• Aydın19 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Veysel ÖZTÜRK : Aynı Siyasi Parti Temsilcileri Neden Çığır Açmıyor +-
02 Şubat 2017 Perşembe 03:51

Veysel ÖZTÜRK : Aynı Siyasi Parti Temsilcileri Neden Çığır Açmıyor +-

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Sedat ÜNLÜ MHP Söke İlçe Başkanı Veysel ÖZTÜRK İle Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Sedat ÜNLÜ MHP Söke İlçe Başkanı Veysel ÖZTÜRK İle Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi

Sedat ÜNLÜ :  Veysel Bey  öncelikle kendinizden bahseder misiniz?

Veysel ÖZTÜRK : 1986 Yılında Harp Okulu’na Girdim

Öncelikle bu röportaj imkanını bize sunduğunuz için şahsım ve teşkilatım adına teşekkür ediyorum.  Ben Manisa’nın Alaşehir İlçesi’nin Toygar Mahallesi’nde 1969 yılında dünyaya geldim. İlk ve orta öğretimi, lise dahil olmak üzere, bulunduğun bölgede tamamladım. Buna müteakiben 1986 yılında Harp Okulu’na girdim. 1990 yılında mezun oldum.

Veysel ÖZTÜRK : 2003-2009 Yıllarında Söke’de Görev Yaptım

 Türkiye’nin birçok yerinde görev yaptım. 1992-1994 yılları arasında Kıbrıs’ta, 1994-1997 yılları arasında Doğu ve Güneydoğu’da arazilerde yaklaşık 10 ilde, 1997-2001 yılları arasında Edirne Karaağaç ve Edirne merkez olmak üzere, 4 yıllık bir görev süremiz de orada var. 2001-2003 yılları arasında Hakkari Şemdini Derecik, Yüksekova ve  Tekil olmak üzere gibi farklı terlerde 27 aylık bir görev süremiz oldu. Söke’de de 2003-2009 yılları arasında görev yapmak nasip oldu. En son 2011 yılı Aralık ayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nden Yarbay rütbesiyle  vazife yaptığım esnada emekli oldum.

Veysel ÖZTÜRK : İstanbul’da Altı Ay Çalışıp Söke’ye Geri Döndük

Ondan sonra İstanbul’da 6 ay bir elektrik şirketinde, aile şirketinden kurumsal şirkete dönme sürecini yönetmeye çalıştık. Böyle bir iş tecrübemiz oldu. Bu altı aylık sürenin sonunda İstanbul’un bizim yaşam şartlarımıza ve kişisel görüşlerimize uygun olmadığını değerlendirip Söke’ye geri döndük. Bu esnada da zaten Söke’deki evi hiç taşımamıştım.

Veysel ÖZTÜRK : 2013 Yılının Eylül Ayında Fiilen Siyasete Başladım

Söke’de 5-6 ay bir güvenlik şirketinde idarecilik yaptım. Arkasından bu işi bırakıp çiftçilik yaptım. Doğduğumuz memlekette bağ bahçe vardı. Daha sonra 2013 yılı içerisinde Söke’de ilçe teşkilatının yaklaşık olarak 2-3 aylık kapalı kalmasının ardından, Eylül ayında genel merkezin atamasıyla fiili olarak ilk defa siyasete başlamış olduk.

Sedat ÜNLÜ : Siyasi yaşamınıza geçmeden önce şunu sormak istiyorum. Emekli olduktan sonra neden Manisa yerine Söke’ye yerleşmeyi tercih ettiniz?

Veysel ÖZTÜRK : Ben Memleket Olarak Kendime Söke’yi Seçtim

Öncelikle şunu söyliyeyim. Daha önce de ifade etmiştim. Ben memleket olarak kendime Söke’yi seçtim. Doğduğumuz yerde, mutlaka anamız-babamız, atalarımız olduğu için orası hep gönlümüzün farklı bir yerindedir. Fakat bizler devletin bünyesinde görev yaparken, devlet bizi nereye tayin ettiyse orda çalıştık. Emekli olduktan sonra insanlar yaşayabileceği, memleketim diyebileceği ortamları seçerler.

Veysel ÖZTÜRK : Söke’de Kurduğumuz Dostluk Ortamı Başkaydı

Ben 2003 yılından Söke’ye geldikten sonra  Söke’de kurduğumuz dostluk ortamı başkaydı.Ben bugüne kadar Türkiye’nin yaklaşık 51 ilini gördüm. Söke’nin yeri  ilçe olarak ya da dost ortamı olarak aklımda ve gönlümde hep farklı oldu. Bugün Söke’de olan birçok arkadaşımızın doğum yeri burası olduğu için, ailesi burada olduğu için, geçim kaynağı burada olduğundan dolayı Söke’de belki zorunlu olarak yaşıyor olabilir. Fakat benim hiçbir ticaret bağım, hiçbir akrabalık bağım olmadığı halde, ben mekan olarak Söke’yi seçtim. Yani ben hiçbir arkadaşımıza ya da hiçbir hemşehrimize hadsizlik yapmak istemem ama burada doğup burada büyüyen, kütüğü buraya ait olanlar kadar ben de en az onlar kadar Söke’liyim.

Veysel ÖZTÜRK : Başlangıçta Söke’liyim Demem Gündeme geliyordu

Benim Söke’liyim  demem, siyasi hayatımın başlangıcında gündeme geliyordu. O dönemlerde tabi insanlar dışarıdan gelen, kendi içerisinde, bünyesinde bulunduktan sonra toplumu etkileyecek bir konuma gelen birisine karşı mutlaka eleştirisini, tenkidini veya sorusunu dile getirip bir cevap almaya çalışıyorlardı. O dönemde bu konuya ilişkin cevaplarımız hem basın önünde , hem kendi aramızdaki sohbetlerde, hem de siyasi konuşmalarda  müteaddit  olarak dile getirildi.

Veysel ÖZTÜRK : Bütün Hemşehrilerimizden Allah razı olsun

Bütün dostlarımızdan Söke’li hemşehrilerimizden Allah razı olsun.Bugün geldiğimiz noktada tanıdığım, duyduğum hiç kimsenin  bu konuda herhangi bir tedirginliğinin olmadığını biliyorum. Gittiğimiz her ortamda bunu konuşurken, burada doğup büyüyen her arkadaşımın  beni buranın bir parçası olarak kabul ettiğini görüyorum.

Veysel ÖZTÜRK : Bildiğim, Biriktirdiğim Herşeyi Burada Değerlendirmeye Çalışıyorum

Ben doğduğum yerde birçok imkanlara sahipken , kazancımı ya da kazandıklarımı  burada harcayıp ,burada yaşamayı tercih eden ve Söke’de mevcut sorunların çözümü için bildiğim, biriktirdiğim ne varsa herşeyi burada değerlendirme çalışan birisiyim. Bundan daha büyük  Söke’li olma tutkusu olamaz diye değerlendiriyorum.

Sedat ÜNLÜ: 2003’ten beri Söke’de yaşıyorsunuz. Siz buraya geldiğinizde nasıl bir Söke vardı? Zaman içerisinde Söke ne yönde bir değişim gösterdi? Bugün sizce Söke’nin en büyük sorunu  - ya da sorunları- nedir?

Veysel ÖZTÜRK : “Söke, Türkiye’nin Gelişmekte Olan En Büyük Kasabalarından Birisidir” Diyorum

Ben Türkiye’nin bir çok yerini görmüş birisi olarak bugün 2017’de –ki 2003’te geldiğimde de aynı kanaat bende hasıl olmuştu-  Söke’yi şöyle tanımlıyorum. “Söke Türkiye’nin gelişmekte olan en büyük kasabalarından bir tanesidir” diyorum. 2003’yılında geldikten 3-4 ay sonra bu kanaat hasıl olmuştu ve bu kanaatim halen de değişmedi. Niye Türkiye’nin  gelişmekte olan bir kasabası diyorum.

Veysel ÖZTÜRK : Söke’nin Bu Gelişimi Sağlayamaması Beni Gerçekten Üzüyor

Söke’nin yaklaşık olark 75.000 merkezi nüfüsü, köylerle birlikte 116.000 nüfusu var. Türkiye’de bu nüfustan daha az nüfusa sahip il de var. Ve biz Türkiye’nin en batısında yer alan ilçelerden bir tanesiyiz.Bütün sosyal ortamların çok rahat oluşturulabileceği  ya da her türlü sosyal iletişim olanaklarına sahip bir bölgede yaşarken, bu kadar tarım arazisi varken  çok küçük de olsa son birkaç yılda organize sanayi bölgesinin gelişmesiyle birlikte ekonomik  yatırımları varken, yakınındaki Kuşadası ve Didim’den, sosyal ortam bakımından bu kadar geride olması,tarım arazilerinden elde edilen kazanımlarla, burada çok daha büyük güzellikler oluşturabilecekken, bugün halen sokakta gezmenin dahi özlemle beklendiği, kültür ortamının artırılması gerektiği düşünülen bu yerde, Söke’nin bu gelişimi sağlayamaması beni bir Söke’li olarak beni gerçekten üzüyor.

Veysel ÖZTÜRK : Söke’de Öncelikli Sıkıntı Sosyal Ortamın Yetersizliği

Söke’deki sıkıntı öncelikle  sosyal ortamın yetersizliği. Biz sosyal ortamdaki gelişmeyi, son 4-5 yılda üniversitenin kısmen de olsa öğrenci sayısını artırmasıyla sağlayabildik. Şu anda Söke’de 4000’e yakın öğrencimiz var. Şöyle bir örnek vereyim. Ben 2003’te buraya geldiğimde  kış mevsiminde akşam  saat altıdan sonra Söke’de 4-5 büfe hariç açık hiçbir yer bulamazdınız. Bundan 5 sene öncesine kadar  yüksekokuldaki kapasite artırılmadan önce  yine Söke’nin caddelerinde akşam 8’den sonra  3 tane açık kafeyi zor görürdünüz. Artık bir üst kademeye atladık. Büfelerden sonra açık kafelerden bahsediyoruz.Tabi bundan bahsetmek hem üzücü hem komik. Trajikomik bir durum yani.  

Veysel ÖZTÜRK : Yerel yönetimler gerekli olanağı sağlamamış

Öğrencilerin bu konuda çok büyük etkinliği oldu.  Zira bizde esnaf arkadaşlar Söke’ de yerel yönetimlerin kendisine tanıdığı imkanların kısıtlığındandır belki,  çünkü bu kadar nüfusa sahip olan bir yerde buna benzer sosyal ortamlar olması gerekiyor. Fakat her nedense bu kültürün yerleşmesine yerel yönetimler gerekli olan olanağı sağlamamış olmalı ki kişiler burada bir kafe açmayı, ailelerin gidip sohbet edebileceği bir ortam oluşturmayı kendilerine iş olarak edinmemişler. Öğrenciler sayesinde biz bu kültürü tatmaya başladık. Bugün özellikle son 2 yıldır Yenikent bölgesine girişti öğrencilerin bulunduğu kafeler.

Veysel ÖZTÜRK : Kuşadası En Başta Gelen Tercih Sebebi

Söke merkezdede yaklaşık 8-10 tane farklı kafe var. Fakat buranın yine müşterilerinin büyük çoğunluğu öğrenciler. Yine diğer yakın çevreleri  dolaştığımız yerleri gözden geçirdiğimizde burada tarımla uğraşan halkın gezmek için hep yakında olan Kuşadası’nı tercih etmesi burada buna benzer bir kültürün oluşmasını engellemiş. Bu halkın bilinçsizliğinden ziyade yerel yönetimlerin bu konuda kısa ve orta vadeli sosyal ortam oluşturulması konusundaki eksiliğidir diye değerlendiriyorum. Çünkü bizler insan olarak doğup büyüdükten sonra alışılmışı yaşamayı alışılmışın dışında birşeyle karşılaşmayı tattığımız zaman bunun bize kolaylık sağlayacak imkanlar ölçüsünde olmasını arzu ederiz.

Veysel ÖZTÜRK : Çözüm Aydın ve İzmir olmuş

Buradaki alışılmışlık işimizi akşama kadar hem tarlada hemde bulunduğumuz işyeri ortamında yapıp  eğlenmek yada sohbet etmek için Kuşadası’ nın tercih edilmesi yada bir adım ötesinde ihtiyaç olduğu zaman İzmir’ e gidilmesi yada merkezi bir ihtiyacımız varsa Aydın’ a gidilmesi şeklinde hep çözüm bulmaya çalışmışız. Çünkü böyle bir alışkanlık var. Bu alışkanlığın değiştirilmeside bizlere yerelde idarecilerin bulunduğu yerlerde onların sunacağı hizmet imkan ve tercihlerle olabilir diye değerlendiriyorum.

Veysel ÖZTÜRK : Yöneticilerin Hazırlayacağı Ortamlar Hayali Olmayan Şeyler

 Çünkü insanların yönlendirilmesi alışkanlıkların haricinde bundan sonra yöneticilerin hazırlayacağı ortamlar olur. Söke’ de en büyük sıkıntı insanların  ailesini,  arkadaşını alıp  sokağa çıktığı zaman nefes alabileceği  ama park ama yürüyüş yolu ama eğlence ortamları bunları sağlayıp Söke’ linin Söke’ de kalmasını sağlayacak yalnızca gezmek amacıyla farklı taraflara gideceği ortamların oluşturulması. bunlar yapımı uzak hayali olmayan şeyler değil. Her ikiside arzu eden yada planlayan bir yerel

Veysel ÖZTÜRK : Söke’yi Özleyebilelim

Yönetimde giderilip, burada insanların dışarı çıktığı zaman özleyeceği bir Söke’ nin oluşturulabileceği şeyler. Ben istiyorum ki dışarıya gittiğim zaman Söke’ yi özleyebileyim. Ama yalnızca dostlarımla birlikte değil şehrin güzelliğiyle birlikte. Buradan 15 – 20 km ötedeki Kuşadası’ na giderken sırf denizi görmek için gideyim. Ama denizin haricinde her türlü güzellik benim Söke’mde olsun.

Sedat ÜNLÜ : Öğrencilerle sosyal hayatın canlandığını ifade ettiniz.Söke’nin öğrenci şehri olmasındaki çalışmaları gerek belediyenin gerekse kamu kurumlarının gerekse halkın çalışmalarını yeterli buluyormusunuz?

Veysel ÖZTÜRK : Söke’nin Emeğinden Arttırdığı İmkanlarla Yapılmıştır

Bütün iş adamları, STK’ lar, Ticaret Odası, Ticaret Borsası dahil olmak üzere halkı ile birlikte öğrenci kenti olma konusunda gerçekten çok büyük özverilerle çalışıyor. Türkiye’ de çok nadir yerde vardır eğitim kurumlarının büyük çoğunluğunun halk tarafından yapıldığı. Devlete fazla görev düşmeden burada bulunan Milli Eğitime ait binaların dahil büyük çoğunluğu Söke’ li vatandaşlar  tarafından yapılmıştır. Öğrenci şehri olma konusundada mevcut yüksekokul ve fakültelerin büyük çoğunluğu normalinde diğer illere ilçelere gittiğinizde hemen hemen yüzde yüzü üniversiteler yada devlet imkanları ile yapılırken buradakilerin büyük çoğunluğu Söke’ nin kendi dişinden tırnağından emeğinden arttırdığı imkanlarla yaptırmıştır. Başka yerlerde bunun örneklerini  görmek gerçekten çok zordur.

Veysel ÖZTÜRK : Şu An 4000 Öğrenciyi Korumaya Çalışıyoruz

Özellikle 2013 yılında 8 yıllık orta dönemde buradaki  8 yıl içerisinde 2020’den önce 8000 yakın öğrenci kapasiteli bir girişim düşünülüyordu. O dönem Mustafa bey vardı rektör. Bu konuda gelip gittiğinde onunlada görüşülüyorduk. Kendisi Sökeliydi. Beklenti bu yönde başladı 4000 kadar çıktı. Fakat bizler geçen gün yeni atanan işletme fakultesi dekanımızda var yanına gittik. Bu konudaki taleplerimizi ilettik. MHP olarak Sökeli olan taleplerimizi. Biz 8000 çıkabilmek yerine şu an elimizde bulunan 4000 öğrenciyi korumaya çalışıyoruz. Bu bizi Bir sökeli olarak gerçekten üzüyor. Ama geçtiğimiz yıl rektörlükteki bünyesindeki bazı plan değişikliklerinden mütevellit burada sağlık meslek yüksek okulu ve sağlık okulu öğrenci kayıtlarını durdurdu.

Sedat ÜNLÜ : Mimarlık fakultesi için yapılan çalışmalar ne durumda?

Veysel ÖZTÜRK : Mevcut Durum Bizim Yerimizde Saymamız Olur

Mimarlık fakültesi çalışmaları var devam ediyor açılacak. Biz ileriye yönelik olarak bir girişim bekleniyordu 8000 bin öğrenciye biz şimdi elimizdekinin bir kısmını kaybederken gelecekleri almaya çalışmak bizim ancak yerimizde saymamız olur. Sizin bir elinizden alıp öbür elinize vermeniz sizin mevcutunuzu arttırmaz. Tabi ki rektöründe bu konuda kendine göre haklı gerekçeleri var. Fakat biz bir eğitim kurumundan bahsediyoruz. Bir eğitim kurumu burada bir bölümünü açarken bunun 3 sene sonra burada yanlış açılmış ben merkeze taşırım demek gibi bir düşüncesi geldiğimiz teknoloji yada eğitim seviyesinde biz pek tatmin edici bulmuyoruz.

Veysel ÖZTÜRK : İki Kat Öğrenci Kapasitesine Sahip Olabilirdik

 Bunlar üzerinde düşünülebilecek hususlardı. Bugün bunlara telafi için ileriye yönelik Mimarlık Fakültesinin açılması buradaki aynı öğrenci potansiyelini yakalamamız konusunda bize çığır açacak. Hedeflenen 2013 yıllarında 2020 kadar 8000 öğrencinin burada olmasıydı. Biz şu anda 4000 lerdeki öğrenciyi koruyamıyoruz. Kayıtlar duruldu duruldu Sağlık meslek yüksekolkulu buradan gittikten sonra mimarlık fakultesi ile biz yine 4000 civarındaki öğrenciyi korumaya çalışacağız. İki katına bir öğrenciye sahip olabilecekken.

Veysel ÖZTÜRK : Hayalimiz Söke’ ye Ait Bir Üniversitenin Olması

 Sökeli olarak hayallerimizden birtanesi şayet o imkanlar oluşursa Kuşadası’ nın, Didim’ in de dahil olduğu ve merkezinin Söke olduğu Söke’ ye ait bir üniversitenin oluşması. Biz yalnızca Söke’nin içerisinde fakültelerin sınırlı sayıda kalmasını istemiyoruz.Dekanın yanına gittiğimizde bunları ilettik kendisine. Kendisi sağolsun düşüncelerimize katkıda bulunacağını belirtti. Aydın Büyük Şehir olmadan önce Söke’nin en büyük beldelerinden birtanesi Bağarası’ydı. Bağarası bölgesinde bir tane su araştırmaları ile ilgili yüksek okul olabilir.

Veysel ÖZTÜRK : Çevre Üniversite Ortamına Elverişli

 Çünkü coğrafyasına arazisine baktığınız zaman balıktan , arıcılığa kadar olmak üzere herşeyin uygun olarak yapılabileceği bir yüksekokul orada çevresindeki imkanlarla birlikte üniversitenin gelişmesini çok rahat sağlayabilecek harcamaların çok az olacağı fakat verimliliğinin üst seviyede olacağı bir ortam oluşturulabilir. Yine Doğanbey tarafına doğru gittiğinizde o arazi özellikleri içerisinde farklı bir yüksekokul olabilir. Bu şekilde çevreye yayılan yüksekokullar zinciri ile birlikte ilerleyen dönemlerde kendi üniversitemizi kurmak bizim için daha basit yada daha kolay olabilir. Biz burada yanlış açılan bölümler değil amacımız ileride öğrencilerin özleyeceği ortamları sağladıktan sonra haklı olarak burada Kuşadası ve Didim’ i kapsayan Söke yada Milet üniversitesinin kurulması olabilir.

Sedat ÜNLÜ : Siz Eylül 2016’da göreve geldiniz  o günden bu güne ne gibi değişiklikler oldu neler yaptınız görev süresince?

Veysel ÖZTÜRK : Kadın Kollarının Yeni Yüzlerle Teşkilatlanmasını Sağladık

Biz öncelikle yaklaşık 3 ay gibi bir süre içerisinde atama olmuş yeni yönetim kurulu olarak kendi aramızdaki görev bölümünü tamamladık. Mütakiben kadın kollarının oluşumunu tamamladık. Bizim bu günlerdeki ilçe teşkilatı olarak 22 kişinin yönetim kurulu içerisinde 12 tane arkadaşımız üniversite mezunu. Bunlardan özellikle aktif görevde yer alan arkadaşlarımızın fazlalığı bizi ayrıca mutlu ediyor.

Veysel ÖZTÜRK : Teşkilatımızın Yarısı Daha Önce Aktif  Siyasette Var Olmamış Arkadaşlar

Bugün siyasi partilere baktığımızda genelde işlerinden fakit ayırabilen arkadaşlar yada emekli olmuş arkadaşlarla bu işler yürütülmeye çalışılırken bugün geldiğimiz noktada iki tane çalışan doktor arkadaşımız yönetim kurulumuzda mevcut. Bir tane üniversitede öğretim görevlisi olan docent arkadaşımız mevcut. İşadamı arkadaşlarımız, emekli arkadaşlarımız herkesin özverisi ile birlikte iyi bir yönetim kurulu oluşturduk. Arkadaşlarımızın yaklaşık olarak 21 kişinin YÜZDE 55 -60 bundan çnce siyasetin içinde hiç varolmamış arkadaşlar.

Veysel ÖZTÜRK : Yeni Yüzler Teşkilatımızı Ayrıca Güçlendiriyor

Yani yeni yüzler yeni simalar yeni kazanımlarla siyaset sahnesine çıkmak hem bulunduğumuz teşkilatı hem bizleri daha güçlü kılıyor. Çünkü var olanlar hep devam ettirdiği sürece yeni arkadaşlara engel olmuş olunuyor. Biz istiyoruz ki önümüzdeki kongre dahil olmak üzere yine siyasete yeni yüzler kazandıralım. Teşkilatlanmamızı yeni yüzlerle güçlendirelim.

Veysel ÖZTÜRK : Amacımızın Çalışanlarında Siyasette Olabileceğini Göstermek

Zaten eskiden beri yürüyüp geldiğimiz arkadaşlarımız hep bizim bünyemizde olan arkadaşlarımız. Yeni kazanımlar elde etmek için kadın kollarının teşkilatlanmasına yönelik çalıştık. Bugün kadın kolları başkanımız daha önce siyasete hiç girmemesine ragmen sağolsun bizi kırmadı. Yaklaşık olarak 20 kişiden oluşan kadın kolları teşkilatımız var. bunların içerisinde yine 3-5 arkadaşımız eğitim seviyesi olarak üniversite mezunu. Ev hanımı arkadaşlarda var. yine güzel taraflarından bir tanesi iki tane özel sektörde, sağlık sektöründe  çalışan arkadaşlarımız var. özel sektörde çalışmasını devam ettiren arkadaşları bünyemizde tutmaktaki maksadımız çalışan insanlarında siyaset yapabileceğini göstermek.

