Nihat ZEYBEKÇİ : Allah Aşkına Sen Bir Git Ya +-

Ekonomi Bakanı Nihat ZEYBEKÇİ Söke'de sivil toplum kuruluşları temsilcileri, iş dünyası ve muhtarlarla buluştu. Söke Öğretmenevi’nde protokol ve partililer tarafından karşılanan bakan, Ak Parti Söke İlçe Başkanı Fatih Güler, AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, AK Parti Aydın milletvekilleri Mustafa Savaş, Abdurrahman Öz ve Mehmet Erdem'in konuşmalarının ardından kürsüye gelerek şunları ifade etti :

Nihat ZEYBEKÇİ : Sizleri Saygıyla Sevgiyle Muhabbetle Selamlıyorum

Çok değerli il başkanım, çok değerli millet vekilleri, değerli kadın kolları başkanımız, değerli ilçe başkanım  kadın kolları başkanımız, çok değerli muhtarlarım, çok değerli sivil toplum kuruluşlarımızın değerli başkanları, oda başkanları, birlik başkanları, sevgili hemşerilerim! Sizleri Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun diyerek saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Hoşgeldiniz sefalar getirdiniz.

Nihat ZEYBEKÇİ : Aynı Dağların Diliyiz, Aynı Ovaların Çocuklarıyız

Şimdi Mehmet Bey kardeşimiz de dedi, Mustafa Bey kardeşimiz de sayın il başkanımız da. Aynı dağların diliyiz biz,aynı derelerin çocuklarıyız, aynı ovaların çocuklarıyız.Bizim bu havza Menderes vadisi Ege birbirine öyle karılmıştır ki hiç karışmış suyu ayırmak mümkün müdür? Değildir. Bakıyorum şimdi burada Aydın’ın bütün ilçelerinde, Denizli’nin bütün ilçelerinden temsil vardır. Biraz önce girerken diyor “ben Tavas’tanım, Acıpayam’danım, Serinhisar’danım, Çivril’den herkes  bir şekilde kavrulmuştur ki Denizli’ de öyledir. Onun için birbirimize benzeriz.

Nihat ZEYBEKÇİ : İnşaallah  Güzel Bir Günümüzde Beraber Zeybek Oynarız

Sinirlenirken de birbirimize benzeriz, sevinirken de birbirimize benzeriz. Zeybeklerimiz de birbirine benzer. Biraz önce aşağıda güzel kardeşlerimiz zeybeklerimiz bizi karşıladılar. Aydın zeybeği nedir, Çine zeybeği nedir, Davaz zeybeği nedir, harmandalı nedir hepsini biliyoruz. İnşallah şöyle güzel bir günümüz de de milletvekillerimizle beraber biz de zeybek oynarız.

Nihat ZEYBEKÇİ : Millet Öyle Kolay Kolay Olunmaz

Millet böyle olunur. Millet öyle kolay kolay olunmaz. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğruna ölen varsa vatandır. Vatan da öyle olunur. Onun için bugün 18 Mart. 102 yıl önce 1915’te  bir destan yazıldı. Anaların ciğer pareleri, kınalı kuzuları tarafından bir destan yazıldı. 250 Bin Mehmet sadece Çanakkale’de bu bayrağa kan verdi, bu bayrağa renk verdi. Beş metre ilerisindeki düşman siperi olduğunu bile bile. Her siperden çıkandan sonra bir beş dakika sonra  kendisinin çıkacağını ve mutlak şehit olacağını bile bile.

Nihat ZEYBEKÇİ : Düşmanın Böylesine Yiğit Derler

Gözleri arkada kalmasın. Yok yere şehit olmadılar. Çanakkale olduğu için Kurtuluş Savaşı oldu. Çanakkale ruhu milleti öyle bir şahlandırdı ki 1919’da 15 Mayıs günü İzmir’e Kordon’a ilk düşman ayağı bastığında... biz kordona ayak basan düşmana yiğit düşman diyoruz. Silahıyla geldi. Gemisiyle, ordusuyla, üniformasıyla geldi. Düşmanın böylesine yiğit derler. Adam gibi karşısına çıkar, diğerleri gibi kalleşçe çıkmaz karşınıza.

Nihat ZEYBEKÇİ : Mehmedim 1917’de Oraya Kadar Gitmiş

İşte 15 Mayıs’ta 1919’da o İzmir’deki başlayan mücadele, Kurtuluş Savaşı, Birinci İnönü, İkinci İnönü, Sakarya, Dumlupınar zaferleri ile Allahu ekber dağlarından Galiçya’ya kadar,Romanya’daki Tuna’ya kadar ...Tuna’nın ortasında bir ada var. Adada şehitler var. Mehmedim oraya kadar da gitmiş 1917’de. Yemen çöllerinden Trablusgarp’a... Hele hele balkan göçü sırasında bu millet o göç sırasında sivil halk ve ordusuyla beraber milyonları sadece balkan göçü sırasında şehit verdi.

Nihat ZEYBEKÇİ : 15 Temmuz Ayrı Bir Çanakkale Destanıydı

15 Temmuz ayrı bir Çanakkale destanıydı. 15 Temmuz’ da nasıl şehit onbaşı 300 okkalık 300 kiloluk top mermisini bir imanla Ya Allah deyip aldıysa sırtına,aynı seyit onbaşının torunları bu sefer saçı kınalılarla, eli kınalılar beraber kabinden kaç yüz tonluk tankı elleriyle..Ağır makinalı helikopterleri  bayraklarıyla indirdiler.

Nihat ZEYBEKÇİ : Bu Vekaleti ve İradei Teslim Etmeyeceğiz Dedik

Meclise girerken üzerimize dolu gibi kurşun yağıyordu. Meclise girdikten sonra da orta bütün millet vekilleriyle AKP’lisiyle, CHP’lisiyle, MHP’lisiyle ki onlar da katıldılar. Meclis bombalanırken uçaklarla, biz orada şu yemini ettik. Dedik ki : bu milletin bize teslim ettiği bu vekaleti ve iradeyi, bu namusu bu namussuzların postalları altında asla ve asla teslim etmeyeceğiz. Ve bu mecliste canımızı vereceğiz ve şehit olacağız dedik.

Nihat ZEYBEKÇİ : Bu Millet Demokrasisine El Koydu, İradesine El Koydu

Elhamdulillah, o gün hakikaten muhteşem bir destan yazıldı. Dünya demokrasi tarihine bir demokrasi devrimi ve zaferi olarak da geçecek şekilde bir destan yazıldı. Yüzlerce yıl boyunca da yazılacaktır ve söylenecektir. Bu millet ayağa kalktı, o gün herşeye el koydu. Demokrasisine de el koydu, iradesine de el koydu, özgürlüklerine de el koydu, devletine de el koydu ve herşeyi ile dedi ki : benim dedi. Bundan sonra olursa ihanet olursa mücadelemiz çok daha başka şekilde sürecektir dedi.

Nihat ZEYBEKÇİ : Bir İnsan Tek Ayak Üstü  40 Yalan Söyler mi?

Değerli kardeşlerim, bugün sizlerle Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile bugüne kadar uygulanan ekonomik sistemin bize ne anlam ifade ettiğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Her ne kadar TBMM’den geçen 339 Milletvekili’nin de oyuyla geçen ve bugün halkımızın iradesine sunulan 18 madde ile ilgili bugün muhalefet hayır diyor. Çünkü niye bakın tün Aydın’daydı muhalefet partisi genel başkanı. Bir insan tek ayak üstü 40 tane yalan söyler mi? Böyle bir şey olur mu?

Nihat ZEYBEKÇİ : Siyasetin Kalitesi Düşüyor

 Siyasetin kalitesi düşüyor arkadaşlar. Siyaset güven duyulan bir kurum olmalı. Siyaset inanılan bir kurum olmalıdır. Bu ülke de ne yapacaksak her ne problemi çözeceksek bu ülkeyi Gazi Mustafa Kemal’in gösterdiği muassır medeniyetler ve ilerisine götüreceksek bu ülkeyi bu milleti ve memleketi bırakın namerde merde bile muhtaç olmayacak başı dik ülke haline getireceksek bunu illa ki siyaset eli ile yapacağız. Milletin iradesini ve mührünü teslim ettiği siyasetçiler eliyle yapacağız.

Nihat ZEYBEKÇİ : Siyasetçi Milletin Duygularıyla Oynamamalı

Siyasetçi yalan söylememeli. Siyasetçi milletin duygularıyla oynamamalı. Bugün söyledin de yarın karşısına çıktığın zaman ve ya bu başka bir yerde sana söylendiği zaman yüzün hiç kızarmayacak mı? Aydın’a geldin, bütün Aydın’ı dolaştın ,söyleye söyleye muhtarlarımız burada. Şunu demiş muhtarlarımıza. Bir gün sabah uyanacaksınız bakacaksınız muhtarlıklarınız kalmamış.Bütün Aydın da bunu bekliyordu. Acaba muhtarlıklar ne olacak?

Nihat ZEYBEKÇİ : Milletin Aklını Niye Karıştırıyorsun

18 madde şu şekilde arkadaşlar: Cumhurbaşkanlığı kararname çıkarır, kararname bütün bakanlar kurulu kararı niteliğindedir. Kanunun altındadır. Anayasanın kat be kat altındadır. Yerel yönetimler ve muhtarlıklarla ilgili düzenlemeler anayasa ve yasalarda vardır. Anayasada bununla ilgili bir düzenleme var mı? Niye gelip yalan söylüyorsun kurban olduğum. Sana zarar vermekle kalmıyorsun bak bütün siyasete zarar veriyorsun. Milletin aklını niye karıştırıyorsun. Söyleyeceğin tek kelime bu mu kaldı?

Nihat ZEYBEKÇİ : Allah Aşkına Sen Bir Git Ya

Zannediyormusun ki muhtarlar sana inandı. 18 madde ile söyleyeceğin hiç birşey kalmadı, yok. Hayır deyin diyor. Bu bir milli mücadeledir, kuvayı milliyedir. Allah aşkına sen bir git ya. Efeleri biliriz efeler düşmana direnenler... sen bir git. Ben bunu söylediğim için mahkemeye verdi beni. Sen ne anlarsın efeden zeybekten dediğim için onun için bir daha söyleyeyim de bir daha mahkemeye versin beni.

Devam Edecek...

Haber-Fotoğraf : Sedat ÜNLÜ