Rahmi ÇETİNKAYA : Devlet Basit Usulde Vergiyi Kaldırdı +-

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Sedat ÜNLÜ 1995 Yılından Beri 4 Kardeş  Çetinkaya Kıraathanesini İşleten  Rahmi, Ahmet, Adnan ve Ömer  ÇETİNKAYA Kardeşlerden Rahmi ÇETİNKAYA ile Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi

Sedat ÜNLÜ : Rahmi bey kendinizden bahsedermisiniz sizi biraz tanıyabilirmiyiz?

Rahmi ÇETİNKAYA : Kahveyi 1995 Senesinde Açtım

1954 Söke doğumluyum. İlkokulu Jaletepe ilkokulunda bitirdim. Daha sonra Erkek Sanat Enstitüsü'nü bitirdim. 17 sene çimento fabrikasında çalıştım. 1 yıl sonra 1995 yılında kahveyi açtık. Çimento fabrikası Fransızlara geçince bizde zaten grev yapmıştık. Maaşlar yükselince bir çok kişiyi işten çıkarmaya başladılar. Yaklaşık 3-4 ay boyunca işten çıkarılma süreci devam etti.

Rahmi ÇETİNKAYA : Bir de Bakmışız 23 Sene Olmuş

Fransızlar yaklaşık bir sene işlettiler. Daha sonra İzmir Batıçim'e geçti. Şu an kahvenin olduğu yer bizim kendi yerimizdi ve boştu. Terzi tanıdık bir arkadaş aslında fikir verdi "ya açsana buraya bir kahve çevre uygun" deyince bizde burayı açtık  İlk açarken hadi dedik 2-3 sene işletiriz, bir bakmışız 23 sene olmuş.

Rahmi ÇETİNKAYA : Kahve Bizim Aile Şirketimiz

Sanayide çalışan biraderim, abim Ömer ÇETİNKAYA onunla beraber başladık. 5 yıl sonra Ahmet ÇETİNKAYA’ da yanımızdaydı. Onun arkasından Adnan ÇETİNKAYA. 17 sene oluyor biladerlerle hepimizin burada çalışması. Aile şirketi olduk diyebilirim. Şu anda da yine yeğenim çalışıyor. Bir gün kapalı kalmadı kahvemiz. Devamlı, sürekli çalışır, hiç tatilimiz yoktur. Yalnız çok büyük bir yorgunluk var. Bezginlik, sırt ağrısı, bel ağrısı da cabası. Sadece kendim için söylemiyorum diğer biraderlerim için de bu geçerli. Kahvecilik demek, çok zor ve  yorucu bir iş demek.

Sedat ÜNLÜ :  4 kişi değişimli mi çalışıyorsunuz yoksa herkes aynı anda sürekli mi işletiyorsunuz?

Rahmi ÇETİNKAYA : Herkes Kendi İşini Bilir

4 kişi sürekli, devamlı aynı anda işletiyoruz. Arada münakaşalar olmuyor değil elbette oluyor. Küslüğümüz dargınlığımız kısa sürer, bu süreçte işe yansımaz, iş devam eder. Çünkü herkes burada kendi işini bilir,kimse kaytarmaz. Bizi bir arada tutan, "ailenin temelidir" dediğimiz kişi annemizdir. Annem bize karşı çok öğütlerde bulunurdu.

Rahmi ÇETİNKAYA : Bizi Bir Arada Tutan Annemdir

 "Aman ben öldükten sonra dahi birbirinize bağlanın, birbirinizden kopmayın, birbirinizden ayrılmayın" derdi. Onun öğütleriyle bu günlerimize geldik. Birbirimizi hiç dışlamadık. Birinin her zaman fedakarlık yapması lazım. Buna yol gösteren arayı bulan, çözüm için çabalayan diyebiliriz. Ben çimentodan çıktığım zaman çalışmasaydım 2500 maaş alacaktım. Burayı açtım, maaşım 1300'e düştü. Bunu niye söylüyorum? Çünkü bazen fedakarlık yapman gerekir.

Sedat ÜNLÜ : 23 yılın yorgunluğundan bahsettiniz. Bundan sonra ne olacak, bırakacağınız belli biri yada birileri var mı, ne olacak ileriki süreç?

Rahmi ÇETİNKAYA : Bırakırsak 1. Noterle Anlaşmak İsteriz

Şu anda hiçbir planımız yok. Bırakırsak temelli bırakacağız,kalfa olarak da vermeye niyetimiz yok. Kiraya da vermeyi düşünmüyoruz. Yerli kimsenin tutmayacağını düşünüyoruz ki tutmazlar. Yabancı birine de biz vermek istemiyoruz. 1. Noter burayı istiyor, eğer bırakırsak ve anlaşırsak 1. Notere bırakmamız büyük olasılık. Şu an noterin olduğu yerde bizim zaten burayı da istiyorlar. Daha önce jandarma vardı burada, oraya biz yanaşamazdık. Bende fotoğraf makinası vardı ama oranın bir tane fotoğrafı yoktur bende. Çekemezdim, yasaktı.Oradan kalkalı  10-12 sene oluyor.

Sedat ÜNLÜ : Buranın halk tarafından toplanma alanı olarak bilinmesinin, burayı bu kadar kalabalık yapan şeyin sebebi ne, sizin çevrenizle mi alakalı yoksa başka bir etken mi?

Rahmi ÇETİNKAYA : Fiyatlarımız Söke Bazında Uygun Fiyatlar

Fiyatlarımızdan olabilir. Şöyleki bizde çay 75 kuruş, diğer yerlerde 1 lira.Tanınmış olmamız, Söke`nin yerlisi olmamız etkili tabi.Buraya yabancılar da gelir ama gelenlerin çoğu yerli halk. Dışarıdan gelen, çayını dışarda içer ve gider. Kahvenin genel muhabbetini yerliler sağlar.Konak mahallesinden, Atatürk Mahallesi'nden yerli insanımız geliyor. Yabancı çok fazla gelmez. O da bizden kaynaklanıyor yani müşteriye iş yapmak, dediğim gibi bıkkınlık da var. Amman diyoruz amman amman. Ne kadar çabalasak da bazen müşteriye de yansıyabiliyor. Misal insanlar uygunsuz el işaretiyle çağırdıklarında bile insanın sinir sistemleri bozuluyor.

Sedat ÜNLÜ : Esnaflık zor iş kahve işletmek de  zor,  insanlar çay isterken ki vücut dili yada hitapları ne şekilde oluyor veya olmalı sizce?

Rahmi ÇETİNKAYA : Herkesin Çay İçme Alışkanlığı Farklı

Çay ve şeker tek bir şey ve kolay gibi görünse de herkesin çay içme alışkanlığı farklı. Kimisi açık ister kimisi demli kimisi yarım. Ziraat Bankası'ndan ilk açtığımız sene müdür yardımcıları geliyordu. Şöyle diyordu bana: " Rahmi bey bize  bir zahmet çay verirmisiniz". Şimdi öyle değil.15 yaşındaki çocuk "çay ver" diyor. Söyleme tarzı aynen böyle. Eskiden insanlar daha nazik, daha kibardı. Yıl geçtikçe insanlar değişti, değişmeye de devam ediyor. Yaşam şartlarından mıdır bilinmez insanların tavırları değişti. Her sabah işe başladığımda dua ederim. "Allah`ım ne olur beni iyi insanlarla karşılaştır" diye. Bir gün içerisinde çok fazla insanla iletişim halindeyiz çok dikkat etmemiz lazım. Kimseyide kırmak istemem. Bu işler sabır işi.

Sedat ÜNLÜ : Muhakkak sabırla devam ettiriyorsunuz zorluklarından bahsettiniz en keyif aldığınız yerlerini de anlatırmısınız?

Rahmi ÇETİNKAYA : Bu İşi Yapıyorsan Parasız Kalmazsın

Keyif almaktan ziyade en güzel yönüne değineyim. Bu işi yapıyorsan hiçbir zaman parasız kalmazsın. Bir de her gün eşini dostunu görüyorsun. Kendi insanımızın da bizi tercih etmesi bizim de onlarla olmamız gerçekten insana mutluluk veriyor. Bir zaman sonra akraba gibi oluyoruz. Burada herkes birbirini  tanır.

Sedat ÜNLÜ : Son zamanlarda biliyorsunuz ekonominin durumunu bu ekonomik daralma sizin işinizede yansıyor mu siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rahmi ÇETİNKAYA : Turiste Hiçbir Zaman Farklı Bakmadım

Eskiden Bedestenin oralar yıkıklıktı. Orada hamam vardı. O hamama akın akın turist geliyordu. O turistler buraya da geliyoru. Ama ben hiçbir zaman turiste karşı farklı fiyat listesi olsun demedim. Turiste farklı bir fiyatla bakmak bende hep bir vicdan muhasebesi yapmıştır. Kendi vatandaşıma fiyat listesi ne ise turistimize de aynısını uyguladım. Ama tabi yakın çevrede böyle bir anlayış malesef yok. İlla daha fazla alma çabasında.

Rahmi ÇETİNKAYA : Her Hafta Hamam Turlarında Otobüsler Gelirdi

Ekseriyetle ayakkabı boyacılar, seyyarlar turistleri rahatsız ediyordu. Turistler yolda yürüyemez hale geliyordu önlerine geçilmesinden. Esnafta tabi turiste karşı fiyatlarda olması gerekenin üzerinde tutuyordu. Hamam yıkılınca dediğim gibi turistte gelmez oldu.eskiden hamam varken hamam turları oluyordu. Her hafta 5-6 tane otobüs geliyordu. Okul aldı yerini restore edilebilirdi fakat satıldı.

Sedat ÜNLÜ : Sizce Söke hangi yönde gelişti yada geriledi?

Rahmi ÇETİNKAYA : 50 Seneden Bu Yana Söke’de Değişen Birşey Olmadı

Bizim Söke’deki zenginlerin hepsi Kuşadası’na ve Didim’ sağa sola gittiler. Söke’de hiçbir yatırım yapmadılar. Burada duranların hepsi gariban esnaf. Çoğu zengin Kuşadası’na yerleşip dükkanlarını orada açtılar. 50 seneden beridir Söke’de değişen bir şey olmadı. Değişen çayın üstü yıkılıyor şuanda 1970 yıllarında yapılmıştı orası. İçindekiler içinde aslında olumsuz oldu oradakiler işsiz kaldı.

Rahmi ÇETİNKAYA :  Belediye O İnsanlara Yer Tahsis Etti mi ?

Orada Zeki AVCIOĞLU diye bir amcamız vardı. Söke’nin dünyaya maal olmuş körüklü çizmesini yapardı. Çok tanınmış bir insandı kendileri mesela o nereye gitti bilmiyorum şu anda. Yaşlı insanlardı belki işi braktılar çünkü belediye o insanlara yer tahsis etti mi bilmiyorum.

Sedat ÜNLÜ : Kahvehaneler günlük halkın nabzının attığı yerlerdir. Siz kahvehanede ne konuşulduğunu nasıl bir gündem olduğunu bilen bir insansınız. Muhabbetler ne üzerine dönüyor kahvehanenizde?

Rahmi ÇETİNKAYA : Şimdilerde Dönen Muhabbet Promosyon Üzerine

Buradakilerin çoğu emekli ve emeklinin konuştuğu tek şey para.bu günlerde dönen tek muhabbet promosyon üzerine. Acaba iki tane ödeme mi istiyorlar bir tane kart mi istiyorlar. Şimdi yeni bir haber geldi. Haberde ödeme ve kredi kartı yok direk verecekmiş devlet onu. Borçum ne kazancım ne, nasıl yaparım. Borç alınır verilir. O konularda birbirimizi dengeliyoruz. Çalışan pek müşterimiz yok.

Rahmi ÇETİNKAYA : Gerçekten Yaşadığım Bir Olaydı Bu

Bizde 4 kardeş emekliyiz.burası emekliler kahvesi bir anlamda. Gençler geliyor mesela ben onlara pek yüz vermiyorum. Gürültü yaparlar, çay istemesini bilmezler ama yaşlılar da bağırıp çağırsa hatta dövse bile sesimi çıkarmam. Geçen sene yazın birisi bağırıyor hop hop çay ver bana oradan. Kim dedim hop benim adım hop mu çay yok dedim. Gerçekten yaşadığım bir olay bu.

Sedat ÜNLÜ : Kahveciler derneğine kayıtlısınız memnun musunuz derneğinizden?

Rahmi ÇETİNKAYA : Devlet Basit Usulde Vergiyi Kaldırdı

Hiçbir işe yaramıyor. Aidatlarını alırlar yıllık 300 liraya yakın. Bizim muhasebeyi tutuyorlar onlar. Her ayda 30 lira. Devlet bu sene vergiyi kaldırdı. Şimdi bütün basit usulden 70 lira alınıyor. Ben de gittim 70 lira yatırdım kurtuldum vergiden. Seçimden sonra ne olacak bilinmez tabi yalnız basit usulde vergiyi kaldırmış. 

Devam Edecek...

Röportaj : Sedat ÜNLÜ