi akademik başarı için tercih etsinler dersem, diğer beklentileri olan veliler de var.Biz ise bu beklentileri karşılayabilecek bir karma yaptık. Ama ağırlıklı olarak tabi biz burada butik bir okul olduğumuz için akademik başarıyı hedefliyoruz.
Fatih BEYAZOĞLU : Sınıftaki Öğrenci Sayısı Eğitimde Çok Önemlidir
Biz bunu nasıl sağlarız diye düşündüğümüzde önceliği sınıf sayısına verdik. Sınıftaki öğrenci sayısı eğitimde çok önemlidir. 35 kişilik,25 kişilik sınıflarla, 10 kişilik ya da 16 kişilik sınıflar asla bir değil. Çünkü sayı az olduğunda, sınıf ortamında öğrencinin gözünden hiç birşey kaçmıyor. Biz buradan yola çıktık. Biz bu 16 sınırlamasını kendimiz belirledik. Bu okulumuzun bir özelliği.
Fatih BEYAZOĞLU : Bu Konuda Velilerimiz de Memnun
Devletin izin verdiği ölçülere göre ben şu anda 16 kişi okuttuğum sınıfta, 24-26 arası öğrenci alabilirim. Ama biz 16 sınırını aşmıyoruz. Az önce dediğim gibi burada öğrenci, sınıf içindeki hiçbir eğitim öğretim sürecini gözünden kaçırmaması lazım. Ama sınıflarda öğrenci çok olunca bu süreçte gözden kaçanlar çok olabiliyor. İşte biz bunların kaçmasına izin vermezsek öğrenciyi istediğimiz gibi yetiştirebiliriz. Şu anda da gayet iyi ve güzel gidiyor. Bu konuda velilerimiz de memnun.
Fatih BEYAZOĞLU : Biz Okulumuzda Tüm Sınıfları Bütün Olarak Düşünüyoruz
İddialı olma meselesine gelince anasınıfında, ilkokulda da ortaokulda da da eğitimin gerektirdiklerini kendimize göre tam ve doğru olarak yapmaya çalışıyoruz. Ama şimdi ben,sadece anaokulunda iddialıyım dersem sadece anaokulu bölümünü yapmam gerekir. Biz burada bir bütün olarak, birbirine bağlantılı şekilde düşünüyoruz.
Fatih BEYAZOĞLU : Tek Öğretmenden Çok Öğretmene Geçişi Sağlıyoruz
Mesela biz anasınıfında 2.dönem, yavaş yavaş 1. sınıfa hazırlık çalışmaları yapıyoruz. Biz onları okutacak öğretmenimizi şimdiden belirledik ve 2.dönemde o öğretmenimiz 2.dönemdeki anaokul öğrencileriyle yavaş yavaş tanışacak. Öğrencilerin o oryantasyon eğitimini biz 2.dönemde vereceğiz. Bunun devamında ilkokul biterken mesela şu andaki 4. sınıflarımıza da bu şekilde yapıyoruz. Ortaokulda branş öğretmenleri girmeye başlayacağı için bir gün mesela Türkçe dersi olduğunda, o sınıfımızda Türkçe öğretmeni o derse giriyor. Bir gün de Matematik öğretmenimiz matematik dersine giriyor. Bu şekilde, tek öğretmenlilikten çok öğretmenliliğe geçişi alıştırmaya çalışıyoruz.
Fatih BEYAZOĞLU : Bir Sınıfta İngilizce Dersine 5 Farklı Öğretmen Giriyor
Şu anda burada bizim farklı olarak yaptığımız ve devletin de önümüzdeki yıldan itibaren yapmayı düşündüğü uygulamayı yapıyoruz. Şu anda 5.sınıflar bizim hazırlık sınıfımız. Şu anda 5.sınıflarda 20 saat İngilizce dersimiz var. bunun haricinde zorunlu dersler var. ve bu 20 saatlik İngilizce dersine tek bir öğretmen girmiyor. 5 öğretmenimiz var. Beşi de farklı farklı alanlarda eğitim veriyor. Konuşma,yazma, okuma, dinleme, dilbilgisi gibi alanlarda farklı farklı öğretmenler ders anlatıyorlar.
Fatih BEYAZOĞLU : Okulumuzda Yabancı Bir Öğretmenimiz Var
Bunun yanında okulumuzda yabancı bir öğretmenimiz var. O hiçbir şekilde Türkçe konuşmuyor. Onunla diyolog kurmaya çalışan çocuk mutlaka İngilizce konuşmak zorunda. Bu da öğrenciyi İngilizce konuşmaya teşfik etmek için uyguladık. Bu öğretmenimiz her sınıfa ikişer saat giriyor. Dilimizin dışında bir dili bir defa özümsemek lazım. Yani konuşmayı özümsemek lazım. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz.
Fatih BEYAZOĞLU : Öğrenciler O Öğretmenle Sadece İngilizce Konuşabiliyor
O öğretmenimiz Türkçe konuşulduğunda kesinlikle cevap vermiyor. Normalde Türkçe bilmesine anlamasına rağmen. Öğrenciyi İngilizce konuşmaya zorluyor. Çocuk günlük dildeki basit izin cümlelerini kullanacaksa bile Türkçe söylemeyecek, İngilizce olarak söylesin ki o izni alabilsin. Bunu despotluk olarak görmemek lazım. Çocuğu bu konuda zorlamak lazım ki İngilizce konuşabilsin. Bu uygulama da haftalık 2 saatlik bir uygulama zaten.
Fatih BEYAZOĞLU : Bu Uygulamamıza Velilerden İyi Dönütler Alıyoruz
Bu uygulamamıza velilerden iyi dönütler alıyoruz. Çocuk eve gittiğinde öğrendiğini hemen velisiyle paylaşıyor. Özellikle ilkokul öğrencileri bunu yapıyor. Eve gittiğinde mesela annesine babasına İngilizce olarak merhaba, nasılsın, iyi geceler diyormuş, sayıları, renkleri söylüyormuş. Bunlar da güzel birşey bana göre.
Sedat ÜNLÜ : Okulumuzun ismi ne şekilde belirlendi?
Fatih BEYAZOĞLU : ENFA Aslında Şirketimizin İsmi
Okulumuzun ismi Özel Söke İlkolulu ve Özel Söke Ortaokulu. Okulumuzun adı Enfa okulu olarak biliniyor. ENFA aslında bizim şirketimizin ismi. Anlamı en faydalı, en verimli demek. Osmanlıca bir kelime. Resmiyette de biz bunu almaya çalıştık ama alamadık. Çünkü ; Türk Dil Kurumunda anlamı olmayan bir kelime. Gerekli tüm dosyalar Ankara’ ya gidiyor oradan gerekli onaylar alınıyor daha sonra açılış yapılıyor.
Fatih BEYAZOĞLU : Okulumuzun Adı Özel Söke İlkokulu Ve Ortaokulu’ dur
Hep ENFA okulları olarak tanıtımını, basımını yapmıştık. Daha sonra dediğim gibi kabul olunmayınca resmiyette Özel Söke İlkokul ve Ortaokul olarak geçiyor. Bu aşamadan sonra bizde gerek velilerimize gerek halkımıza Özel Söke okulu olarak tanıtmaya çalışıyoruz herkes ENFA olarak biliyor. Mesela Özel Söke olarak sorulduğunda herkes nerede o okul der.Ama ENFA okulu denildiğinde herkes bilir. Bizde kademeli geçiş olarak bir iki ay içerisinde Özel Söke olarak bilineceğini umuyoruz.
Sedat ÜNLÜ : Toplamda kaç öğretmeniniz var?
Fatih BEYAZOĞLU : Okulumuzda Ek Olarak Çinicilik Dersi Mevcut
Tüm branşlar dahil 40 tane öğretmenimiz var. Temel branşlar Türkçe, Matematik, Sosyal Bilgiler, İngilizce, sınıf öğretmenleri olmak üzere. Bunun dışında farklı olarak çinicilik var. Aydın bölgesinde birde TED’ de varmış yanılmıyorsam. Zeka oyunlarımız mevcut. Roboting takımımız var yarışmalara gidecek olan. Çocuğun hayal dünyasını geliştiren, araştırıp yeni birşeyler üretme çabasında olan, proğramlamaya mevcut çocuklarımız var. Her okulda vardır mutlaka böyle çocuklarımız.
Fatih BEYAZOĞLU : Roboting Dersi İçin Ayrı Hocamız Var
Öğrencimiz geliyor mesela kibrit kutusundan yaptığı uçağı gösteriyor. Onun için ayrı bir hocamız var tabi. Endüstri Meslekten haftanın belirli günlerinde geliyor okulumuza. Milli Eğitimden izinli. Burada bizim roboting derslerimizi yapıyor. Şimdi birde takım oluşturduk. Yazın yaz okulumuz vardı. Oradan öğrencilerimize, hocamız geldi sosyal sorumluluk ta olarak belirtebileceğimiz görevler veriyoruz.
Fatih BEYAZOĞLU : Her Bir Çocuğumuzun Eğilimi Farklı Yönde
Yazın gösterilerimiz vardı. Kaymakam beyi ve Milli Eğitim müdürümüzü de davet etmiştik. Yine bu takımımızla yarışmalara gitmeye hazırlanıyoruz. Bu konuya eğimli bu konuda merakı olan çocuklarımızı seçtik 8 tane onlarla şu anda güzel çalışmalarımız yapılıyor. Onlarlada güzel ve başarılı birşeyler çıkacağına inanıyoruz. Her birey her çocuk aynı değil hepsinin farklı ilgi ve becerileri var. Bir tanesi yatıyor kalkıyor futbol oynuyor. Bir tane yüzücü çocuğumuz var. Kurucuların 2 tanesi Beden Eğitimi öğretmeni olduğu için öğrencilerde etkileniyor. Akademik bursun yanında, bizim sporcu burslu öğrencilerimizde var.
Fatih BEYAZOĞLU : Burslu Öğrencilerle Farklı Spor Takımları Kurmayı Düşünüyoruz
Bizim bir yüzücü çocuğumuz var 5.Sınıf geçen sene katıldığı antremanda birinci oldu. Şu an yüzdüğü dereceyi liseliler yüzüyor. Şubat’ta Allah nasip kısmet ederse yarışmaları var. milli takım seçmelerine de gitti. Ordada şu an Ege Bölgesinde bir takım kurmuşlar onun içinde. Biz desporcu çocuklarımızı destekleyelim istiyoruz. Bir voleybol takımı, futbol akımı, yüzme takımı burslu öğrencilerle oluşturmayı düşünüyoruz.
Fatih BEYAZOĞLU : Özel Okullara Karşı İnsanların Algısı Farklı Yönde Değişti
Seneye düşünüyoruz tabi. Bu sene düşünüyorduk ama bazen istediğin olmuyor. Neden olmuyor? İlk sene herkes önce bir doğal olarak güven problemi yaşıyor. Çünkü belli bir eğitim aldığı kurum var. bizim ne olacağımız belli değil kendi düşüncelerinde. Son durumlarda ortada, özel okullara karşı insanların kötü bir algısı oluştu.
Fatih BEYAZOĞLU : Seneye Katılımın Ciddi Şekilde Artmasını Bekliyoruz
Acaba bu okul da belli bir kuruma mı ait? Burası da kapanabilir mi yada başka türlü türlü herkesin kafasında soru işareti var. Biz ilk sene bunu yıkmaya çalışıyoruz. Şu an yıktık artık öyle bir sıkıntımız yok. Ama çocuk mesela burslu gel diyorsun. Veli de diyor ki ; hocam biraz daha bekleyelim çocuğun hazır bir düzeni var gibi şeyler söylüyor. Ama seneye çok rahat bir şekilde anlattığım spor takımlarından açmak istiyoruz.
Fatih BEYAZOĞLU : Ülkemizden Herşey Malesef Tesadüfi Gelişiyor
Uğraşırsan, ilgilenirsen, araştırırsan, bulma heveslisi olursan herşeyi bulursun bu ülkede. Çünkü ülkemizde genç nüfusu çok fazla ama malesef tesadüfi gelişiyor herşey. Sistemli planlı programlı değil. Mesela ben kendim ilkokulda güreşe başladı. 5. Sınıfta bir Din Kültürü öğretmenim vardı. O da eski güreşçilerden hakemlik yapıyordu. Okuldan güreş takımı kurulacak dedi, ben de gittim.
Fatih BEYAZOĞLU : Beden Eğitimi Öğretmeni Olmama Etken Eski Güreşçi Olmamdır
Şimdi güreş biliyorsunuz ata sporumuz. Ailem beni her yaptığım sporda desteklemiştir. Her işimde de desteklemiştir. Allah başımızdan eksik etmesin. 5. Sınıfta başladım güreşe ve Türkiye 6.’sı oldum. Amasya’ya gittim Türkiye finallerine, daha sonra farklı sebeblerden bıraktım. Ama bir kişinin öğretmenimin mücadelesi ile bunu başardım. Onu yaşamasaydım belki de şu anda Beden Eğitimi öğretmeni olamazdım. Benim temelim güreştir; spora alışkanlığım oradan kaynaklıdır.
Devam Edecek...
Röportaj : Sedat ÜNLÜ
- Aytepe Mesire Restaurant’ta 14 Şubat Coşkusu
- İnci Restorant'ta Sürpriz Evlilik Teklifi
- Yılmaz Tilki Nişan Gecesi
- Erzurumlular Derneği Başkanının Mutlu Günü
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- CHP İl Başkanı Hikmet SAATÇİ Açılış Konuşması
- CHP'li Vekil Erdoğan ÖZYALÇIN'ın Konuşması
- CHP li Vekil Gaye USLUER'in Konuşması
- Cem AKBUDAK Koalisyon'un Neden Kurulmadığını Anlattı
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim