Kemal KILIÇ :Kontenjanlarda Hata Var +-

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Sedat ÜNLÜ Eski Siyasetçi ve Onko İnşaat Genel Müdürü Kemal KILIÇ  İle Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi

Sedat ÜNLÜ : Kemal Bey öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Kemal KILIÇ : 1977’de Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü’ne Girdim

1950 Yılında Sivas’ın Şarkışla Kazası’nın Saraç Köyü’nde doğdum. Ortaokul öğreniminden sonra Elektrik, Elektronik Bölümü’nü Ankara’da yatılı okudum. Bölümü bitirdikten sonra Radyo ve Televizyon üzerine  ilçede 3 yıl esnaflık yaptım.Daha sonra askerlik görevini yaptım. Askerlikten sonra  Sivas’ta dede, baba mesleği olan inşaatçılığı  yürüttük.1974 yılının bitişine doğru Ankara’ya geldik. Ankara’da kendi mesleğimle ilgili Arçelik servisinde biraz çalıştıktan sonra  1977’de Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü’ne girdim.1988’e kadar da bu görevi sürdürdüm.

Sedat ÜNLÜ : Siyaset hayatınız ne zaman başladı?

Kemal KILIÇ : 1985’te SHP’de Görev Aldım

O dönem 1985’te SHP kurulduğunda Ankara’da SHP’de görev aldım. 1987 -1990 arası ilçe yönetim kurulu yerel yönetimlerden sorumlu yönetim kurulu üyeliği yaptım.Bazı nedenlerden dolayı SHP’den ayrılarak 1992 yılında Doğruyol Partisi’ne girdim.

Kemal KILIÇ : SARIGÜL Hareketinde İlçe Başkanlığı Yaptım

1994 Yıllarında DP’den belediye meclis üyeliğine girdim. 1995 yılında Didim’e taşındık. 1988’de emekli olduğum parayla burada arsa almıştık 1995’te de ata mesleği olan inşaatçılığa başladım. 1999 yılında da DP’den buradan yine belediye meclis üyesi adayıydım. ANAP kazandı biz kazanamadık. Onlar kazanınca biz de belediye meclis üyesi olamadık. Bu arada SARIGÜL hareketinde de ilçe başkanlığı yaptım.  Daha sonra herhangi bir yerde görev almadım. 22 yıldır inşaat sektöründeyiz Şu anda burada inşaata devam ediyoruz.

Sedat ÜNLÜ : Sizce ideal bir yerel siyaset nasıl olmalı?

Kemal KILIÇ : Siyaset Erdemli Bir Görevdir

Yerel yönetimlere,siyasilere bakış açım şudur; siyaset erdemli bir görevdir. Siyaset bir bilim dalıdır. Bilim olmadan ilim olmaz. Ama malesef bizim ülkemizde durum bu değil. Siyaset toplumu yönlendirme biçimidir. Toplumun önderliğini  siyaset ve politika yapar. Ben şöyle değerlendiriyorum siyaseti ; bir tanesi siyaset bilimi olduğuna göre üretim yapılacak, politikacılar da o üretilen malı pazarlayacaklar. Yani başka türlü tarifi yoktur bunun. Politikada yalan vardır. Şimdi bizim ülkemizdeki  siyaset olmuyor. Yani siyasilerin bir şey ürettikleri yok.

Sedat ÜNLÜ : Buna göre  yerel siyasetteki en büyük sorun sizce  ne?

Kemal KILIÇ : Siyaset Toplumsallıktan Ziyade Bireyselliğe Büründü

Yerel siyasetçiler de aynı şekilde bir yere gelmeden önce en azından aday olacakları ilçede ne yapılabilir, toplumun ihtiyaçları neler, ülkenin ihtiyaçları nelerdir bilmesi gerekir.Yerel yönetimlerde kişiler  genel anlamda bu siyasi bilinçle gelmiyorlar. Kendileri donanımlı olmuyorlar. Hiçbir meslekten anlamayan birini getiriyorsun belediye meclis üyesi yapıyorsun. Siyaset genel anlamına baktığımız zaman toplumsallıktan ziyade bireyselliğe dönüştüğünü görüyorsunuz.  % 99 bireysel çıkarlar gözetiliyor. Toplumsal çıkarlar önemsenmiyor.

Sedat ÜNLÜ : Sizce siyasetteki bu bireysel çıkar odaklı değişim ne zaman başladı?

Kemal KILIÇ :  Siyaset 1980’li Yıllardan İtibaren Değişim Gösterdi

Bu tabi geçmişte böyle değildi. 1980’ li yıllardan itibaren değişim gösterdi. Öncesinde 1980’de bakanlık yapmış birçok insan aç ölüyordu. Ama şimdi bakıyorsun bir belediye meclis üyesi 5 yıl sonra zengin oluyor. Bu nasıl oluyor? Belediye meclis üyesinin maaşı yok. Örnek olarak söylüyorum. Şu parti bu parti anlamında söylemiyorum.

Kemal KILIÇ :  Genel Ülke Siyaseti Ya da Yerel Yönetimler Arasında Fark Yok

Şu andaki cumhurbaşkanımızdan bahsedersek mesela kendisinin açıklamaları var.1994’te belediye başkanı olduğunda “gecekondudan gelen insanım” diye açıklamaları oldu. Bu benim sözüm değil kendi sözü. Bugün noldu? Gemicikler, zenginlikler, paralar, pullar. Bunlar nereden geldi? Şimdi baktığınız zaman bu şekilde yerel yönetim ya da genel ülke siyaseti açısından farkeden birşey yok.

Sedat ÜNLÜ : Büyükşehir’in hizmetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kemal KILIÇ :  Parti Olmadan Siyaset Olmaz

Bir yıldan beri rahatsızlığımdan dolayı çok iyi takip ettiğimi söyleyemem. Evde televizyonlara bakıyorum. Hep aynı şeyler. Siyasette genel ya da yerel toplumla birlikte bir yönetim olduğuna göre partiler siyasetin önderidir. Parti olmadan siyaset olmaz. Bu toplumsal bir yönetim biçimidir.  Toplum oy veriyor yerel seçimlerde. Bu oy potansiyelini genel seçimlere taşıyamıyoruz.

Kemal KILIÇ :  Yerel Yöneticiler Süreci Örgütle Beraber Götürmüyor

 Nedenlerinden bir tanesi yerel yönetimlerdir. Yerel yöneticiler geldiği zaman sanki kendileri seçilmiş gibi partiyi ve örgütü tanımadılar. İşte o yüzden o parti de büyümüyor. Neden büyümüyor, çünkü  birlikte yönetim olgusu yok benim bildiğim kadarıyla, Büyükşehir Belediyesi’nden aldığım duyumlara göre yerel yöneticiler süreci örgütle beraber götürmüyor. Kendi başına bir yönetim olduğunu görüyoruz.

Kemal KILIÇ :  Aynısını  Ankara’da Melih GÖKÇEK de Yapıyor

Sen şimdi et satıyorsun mesela belediye olarak. Eti kasap da satıyor. Mesele ve çözüm bu değil ki! Ekmek satıyorsun. Çözüm değil.  Aynısını  Ankara’da Melih GÖKÇEK de yapıyor. Aslolan bu değil. Sen altyapıya ağırlık verip, altyapıyı çözebiliyor musun  ya da mesela yaşlılara hizmet edecek şekilde, bir parkta  onların karınlarını az bir parayla doyurabileceği, bir çorba içebileceği bir yer yapıyor musun?

Sedat ÜNLÜ :Bu anlamda Didim yeterli yatırımları alabiliyor mu?

Kemal KILIÇ : Seçilen Kişiler Partileriyle Birlikte Hareket Etmiyor

 Şimdi ben bu konuda alıyor ya da almıyor deme nokasında net birşey söyleyemem. Ama genel olarak baktığım zaman benim idealime ve düşüncelerime göre bir yerel ve genel yönetim yok. Benim gördüğüm en büyük eksiklik seçilen yöneticilerin partileriyle birlikte hareket etmeyip kendi başlarına hareket etmeleridir. Ben Didim’in hizmet alıp almamasından öte genel anlamda bu sorunu söyleyebilirim. Bu yıllardır böyle. Şimdi benim duyduğum Büyükşehir’in partiyle arası yok. Seni parti seçmedi mi? Oyu kimden aldın? Partililerden almadın mı? Sen “Ben adayım “ derken parti yönetimin “Benim adayım budur” demedi mi? ‘Ben bunları yapacağım’ derken söz veren sen değilsin. Senin adına  parti söz veriyor. Ama sen eçildikten sonra partinin söz verdiklerini bir kenara bırakıp kafana göre  ben şunları yapacağım bunları yapacağım diyorsun.

Kemal KILIÇ : Örgüt İçinden Gelmeyenlere Belediye Başkanlığı Görevi Verildi

CHP’nin ileriye gidememesinin nedenlerinden birisi de budur. Eskiden beri  1970’li yıllardan beri büyükşehirlerin tamamına yakınınını CHP alıyordu. Ben 1989 yılında partinin yönetiminde iken 54 tane vilayetin belediyesini almıştık. Ama oralara gelen belediye başkanları sokağa çıkıp söz verenin kendisi değil partisi olduğunu gözardı ettiler. Ve başka bir sorun da örgüt içinden gelmeyen kişilere belediye başkanlığı görevi verilmesi. CHP’nin bir başka hatası da budur.

Kemal KILIÇ :Kontenjanlarda Hata Var

Benim siyaset yaptığım zamanlarda Bülent ECEVİT örgütün dışına hiç çıkmamıştı. ECEVİT’ten sonra zaten 12 Eylül süreci yaşandı. SHPdöneminde de üyeler ile seçim yapıldı. Yani delegelerle değil.  ondan sonra BAYKAL’la beraber bu atama süreci başladı. BAYKAL kimi canı istiyorsa onu atıyordu. Şimdi KILIÇDAROĞLU döneminde de kontenjanlarda hata var. şimdi iki milletvekili üç milletvekili deniyor, birisi kontenjan. Geçirdiği kontenjanlardan hiçbirisi başarılı olmadı. Hepsi kayboldu gitti. Şimdi hepsi partinin aleyhine çalışıyorlar. Demek ki bu yanlış.

Devam Edecek...

Röportaj : Sedat ÜNLÜ