Veysel ÖZTÜRK : Siyasette Olmak İçin İllaki Emekli Olmaya Gerek Yok

Yani siyaset yapmak için illaki emekli olmaya yada esnaf olmaya yada çiftçi olmaya gerek yok. Çalışan insanlarda ülkenin ve Türkiye’ nin bir parçası böyle olduğuna göre bu insanlarında siyasette olması, farklı düşüncelerin gelişmesi, tartışılması doğruları elde etmek açısından daha verimli geçiyor. Biz bu kuruluşları tamamladıktan sonra teşkilat olarak Söke içerisindeki sivil toplum kuruluşları dahil olmak üzere başlangıçta mülkü amir kaymakamlık, basın mensupları, odalar her kuruluşa ziyaretlerimizi gerçekleştirdik.

Veysel ÖZTÜRK : Amacımız Özlenen Siyaseti Gerçekleştirmek

Bugüne kadar bir vatandaş olark insanları özlemi olan yalnızca seçim dönemlerinde değil seçim haricindede kişilerin ulaşabileceği onların dertlerinin dinlenebileceği sorunların çözümünün bir parçası olabileceğimizi özlenen siyasetin yapılabileceği bir ortamı 2017’ den itibaren harekete geçeceğimizi söyledik. Ve 2017’ nin başından itibaren Ocak ayında bu ilk uygulamaları yaptık. 

Veysel ÖZTÜRK : Mahallelerimize Ziyaretlerde Bulunduk

Yönetim kurulu ve kadın kollarıyla birlikte 49 mahalleye her yıl en az 3-4 defa farklı dönemlerde ziyaret etme planlarını kısa vadeli olarak kayıt üzerinde yaptık ve uygulama olarakta ilk yönetim kurulu ve kadın kollarıyla birlikte Çavdar mahallesi, Kisir mahallemiz, Bağarası mahallesi olacak şekilde gerçekleştirdik.

Veysel ÖZTÜRK : Sorunların Çözümleri İçin İlgili Makamlarla Görüştük

Bu uygulamada kadın kollarımız ev ziyaretleri gerçekleştirdi. Bizler esnaf ve kahvede vatandaşlarımızla buluştuk.Gittiğimiz yerlerde bize soru yönelten arkadaşlarımızın soruları için ilgili makamlarla görüşmeler gerçekleştirdik.

Sedat ÜNLÜ : Sorulan sorularda örnek verebilir misiniz ?

Veysel ÖZTÜRK : Çavdar Mahallesinin Sokaklarında Taş Döşeme Sorunları Vardı

Bir vatandaşımız Çavdar’da kendi bulunduğu sokağın taş döşemelerinde bir sıkıntı olduğunu dile getirdi. sağolsun bu konuda büyükşehirdeki kordinatör arkadaşımıza ulaştık. O da kısıtlı imkanlara rağmen arada yaklaşık olarak 150-200 metrelik var olan sokağın döşenebileceği konusunda bize taahhütte bulundu. Arkadaşlarımızla ve muhtarımızla bu konuda görüştük paylaştık onlarda takipçisi olacaklar.

Veysel ÖZTÜRK : Sorunların Giderilmesinde Aracı Olduğumuz İçin Mutluyuz

Bu yıllardır  çözülemeyen bir sokağın sorunuymuş. Biz yalnızca aracı olduk sonuca gitmesi konusunda mutluyuz. Bunun haricinde Çavdar’daki okulun özellikle anasınıfın öğrencilerin bulunduğu kısımda yaklaşık olarak 400 metrekarelik bir oyun alanı için yer düzeltmesi ya da düzenlenmesi oradaki eğitimci okul müdürü arkadaş ve müdür yardımcısının talepleri olmuştu.

Veysel ÖZTÜRK : Okul Sezonu Kapanmadan Sorunlar Giderilmeye Çalışılacak

 Muhtarımızla birlikte oraya gittik oradaki talepleri aldık. Bu konuda da yine sağolsun Söke Belediye başkanımız bizleri kırmadı. Nisan-Mayıs aylarında bunu planlamalara dahil etti. Okul sezonu kapanmadan oradaki sorunun çözümüne çözüme kavuşturulacağını bize söyledi. Okul idaresi ve muhtarımızlada bunu paylaştık.

Veysel ÖZTÜRK : Amacımız Her Dönem Hizmet Edilebileceğini Göstermek

Bağarası’nda bir arkadaşımızın küçük bir  talebi olmuştu, onunla ilgili girişimlerde bulunduk. Onların çözümüne katkıda bulunduk . Vatandaşımızın yalnızca seçim döneminde değil her an yanlarında olmanın bizlerin bir ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Ve bu uygulamalarımız seçim dönemine kadar değil, yaşadığımız her dönem yapılacak faliyetler olabileceğini arkadaşlarımızla paylaşmış olacağız

Sedat ÜNLÜ : 49 Mahalleyi ne kadar zaman da hangi aralıklarda ziyaretlerde bulundunuz, bulunacaksınız ?

Veysel ÖZTÜRK : Mahalle Ziyaretlerini 4 Periyota Ayırdık

Bizim amacımız mevcut bulunan 8’i merkezde 41’i dışarda olmak üzere  49 mahallemizi yılda 3’er aylık periyotlar olacak şekilde 4 periyota ayırdık. Her 3 ayda bir çeşitli mahallelere yönetimimizle ve kadın kollarımızla kahve ve ev ziyaretleri gerçekleştirerek burada var olan sorunları vatandaşımızın dertlerini ve siyasilerin normal zamanlarda da ilgilenebileceğini, sürekli bunun  yaşamın bir parçası haline getirilebileceğini vatandaşlarımıza gösterdik.

Sedat ÜNLÜ : Söke belediyesini başarılı buluyor musunuz ?

Veysel ÖZTÜRK : Büyükşehri Ve Yerel Yönetimi Başarılı Bulmuyorum

Söke olarak ne yazık ki bizim özlemlerimize ve ihtiyaçlarımıza hem yerel yönetim hem de Büyükşehir arzu ettiğimiz ya da beklediğimiz hizmeti veremiyor. Ama yeterli hizmeti verip vermediğini mutlaka ilgili kurum yöneticileri bünyelerinde daha iyi değerlendireceklerdir. Fakat 2014 Mart’ından bu güne kadar  yaklaşık olarak 30-34  aylık bir süre geçti. Mart sonunda 36’ya tamamlamış olacağız. Bu süre içerisinde insanların 3 yıl öncesi “Söke şunları yaptı” diye gösterebileceği kayda değer bir şey  ben Söke’de yaşayan birisi olarak göremiyorum.

Veysel ÖZTÜRK : Hizmetler Beklenilen Boyutta Malesef Değil

Kısmi yol yapımları Büyükşehir tarafından, yerel yönetim tarafından bazı mahalleler de taş döşemesi düzeltmeleri, yine Büyükşehir tarafından bazı mahallelerdeki su ihtiyaçlarının karşılanması için artezyen yapımı çalışmaları, yine yerel yönetim tarafından Söke’nin içerisinde bazı parkların oluşturulması, bahçe düzenlemeleri olsada hiçbir değişiklik insanın gözünün önünde evet Söke’de şu güzelliği görebildik diyebileceği bir boyutta değil.

Veysel ÖZTÜRK : Aynı Siyasi Parti Temsilcileri Neden Çığır Açmıyor

 Söke’nin sadece merkezi nüfusu 75 bin civarında. Ama yolumuza baktığımız zaman 3 yıl içerisinde “şu ana yol şöyle kötüydü de dörtdörlük olabildi”  diyebileceğimiz kayda değer bir değişikliği göremiyoruz. Mutlaka çalışmalar yapılıyor fakat biz Söke’de hem Büyükşehrin hem de yerel yönetimin aynı siyasi partinin temsilcileri olduğu bir dönem de çığır açabilecekken Söke’nin Söke olduğunu gösterebileceği insanların “şehrim” diyebileceği bir değişikliği göremedik.

Devam Edecek...

Röportaj : Sedat ÜNLÜ

dsc_4022.jpgdsc_4028.jpgdsc_4029.jpgdsc_4031.jpg

 

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 10576 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim