Hayri GÜLEÇ : Türkiye’de 75 Milyon İnsan Sefilce Yaşıyor +-

3AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Osman Türkiye İhracatçılar Meclisi Üyesi Hayri GÜLEÇ ile Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi.

Osman ÇELİKKOL :Biraz kendinizden bahseder misiniz ?

Hayri GÜLEÇ : Evden Okumak İçin Kaçtım

Doğma büyüme Başçayır köyündenim. Babam rahmetli nalbanttı kendisi. Bizde küçüklüğümüzde onunla beraber çalıştık. Ortaokulun ilk yıllarında bahçelere giderdik. Zeytin, incir toplamaya yevmiyeye giderdik. İlkokulu bitirdikten sonra 3 veya 4 yıl sonra köye bir ortaokul açıldı. Ben ortaokula gitmek istiyordum rahmetli babam razı olmamıştı. O zamanlar içinde topluluk içinde evlenme yaşıda küçüktü. Evlendirelim seni dediler ama bende dedim okuyacağım. Bende evden kaçtım.

Hayri GÜLEÇ : Zor Şartlar Altında Eğitime Devam Ettim

Okulda da öğrenci yoktu, yeni açılmıştı. O zamanlarda sağ olsun bir amca vardı. Benim kitapları o aldı. Ninem vardı. Nur içinde yatsın. Onun bir toprak evi vardı. Gece açardı pencereyi, bende pencereden içeri girerdim. Sabah ezanından önce kalkardım ve okula gelirdim. O sene Aydın Vakıflar Talebe Öğrenci Yurduna bir sınav açtılar. Orta 2’de bende oraya geçtim ve orada devam ettim. Başarılı bir öğrenciydim ve Efeler Ortaokuluna gittim. Tabi köyden gittik. Aydında yer bilmiyoruz sokak bilmiyoruz, sosyal değiliz.

Hayri GÜLEÇ : 2 Yıl Türkiye Petrollerinde Çalıştım

Bize verdiler bir şımarık sınıf. Benim onlarla işim yok tabi. Bizle de kimse konuşmuyordu. Teneffüslerde  çıkıyorduk çam ağaçlarının dibinde yalnız başımıza duruyorduk. Oradan çıktık yurda girdik. Sonra Aydın Lisesine devam ettik. Aydın Lisesinden sonra Üniversiteye’de İzmir’e gittim. Babamın ekonomik gücü hiç olmadığı için üniversite yıllarımda çalışarak okudum. Üniversite bittikten sonra Türkiye Petrollerinde 2 yıl kadar çalıştı. İdare İşler Müdürü olarak görevimi tayin etmiştim. Sonra askere gittim.

Hayri GÜLEÇ : Anadolu’da Bir Pazar Edindik

Askerden geldikten sonra çok fazla düşündüm. Ailemizin burada bize ihtiyacı var. Aldığımız maaş ile de bir fayda sağlamak gibi bir durum yoktu. 83-84 gibi köye geri geldik. O zamanlar çarşıda han vardı. Onun yanında biraz yemcilik, sonrasında Anadolu’da pazarcılığa başladık. Zeytin, Zeytinyağı üzerine. 90 yıllara kadar belli bir mesafe kat ettik Allah’a şükür. Evimiz yoktu, ev yaptık. 87 ila 97 yılları arasında Anadolu’da çok iyi bir Pazar’a sahip olduk. Sonraki dönemde ihracata geçiş yaptık. 2009-2010 yıllarına kadar güzel çalıştık.

Osman ÇELİKKOL : Ürün olarak ihracatta ne vardı ?

Hayri GÜLEÇ : Türkiye Zeytin Üretiminde Geriledi

Zeytin, zeytin yağı, helva ve Türkiye’den talep edilen vb. şeyler. Daha çok ağırlıklı olarak Zeytin. Bu ihracatımız 2009-2010’a kadar devam etti. Sonrasında yurt dışında fiyatlarımız uygun olmadı. Baya zarar ettik. Çünkü Suriye’de bir ziraat mühendisinin maaşı 100 dolar. Bir çalışan işçininki de 2 dolar. Türkiye Zeytin üretiminde 7. Sıralara geriledi. Önceleri 4’teydik. Şimdi Suriye, Mısır önümüze geçti. Girdi maliyetleri ucuz. Pazarlarda söz sahibi oldular.

Hayri GÜLEÇ : Gümrük Birliği Anlaşmasından Dolayı Mağdur Olanlar Var

Birde bu gümrük birliği anlaşmasında, o zamanki yetkililer zaafa düşmüşler, demişler ki Avrupa Birliğine, bizim küçük ambalajlı satıcımız Avrupa literatüründe yok. Bu nedir ambalajlı yarım kilo, bir kilo gibi yok. Ama dökme yağ diyor. Sen buradan dökme yağ gönderiyorsun. Adam sonra kendi markasını vuruyor ve satıyor. Ondan dolayı baya bir fazla zeytin üreticisi mağdur oldu. Hala daha mağdur.

Hayri GÜLEÇ : Ne Çay Parası Aldım Ne de Makam Ücreti

Dolayısı ile bu dönem içerisinde Aydın Ticaret Odasında görev aldım. 2004-2009 yılları arasında  İl genel meclis üyeliği yaptım. 2009-2014 yılları arasında 5 yıl meclis komisyon başkanlığı 3 yıl da meclis başkanlığı yaptım. Şimdi hayatımız bu şekilde devam ediyor. Allaha şükür hiç koltuğun peşinde olmadık. Bu bulunduğum katmanlarda verilecek elhamdülillah bir hesabım yok. 1 kuruş ne çay parası aldım, ne makam ücreti aldı.

Hayri GÜLEÇ : 2 Tesisimizde Yaklaşık 40 Kişi Çalışıyor

Gelen misafirleri de kendim ağırladım, bu gün için de şükür istediğimiz insana ulaşabiliyoruz. Rektöre de Paşaya da Valiye de ulaşabiliyoruz, çok şükür bir sıkıntımız yok. Şunu samimiyetimle söyleyebilirim, bizim iki tesisimiz de aşağı yukarı 40 kişi çalışıyor keşke 400 kişi çalışsa. Fazla bir ekonomik beklentim yok. İnsanlara istihdam açısından faydalı olmak kadar güzel bir şey yok. Bu gerçekten apayrı bir haz. Benim oğlum Onur askerden yeni geldi bundan sonra yavaş yavaş işleri ona devredeceğim.

Hayri GÜLEÇ : 68 İşyerinin En Az 60 Tanesinin Hammaddesi Tarıma Dayalıdır

Bulunduğumuz yer itibariyle hatta Aydın’ın ekonomisi tarıma dayalıdır. Örnek vermek gerekirse Aydın – Umurlu çevresinde 68 tane iş yeri var. Bu 68 iş yerinin en az 60 tanesinin hammaddesi tarıma dayalıdır. Zeytindir, İncirdir, pamuktur, kestanedir, cevizdir ve buna benzer ürünler oluşturur. Sen altından fabrika yapsan üretici üretmez ise hiçbir anlam ifade etmez.

Hayri GÜLEÇ : Ülkemizde Üretim Ve Tüketim Faizleri Çok Yüzsüz

Türkiye kırsal kesimden çok fazla göç veriyor çünkü insanlar tarımdan istediği geliri elde edemiyor ve bu da onları doyurmuyor. Birde Dünya da üretim faizlerinin tüketim faizlerinin yüzsüz olduğu başka bir yer gösterebilir misiniz? Böyle bir ülke yok.

Hayri GÜLEÇ : Tüketim Toplumu Fakirleşmeye Mahkûmdur

Türkiye de yatırım yapmak için A Bankasına gidiyorsun 1 Milyon ya da 2 Milyon kredi almaya ama %15 faiz oranı istiyor, ben kendim imalatçıyım Türkiye de kimse bu kadar kazanmıyor ki; kazandığını sadece bankaya verirsen tamam ama bunun mazotu var, şoförü var, mühendisi var diğer giderlerinde var. Ama aynı ekonomide vatandaş eşimle tatile gideceğim diye bankaya gittiğinde bir yıllık Bileşik Faiz %9. Yani tüketen toplum olduk biz, tüketim toplumu da fakirleşmeye mahkûmdur.

Hayri GÜLEÇ : Üretmeyen Birey Üretmeyen Toplum Fakirdir

Küçücük bir bakkalda bile Çin mallarını bulabilirsin ama Çin de bizim mallardan bulamazsın ancak zorunlu ihtiyaçları olan gıdalardan bazılarını bulabilirsin. Üretmeyen toplum üretmeyen birey fakirdir. Bir aile reisi çalışır ise evine, çocuklarına ekmek götürebilir ama çalışmaz ise kazanmaz ise evine ne götürecek? Bunun sosyolojik etkenleri de var; evde saygınlığını kaybedersin, aç kalırsın, geçim sıkıntıları yaşarsın.

Hayri GÜLEÇ : Türkiye Tarım Toplumudur

Türkiye deki bu toplum değiştirilemez, kimse burayı sanayi toplumu yapamaz çünkü burası Tarım Toplumudur. Bunun ilerlemesi içinde Türkiye de Genel Bütçe’nin tarıma ayırdığı pay %1,5 yani diyelim ki her yüzden bir buçuk için Devlet tarıma destek verecek. Bu geçmiş dönemlerden beri verilmemiş. 1999 yılında başladı ama biz halen %0,55’lerdeyiz. Şu anda zeytinyağı üreticisi 800 TL desteği bu yıl daha alamadı bu %1,5 olduğunda 2400 TL eder ve bu köylü işte o zaman çok çalışır.

Hayri GÜLEÇ: Aydın Da 350.000 Büyük Baş Hayvan Var

Hayvanlara da destek vermeyip ne yapacaklar? Örneğin 20 yıl önce bu köyde her evde iki tane inek vardı ama şimdi bitti. Aydın da Büyük Baş Hayvan sayısı 350.000’dir. Aydın da 520 Köyde 350.000 hayvanı istihdam edebilmek çok güzel bir şey ama bu hayvanların 200.000’i SÖK TAŞ’ta, 50.000’i başka bir yerde diğerleri başka yerlerde bu toplumu kartelleştirmektir. Yani kazanan daha çok kazandı.

Hayri GÜLEÇ : Tarım Olmazsa Olmazımızdır

Türkiye de tarım çok önemli ve olmazsa olmazlarımızdandır. Türkiye de yaz sezonunda mazot fiyatı 1 TL, daha sonrasında 1,20 TL.  Bunun gerekçesi olarak Ülkeye döviz getiriliyor, Katma Değer getirildiği söyleniyor. Tamam, ama benim çiftçime dönüme göre 1 TL’den mazot ver.

Hayri GÜLEÇ : Mazotun 4 TL Olduğu Yerde Çiftçilik Yapılmaz

Ben kestane yetiştiriyorum Ülkeye dolar geliyor, incir yetiştiriyorum Ülkeye dolar getiriyorum ve bunları yaparken de istihdam yaratıyorum, katma değer yaratıyorum. Şimdi bunlar es geçiliyor ve 4 TL mazot ile çiftçilik yapılmaz.

Hayri GÜLEÇ : Bakanlık Bu Sayıyı 1’e İndirmelidir

Dün benim işçim bir torba yemin 68 TL olduğunu söyledi. Yani bu şartlar altında nasıl yapılacak. Ama hala daha Bakanlık diyor ki; bizim destek verebilmemiz için 5 tane 10 tane cins ineğin olması gerektiğini söylüyor. Bunu Bakanlık 1’e indirmelidir.

Hayri GÜLEÇ : Girdi Maliyetleri İndirilsin Yeter

Biz zeytinyağına prim vermesini istemiyoruz, sadece girdi maliyetlerini indirsin yeter. Daha ne zamana kadar varoşlardan Büyükşehirlere göç olacak. Daha önceden Aydın da 300.000-400.000 kişi yaşarken şimdi 1 Milyon kişi olmuş. Böyle olunca suç oraları artıyor, ahlaki sıkıntılar gibi başka daha birçok sorunu tetikliyor. Ama bu toplum yaşadığı yerde hayatını devam ettirmiş olsa her şey daha güzel olur.

Hayri GÜLEÇ : Karnını Doyurabilen Bir İnsan Başka Arayışlar İçinde Olmaz

Bir insan karnını doyuruyor ise niye başka arayışlar içine girsin ki! Ben komünizmi desteklemiyorum ve komünizmin karşısındayım ama Komünistler çok güzel şeyler yapmışlardır. Bulgaristan’ın bir köyünde sabah bütün amele tarlada çalışıyor, Akşam olduğunda ise hem erkeği hem kadını manken gibiler.

Hayri GÜLEÇ : Türkiye’de 75 Milyon İnsan Sefilce Yaşıyor

Her köyün merkezinde sosyolog tesisler var. Bu tesisin 1. Katı restoran, 2. Katı bar-kafe tarzında, 3. Katı Disco ve 4. Katı da oteldir. Yani herkesin refah seviyesini arttırmışlar ve kimse de başka arayışlar içine girmiyor. Türkiye’de bizler her geçen gün azalıyoruz. Son 15 yıldır Orta Sınıf bitmiş durumdadır. Alt ve Üst Sınıf vardır.  Bu da Türkiye’ de 5 Milyon insan rahat yaşarken geriye kalan 75 Milyon da sefilce yaşayacak bu kadar basittir.

Devam Edecek

Röportaj : Osman ÇELİKKOL